°Party°
Seme:Yibo
Uke:Zhan
•Softumsu•
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Cheng ile partiye gelmiştik. Daha doğrusu cheng'in ısrarları ve tehditleriyle okulda birbirimizden nefret ettiğimiz yibo'nun partisine gelmiştik cheng yibonun arkadaşlarıyla biraz daha iyiydi. Onun için sıkıntı yoktu.
Yiboyla ben ise en son sınıfın ortasında beri yakın değildik. İlk başta ondan acayip şekilde etkilenmiştim.
Ona yaklaşmaya çalışmış. Etrafında gezinmiştim, sonrasında ise yu binle takılmaya başlamış ve sonrasında ondan ve onun grubundan iğneleyici bakışlar almıştım. Ona tekrardan yaklaşmaya çalışsam bile bana dönüp bakmamıştı.
Yu bin tam olarak ne yaptı bilmiyorum. Ama sanırsam onların motor yarışlarının yerini öğrenmiş ve polise şikayet etmişti yibo ve ekibi son anda kurtulsada oradaki tüm yasadışı motorcular yakalanmış.
Kimse yu binden şüphelenmemis ilk başta sonrasında ise yibo ve ekibi öğrenmiş en azından yu bine saldırmaya fazla çalışmamıslardi laf atmalar dışında geçen seferde olan laf atma da bende yu binin yanında olunda sessiz kalamadım.
Yibonun sinir hastası olduğunda orada öğrenmiş oldum. Ne kadar ekibini sevmesemde o gün hayatımı kurtardılar. Boynumu öyle bir güçle sıktı ki gerçekten öleceğimi hissettim. 1 hafta oluyordu ve morluklar hala geçmiş değildi. Boynuma bir fular geçirmiştim. Şimdi onun partisine gelmek benim için ne kadar sağlam bir karardı. Emin değilim. Fularla kapatsamda hala yanlardan görülen morluklar vardı.
Cheng gözüne birisini kestirdiğini belli eder şekilde bir yere odaklandı. Kadehini kaldırıp hafifçe o kişiye doğru uzattığında bende arkamı dönerek onun kadeh kaldırdığı yöne doğru baktım. Çocuk chenge odaklanmıştı.
Tam arkasında yibolar vardı. Yibo kadehini bana hafifçe kaldırıp boynuma bakarak göz kirpmıştı. Olduğum yerde hafifçe titredim. Yakışıklı olduğu kesindi. Yüzünde her zaman alaycı bir ifade olurdu yine aynıydı. Boynuma bakarken alaycı sırıtması biraz yok olsada ortadan tamamenn yok olmamıştı.
Hızla önüme dönerek chenge baktım. O olduğu yerden kalkarak omzuma dokundu. ' Görüşürüz zhan biraz eğlenmeye bak.' yavaşça kafamı salladım. Hızlıca çocuğun yanına ilerlemişti.
İçkilerin olduğu yere yönelip barmene tekila istediğimi söyledim. O sırada arkamda bir beden hissedince irkilip arkama baktım. Yibo tam arkamda duruyordu. Kaşları çatık bir şekilde boynuma bakınca etrafımızda olan birkaç kişi kaçmış bazıları ise fotoğrafımızı çekmişti. O gün hızlıca okuldan ayrıldığım için kimse boynumu görmemişti diğer günlerde zaten boğazlı kazak giyerek görmelerini engellemiştim.
Şimdi ise yibonun elleri fularimda duruyordu. Boynuma bakışlarını çevirdi. Hafifçe fuları açmıştı.
'Eserini beğendin mi wang yibo'
Alay edercesine bakışları yüzüne geri yerleşmişti.
'Beğendim xiao zhan, başka yerlerinde morluklar nasıl durucak onu merak etmeye başladım.'
Gözlerim şokla açıldı. Yüzüne şok içinde bakarken o bana göz kırpmıştı.
'Ne saçmalıyorsun yibo.'
'Saçmalamıyorum zhan.'
Sinirle burnumdan soluyup arkama döndüm. Tekila yerine onun önüne konulan viskiyi alıp shot yapıp önüne geri koydum. Barmenin yüzünde garip bir ifade oluşsada pek takmadım. Alkol hızlı çarpıyordu ama şuan umrumda değildi biraz çarpmasını istiyordum. Bana gülerek kafasını iki yana salladı. Bana bakarken viskileri içmeye devam ettim
Yanıma birisinin yaklaştığını hissettiğimde ilgimi yibodan çektim. Ne kadar bu işleri sevmesemde yiboyu şuan yanımda istemiyordum.
Onunla konuşmaya başlayarak kalabalığın arasına karıştım. Tüm bedenime yayılan içki ile yavaşça kendimden geçiyordum.
