"Bebeğim.."diye sardı arkadan Feda sıkıca oğlanı. Çakır gözleri yumulurken kıkırdayan oğlanın ince beli biraz kıvrıldı ve boynunu geriye attı.
"Fedaaa."diye mırıldandı turkuazlar heyecanla ışıldarken.
Özgür usulca Feda'nın boynuna sarılırken kumral oğlan alayla oğlanın saçlarını dağıtıp kolları altında kıstırdı. "Ders çalışmaya devam ?"dedi Feda göz devirip.
"Aslında çokkktannn bitti."dedi Özgür alayla. "Ev bakıyorum bize."
Feda duraksarken minik bir öpücük kondurdu ve kaşlarını çattı "Emin misin güzelim? Bir anda düzen değiştirmekten.."diye fısıldadı ve gözlerini kaçırdı.
"Artık korkacak bir şey kalmadı.."dedi bahçede bahar rüzgarlarında saçları savrulan Özgür'ün tişörtü dalgalanırken. Turkuazlarını yumup derin bir nefes vererek yaslandı hafifçe Feda'nın göğsüne usulca. "Ne kanla yazılmış yalanlar var ne de onlara inananlar..."
"Özgür'üm,özgür."diye gülümsedi Feda tebessümle. "Ee tavşancık,söyle bana. Şimdi biz eve çıkınca annenleri özlemeyecek misin?"
"Bi düşüneyim."dedi Özgür muzipçe.
Gülüyordu, neşe doluydu. Arada maziyi anımsayıp hüzne boğulsa da turkuazlardan akan yaş Feda tarafından kurulanıyordu. Ve o dudaklar biliyordu yukarı kıvrılmayı usulca.
Özgür minik bir dil işaretiyle burun kıvırıp sırıttı "Ben yemekten anlamam,yemekler dışarıdan olacak ve bıkacağız. Bizim sultanın yemeklerini özleyeceğim babam hayatta aşçısını bize vermez ve..."
"Bu da her akşam annenlerde olacağız demek mi?"dedi Feda alayla oğlanın karnını gıdıklarken.
"Minicik yemek ve çay için.."dedi Özgür irileştirdiği gözlerle dudak büzerken. "Burada el ele film izlemek zor oluyor ve şey.."
"Sevişmek mi?"diye sırıttı Feda muzipçe oğlanın karnını okşarken. "Hı?"
"Evet.."dedi Özgür kızarırken. "Yani yemeğimizi yer döneriz hem zaten resim sergisi başlayacak biliyorsun.."diye fısıldadı. "Özge cadısı asla izin vermiyor odasını kullanmama ve benim bir stüdyoya ihtiyacım var oda kullanmalık.."
Bıcır bıcır konuşan oğlanın hayat enerjisi turkuazlarından taşıp çakır gözlere dolarken Feda sırıtıp dağıttı oğlanın saçlarını "Bak sen..Sanatçıya değer verilmiyor tripleri?"
"Hııı."dedi Özgür ufak bir yumruk savururken Feda'nın göğsüne. "Hem üniversite sözün var unutma.."
"Ya beni katma.."diye mırıldandı Feda huzursuzca. "Ben anlamam kalem defter."
"Eline silahlardan daha çok yakışıyor.."diye fısıldadı Özgür burun ucunu Feda'nın burun ucuna sürterken.
Bu onların seni seviyorum demesiydi, bu onların öpücüğü idi.
Temastan korkan ve çekinen Özgür'ün ürkmemesi için Feda tarafından başlanan... Lakin artık dudakları nefesinde kayboluyordu. Birbirlerinin ilki olmuşlardı,defalarca kez sevişmiş üstelik her aşamada biraz daha cesurlaşmışlardı.Feda onu incitmemek için alabildiğine narindi lakin oğlana bakınca kontrol kaybetmemek de mümkün değildi pek. Koyu renk saçlarını kokladığı oğlana uzun bir öpücük kondururken yaşadıkları tüm orgazmlar kadar güzel bir şey daha var olduğunu biiyordu Feda.
Tek bir temastan korkan, öyle ki duşa bile tişörtsüz giremeyen Özgür'ün güvendiği adam olmanın sadakat dolu saadetiydi o da.
Üstelik..
Şimdi Özgür genelde kendi dolanıyordu ve minik adımlarla etrafında çember çizip kıkırdaması bile "oyuncu" oğlanın öpücük istemesine nedendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nifak
RomanceIsmini çağırdıklarında kaderini de dillendirirdi koydukları isim. Bir cellat olmak üzere doğmuş,ruhu geçmişin gebe sancısına "Feda." ya da geçmişin gebe sancısından çok uzaklarda büyütülmüş "Özgür." bir halde. "Celladıma aşık olmayacağım ben."diye s...