VİCDAN Mahkemesi (Düzenleniyor)

4. bölüm 🌸

Merhaba canlarrrrrr ❤️❤️
Yine bir bölümle geldim

Bölüm hakkında ki görüşlerinizi bekliyorum ❤️

Yorumlarda görüşmek üzere ❤️🥰🥰

İnstegram hesabım

(Ayse_snow)

(◠‿◕)

Bölüm şarkısı;

Köfn / bi tek ben anlarım

İyi okumalar...

---

Malikane ilk defa bu kadar sessizdi. İçerdekiler, Akın'ın ne zaman geleceğini bekliyorlardı. Akın, son sürat arabayı sürerken, o adamın neden onun evinde olduğunu düşünüyordu. Babasına karşı o kadar kin ve nefreti vardı ki, elinde olsa olduğu yerde yakasına yapışıp onu öldürürdü.

Kısa bir süre sonra, Akın malikaneye vardı ve hızla adımlarını içeri attı. Karşısında, koltukta oturup kahvesini yudumlayan adama öfkeyle baktı. Hızlı adımlarla babasının önüne dikildi.

"Senin ne işin var burada?" diye bağırdı.

"Babana hoş geldin demek yok mu, oğlum?" Babası oldukça rahattı ve Akın'a öyle bakışlar atıyordu ki, Akın gittikçe daha da sinirleniyordu.

"Bana bak, sen benim babam falan değilsin. Şimdi çık dışarı ve bir daha da evime gelmeye kalkışma!"

"Sakin ol biraz, oğlum."

Akın, babasının yakasına yapışmıştı. Hem onun çocuğu olmaktan nefret ediyordu, hem de babasının her defasında ona babası olduğunu hatırlatması onu daha da sinirlendiriyordu.

"Sakın bana oğlum falan deme, anladın mı beni?" dedi, dişlerini sıkıyordu sinirden.

Akın'ın sesi bütün malikanede yankılanırken, kızlar biraz korkmuş ve yukarı odalarına kapanmışlardı. Murat ve Emir de Akın'ın yanında durmuşlardı.

Elbette, işte metninizi düzenledim ve diyalogları daha zengin hale getirdim:

---

"Ben sana o kızdan uzak durmanı söylemek için geldim."

Akın önce hangi kızdan bahsettiğini düşündü. Ama bu onu korkutmadı. Babası, Akın'a muhtaç bir adamdı ve ona muhtaç bir adamın onu tehdit etmesi kulağa oldukça gülünç geliyordu.

"Ne? Sen ne hakla, ne cüretle bana emir verirsin? Bak Serhat Karay, sen benim hiçbir şeyim değilsin, anladın mı? O yüzden çık git evimden ve bir daha bana babalık taslamaya kalkışma. Yoksa kimse seni elimden almaz, duydun mu beni?"

"Eğer o kızdan uzak durmaz ve ona yardım etmeye devam edersen, senin için ve o kız için hiç iyi olmaz."

Akın artık sınırının son noktasına gelmişti. Serhat Karay'ı öldürmesi için bir sebep daha sunulmuştu.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun, Serhat Karay? Senin benim gözümde en ufak bile bir değerin yok, anladın mı? Korkmuyorum, asıl korkması gereken sensin. O hisselerin elimde olduğunu biliyorsun. Ve onlar olmadan sen bir hiçsin, anladın mı? O yüzden o çeneni kapatsan iyi olur. Çünkü sabrımın son aşamasına geliyorsun ve taşarsa, senin yanında olacaklara ben bile karışmam, Serhat Karay!"

Akın o kadar sinirlenmişti ki kendisini zar zor dizginliyordu.

"Şimdi o eve gidince olanlara kendin şahit ol. Ben seni uyardım, Akın."