Çaresizlik?
4 Hece...
10 Harf...Aişe'nin bugün hayattan öğreneceği kelime buydu. Kitaplardan ve sözlükten okuduğu gibi değildi....Kalbine her saniye saplanan bıçak darbeleri ona çaresizliğin ne demek olduğunu daha iyi anlatıyor,öğretiyordu.
Bu sabah yatağın başına uyandırmak için gelip saçını öpen annesini ,şimdi bu hastane yatağına yatırmış elini avucunun arasına alıp öpüyordu. 'Allah'ım sen büyüksün!' sürekli avucunu öpüyor,burnunu çekiyordu.
Aişe,çaresizliği iliklerine kadar hissediyordu. Vücudunun en ücra yerlerine kadar çaresizliği tadıyordu. Hiçbir şey yapamadan elleri kolları bağlı oturmak ona göre olmasa da yapabileceği birşey yoktu.
'Bu benim imtihanım. Güçlü olmak zorundasın Aişe!' Evet... Belki de bu zamana kadar yaşadığı en büyük imtihanlardan birindeydi... Yapabileceği tek şey ise dua edip,dimdik ayakta kalmaktı."Ali,öl-me-sine izin ver-me!" Yapamıyordu genç kız! Kendine defalarca güçlü olması ve ağlamaması gerektiğini söylese de olmuyordu! Sanki bir tarafının hep eksik olcağını düşünüyor ve bu düşünce onu mahvediyordu.
Hıçkırıkları arasından çıkan kelimeler anlaşılmasa da Ali,Aişe'nin ne demek istediğini anlamıştı. Annesinin onun için ne kadar değerli olduğunu biliyordu. .
Aişe'nin ağzından kaçırdığı her hıçkırıkta Ali,gözlerinden akmak için izin isteyen gözyaşlarını geriye itiyordu. Bu çok zor bir durumdu.. Gözünden akmak için izin isteyen her damlanın nedeniydi Aişe!Görüş alanı bulanıklaşıyordu adamın. "İzin vermeyeceğim fakat sen de ağlamayı bırak ve alt kattan Seyit'i çağır!" Sarsıntıdan dolayı elektrikler gitmiş ,ameliyathane kullanılamıyordu. Çok fazla kanaması ileride şok tablosunun gelişmesine zemin hazırlayacaktı. Bu yüzden Seyit'i çağırmanın en iyisi olduğunu düşünüyordu.
"Tamam!" Genç kadın vakit kaybetmeden odadan çıkıp merdivenlere yöneldi. Karşısına çıkan adamı görünce gözyaşları şiddetlenmişti.
Adamın esmer teniyle birlikte uzun boyluydu.. Kıvırcık olan saçları toz ve duman bulanmış, birbirine karışmıştı. Yırtılan gömleğinin kollarında tuttuğu minik bir beden vardı. Minik bir erkek çocuğu.
"Allah'ım sen bize dayanma gücü ver!" Merdivenden hızla inip alt kata indi. Seyit'in olduğu odaya girdiğinde bakışları Seyit'i aradı. Doğru kişiyi bulunca bakışlarını adamın burnuna sabitledi.
"Seyit.. Lü-lütfen yukarı g-gel! An-annem yukarı-da!" Seyit elindeki sargı bezini hızla yapıştırıp odadan çıktı. Seyit ve Aişe merdivenleri hızla aşıp odaya geri gelmişlerdi."Nasıl duru--" Seyit kapıyı açtığı anda Ali'nin kadına kalp masajı yaptığını görünce cümlesini devam ettirememişti. Arkasındaki kadının bir anda attığı çığılığı ve ardından çelimsizce ağzından kaçırdığı "anne!" Kelimesi sertçe yutkunmasına sebep olmuştu. Vakit kaybetmeden Ali'nin yanına gelip kalp masajı için izin istedi.
"Onu geri döndür,Seyit!" İkisininde bakışlarında ki çaresizlik Aişe'den bulaşmış olmalıydı. Yoksa onlarda mı korkuyordu?Seyit pozisyonunu alıp kalp masajını yapmaya başladı. Kaburgasına yakın bir yerde kanaması vardı. Bu yüzden dikkatli olmalıydı. Odadaki bir diğer bayan hemşireydi. Aişe odadan çıktıktan bir süre sonra girip Ali'ye yardım etmişti. Hemşire bayan elindeki bezi kenara koyup Seyit'i izlemeye başlamıştı.
Esma Hanım, Aişe gittikten sonra bir anlığına gözlerini açmıştı. O esnada söyledikleri Ali'nin kulağında yankılanıyordu. Söylediklerini bir an önce Aişe'ye iletmesi gerekiyordu.
Belki onu bu odadan çıkarmakla başlayabilirdi. Aişe'yi kolundan tutup odadan çıkardı. İlk başta kadın itiraz etse de sonradan kolları yaşadığı şoka karşılık yenik düşmüş,Ali'ye ayak uydurmaya başlamıştı.
Kapıyı kapatıp kenara geçtiler.
"Aişe. Annen uyandı ve ba--"
"Ne zaman uyandı Ali?"
"Sen Seyit'i çağırmaya gittiğinde. Şimdi sözümü kesmeden dinle!" Aişe bakışlarını Ali'nin kaşından alıp yere çevirdi.
"Peki." Genç adam sertçe yutkunduğunda adem elması gergince aşağı inip tekrar yukarı çıkmıştı.
"Bu akşam saat sekizde limandan o ayarladığımız tekne ile kaçacaklarımızın arasında annen senin de olmanı istiyor!" Genç kadın ellerini önünde birleştirip nefesini kontrol altına almaya çalışıyordu.
"Sen ne diyorsun Ali... Ben annemi böyle bırakıp gidemem!"
"Bunu ben değil anne söyledi Aişe.! Burada kalmanının hiçbir şeye faydası olmayacağına ve seni birine teslim etmem için bana kesin vasiyet verdi!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAP KIZI
Chick-LitDüşünün...Her gün bombalanan bir ülke.Yaşamlarını yitiren binlerce,onbinlerce bedenler...Hak ettiler mi? HAYIR! Böyle bir ortamda annesini kaybeden genç bir kız.Dinini doğru yaşamaya ant içmiş bir anne.Minik bedenlere Allah aşkını aşılamayı kendine...