Rüzgar sabah uyandı. Biliyordu bu günü de bir önceki gün gibi hiç bir şey yapmayacaktı. Yavaşça yatağından doğruldu ve kitabına uzandı son günlerde sadece kitaplar ona samimi geliyordu. Elindeki kitaba baktı kahraman tezeoğlu'nun yaralı kitabı. Ne Çok benziyordu hikayeki kahramanla yaşadıkları. Rüzgar kitabı okumaya başladı yaklaşık 3 saat sonra zilin çalması ile kitabı bıraktı ve kapıya yöneldi gelenin yine Ali olduğunu düşündü. Sıkıntılı bir şeykilde kapıyı açınca karşısında Hasret'i görünce kısa süreli bir şok geçirdi. Hasret bunu anlamış olmalı ki
"İçeri davet etmiyecek misin" diye sordu Rüzgar'a Rüzgar eli ile içeriyi göstererek "özür dilerim bı an seni görünce şaşırdım haydi gel içeriye"dedi. Hasret ayakkabısını çıkarırken Rüzgar ona terlik çıkardı. Hasret içeriye geçti salonda bir koltuğa oturdu. O arada Rüzgar'ın aklında deli düşünceler vardı. Hasret evini nerden bulmuştu? İntihar ettiğimi biliyor mu? Biliyorsa nerden öğrendi? Rüzgar bu düşüncelerden sıyrılıp ikram bir şey isteyip istemediğini sordu Hasret hayır diyince karşı koltuğa oturdu. Hasret Rüzgar'a nasılsın diye sordum Rüzgar iyiyim dedi ama içinden geçirdi gerçekten iyi miyim diye sonra sen nasılsın diye sordu. Hasret iyiyim diyince Rüzgar aniden neden geldiğini burayı nasıl bulduğunu anlatabilir misin? Hasret bu soruyu cevapladı" Ali'yi gördüm geçenlerde biraz oturup sohbet ettik o ara öğrendim evinin adresini" Rüzgar sıkıntı ile düşündü "acaba intihar ettiğimi de öğrendi mi" sonra Hasrete dönerek "Ali benim hakkımda başka bir şey dedi mi" diye sordu. Hasret ne demek demek istediğini anlamıştı. Söylesem mi diye biraz düşündü Hasret sonra" intihar ettiğini biliyorum Rüzgar" dedi. Rüzgar ne diyeceğini bilemedi bir süre. Ne yapacağını düşünürken Hasret söze girdi" Ben sana destek olmaya geldim eminim ki çok zor zamanlardan geçiyorsun. Neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum belki zamanı gelince onu da dersin. Ama şu an önemli olan senin sağlığın". Rüzgar sevinmişti birazda olsa çünkü Hasret neden intihar ettiğini bilmiyodu. Bunu bilseydi çok utanırdı Rüzgar. Rüzgar Hasretin dediklerini hemen akıl süzgecinden geçirdi ve " çok teşekkür ederim Hasret ama desteğe ihtiyacım yok ben bu günleri kendi kendime de atalatabilirim" dedi. Ama Hasretin Rüzgarı bu halde bırakmaya niyeti yoktu nede olsa içinde ufak ufak Rüzgara olan sevgisini taşıyordu. " Sen ne dersen de ben seni yanlız bırakmayacağım Rüzgar." Dedi. Rüzgar diyecek bir şey bulamıyordu. Kabul etmek zorunda kaldı bir kaç gün gelir gider sonra sıkılır diye düşündü. Hasret kalktı mutfağa geçti. Rüzgara çorba yapacaktı ama tabağın kaşığın tencerenin yerini bilmiyordu. Rüzgarı çağırdı ve lazım olan her şeyin yerini öğrendi. Sonra hızlıca çorbayı yaptı ve pişmesini bekledi. O arada evi inceledi ev biraz eskiydi ama çok güzel dizayn edilmişti. Hasret evi incelereken çorba pişmişti. Bir tabağa koydu çorbayı sonra tepsiyi alarak Rüzgarın yanına gitti. Sonra çorbayı Rüzgara içirmek istedi ama Rüzgar buna izin vermedi. Rüzgar çorbayı içti. Hasret Mutfağı topladı. "Artık gitme vakti" diye söyledi Rüzgara Rüzgar Hasreti kapıya kadar geçirdi. Hasret gittikten sonra odasina gitti kitabını eline aldı ve okumaya başladı. Bir süre sonra uykuya dalmıştı Rüzgar yarının ne getireceğini bilmeden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Soğuk Rüzgarı
ChickLitBizler hep çok sevdik. Ama çoğu zaman karşılık alamadık.. sürekli kendi aşkımıza yanıp tutuştuk. Rüzgar da çok sevdi. Onun kalbi aşk ile yanarken Ada'nın kalbi çoktan soğumuştu..