golden • zm

10 | dating him

Eve girip hızla duş aldıktan sonra Harry'i arayıp onlara anlatmam gereken bir şeyler olduğunu söylediğimde beni almayı teklif etmişti ancak ikisinin buraya gelmesi için ısrar ettim.

Ben kadar meraklı olan arkadaşlarım 10 dakika içerisinde gelmişti. "Ne söyleyeceksin, günlerdir sende bir gariplik var zaten anlamıştım ben." Harry kapıyı açar açmaz ceketini elime tutuşturup içeri geçerken konuşunca gülümsedim. Niall da arkasından kahkaha atarak içeri girmişti. "Kaç gündür başımın etini yiyor, anlat da rahatlasın artık."

"Geçip oturun, anlatacağım."

İkisi de salona geçince dolaptan içki çıkardım. Yaşanılan onca şeyden sonra biraz kafa bulmayı hak ediyordum bence. Harry'e bir kadeh şarap doldurup Niall ve kendim için bira açtım.

Bardaklarını uzattıktan sonra kanepeye sıkışmak istemediğim için karşılarına geçip laminantın üstüne oturdum, bacaklarımla bağdaş kurmuştum.

"Yarın randevum var."

"Ee?"

"Tahmin edin kimle?"

Gülerek sordum. Önce biraz oyun oynamak istemiştim. "Jasper'la mı?" Niall merakla sorunca yüzümü buruşturmuştum. "Hayır ya. Onunla o kadar da ilgilenmiyordum zaten."

Omuz silkti. "Aaron mu sana yavşadı?" Harry gözlerini kısıp sorunca kafamı iki yana salladım.

"Dave?"

Dave bundan bir iki sene önce falan görüştüğüm çocuktu. Ayrılınca epey üzülmüştüm. Kafamı iki yana salladım.

"Adele söyleyecek misin artık kim olduğunu?" Harry sitem edince biraz gülümseyip sonra boğazımı temizledim ve ciddi bir ifade takındım.

"Pekala, söyleyeceğim ama lütfen hemen karşı çıkmayın ve önce beni dinleyi-"

Ben konuşurken Harry kafasını geriye atıp eliyle gözlerini kapatmıştı. "Siktir, Zayn'le çıkacaksın değil mi?" Harry'nin tepkisine karşı gülümsedim. "Tam da beni dinlemenizi isteyecektim, Harry."

"Adele, ne tür bir şeye giriştiğinin farkında bile değilsin." Harry kafasını kanepeden kaldırıp bana döndü. Niall sessizce bizi izliyordu.

"O ne demek?"

"Adele adam mafya amına koyayım. Onun gibi biriyle birlikte olmak istiyor musun gerçekten?"

Harry'nin dediği şeye sinirlenmiştim. Kaşlarımı çattım. Zayn'in yaptığı işleri tam olarak bilmiyordum, birtakım illegal işlerle de uğraştığı ortadaydı ancak onu tanımak için yemeğe çıkmayı kabul etmiştim zaten değil mi?

"Mafya için çalışan adama abim diyorum, mafyanın kendisiyle yemeğe çıkmak mı sorun oluyor?"

"Adele aynı şey değil bu. Ben kısa bir süreliğine çalıştım onun için. Adamın hayatı bundan ibaret. Her zaman öyle olacak."

"Sakin olsanıza bir. Harry, endişelenmekte haklısın tamam ama bir yemeğe çıktılar diye Zayn sonsuza kadar Adele'in başında duracakmış gibi davranma. Önce Adele'i dinleyelim." Aslında ben anlatmadan önce Niall'ın tepkisinden çekiniyorken böyle demesine şaşırmıştım.

"Teşekkür ederim." dedim, elimle onu göstererek.

"Onu siz değil ben tanıyorum amına koyayım." Harry sinirle kafasını diğer tarafa çevirdi. "Randevu diyorsun bir de, saçmalık. Seninle ilgilendiğini kendin söylemiştin kaç hafta önce, yatağa atmak için bahane arıyor işte."

"Harry düzgün konuş." Niall sesini yükseltti.

"Boşver Niall. Sinirini kussun." Ayağa kalkıp Harry'e kızmaya başladım. "O gün de dediğimde bana inanmamıştın zaten, şimdi de benimle görüşmek istemesi gerçekçi gelmediği için yatağa atmak istediğine mi karar verdin? Bu mu gerçekten Harry?"