"Ellerine sağlık."
Zayn'in önüme koyduğu tavuktan bir parça yedikten sonra ona döndüm. Sabah kalkıp birlikte duş almıştık, normalde kahvaltı yapacaktık ama saat neredeyse 1 olduğu için biraz daha bekleyip öğle yemeği yemeye karar vermiştik ve Zayn bana yemek yapmayı teklif etmişti. İlk başta şu Jasper olayından dolayı heves ediyor sansam da yaptığı yemeğin tadına bakınca olayın bununla hiçbir alakası olmadığını anlamıştım. Yaptığı her şey harikaydı!
Yemek bitince masayı toplamak için ayağa kalktım ama hizmetlinin gelince halledeceğini söyleyip beni durdurdu. Yine de kendimi mahcup hissettiğim için masayı toplayıp bulaşıkları makineye dizdim. Kendi evimde nasılsam onun evinde de öyle olmam gerekirdi.
Salonda otururken ona döndüm. Birlikte animasyon izliyorduk. "Ne zaman çıkacaksın?"
"1 saate çıkarım, sen kal istersen. Akşam geç döneceğim ama döneceğim sonuçta."
"Kendi evime dönsem iyi olur ya da belki Niall'lara uğradım. Harry'nin kesin anlatacak bir hikayesi vardır."
"Nasıl istersen." Omzuna daha çok sokulup televizyona baktım.
Kendi kendine güldüğünde ne olduğunu merak ettiğim için ona döndüm. "Çocuklar evde senle Simpsons izlediğimi bilse tüm karizmam çizilir."
Gülümsedim. "Normalde böyle olduğunu bilmiyorlar mı?"
"Kimse bilmiyor, sen sadece."
"Cidden bu yaşa kadar ciddi ilişkin olmadı mı hiç?"
"Eğitim sürecinde derslerimden başka bir şeyi önemsemedim, kısa süreli yatak arkadaşlıklarım falan oldu. Babamın işini aldığımda da etrafımda kafamın uyuşacağı tipten kadınlar yoktu, tahmin edersin ki."
Ellerimizi birleştirip parmaklarının ucuyla oynamaya başladım. Kemikli parmakları ve kısa tırnakları vardı, tenindeki dövmeler ellerini çok güzel gösteriyordu.
"Şirkette falan da mı karşına çıkan olmadı?"
"Hayır, Adele. Neden bu kadar sorguluyorsun? İlk olmak hoşuna gitmedi mi?" Dalga geçti.
"Ondan değil ya. Bilmem... Yakışıklısın, çekici bir tipin var. Etrafında bir sürü güzel kadın olmuştur."
Oynadığım elini hareket ettirip parmaklarımızı iç içe geçirdi. "Beden güzelliği insanı azdırır, aşık etmez." Doğru söylüyordu aslında, yine de ne diyeceğimi bilemediğim için boşta olan elimi suratına bastırıp kafasını ittirdim. Oysa dudaklarına değen avucumu öpmeyi tercih etmişti.
Gülümserken diğer eliyle yüzündeki elimi çekip tekrar avuç içimi öptü. "Hadi kalk, seni Niall'lara bırakayım, ben de işe geçerim."
Birlikte kalkıp onun götürdüğü yere doğru ilerledik, arabası arka tarafta falandı sanırım. Evini gezme fırsatım olmamıştı henüz. Birlikte evdeki bir kapıdan - girdiğimiz kapı ön taraf, geçen hafta kahvaltı yapmak için çıktığımız veranda arka taraf sanıyordum ancak bu evde bir sürü çıkış ve kapı vardı -
girdik ve merdivenleri inip aşağıya indik, tekrar bir kapıdan çıkınca garaja girmiş olduk.Bir sürü arabası vardı.
Kenardaki anahtarlığı açıp bir tanesininkini aldı ve nereye gideceğimi bilemediğim için onu takip ettim ve yeşil bir arabaya girdiğinde kapıyı açıp ben de oturdum. Zengin olması çok garip geliyordu. Kendini beğenmiş tavırları yoktu, sadece içinden geldiğini söyleyerek gittiği yerlerden pahalı hediyeler getiriyordu ancak bunu yapmayacağı konusunda anlaşmıştık sanırım. Hediye alması hoşuma gitse de pahalı şeyler olunca parasından etkilendiğimi falan düşünmesini istemediğim için içim rahat olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
golden • zm
FanfictionEn yakın arkadaşı Harry'nin yediği haltlar, Adele'in yolunun Zayn Malik ile kesişmesini sağlayacaktır. • the choices we make change the path that we take, but i know that somewhere out there there's a path that we chose there's a life that we share...