'yıldızlar'

146 14 12
                                    

🎶Beach House-Space Song

İnsanlar ne kadar garip canlılardı,seviyorlardı.Belki de bir daha hiç göremeyecekleri birine kalplerini açıyorlardı.Acizlerdi,o narin aptal kalpleriyle gördükleri ilk insana tutuluyorlardı;insanlar miğde bulandırıcılardı.

Kafamı duvar saatine çevirdiğimde 20.00'ye yaklaştığını gördüm.Sabahları gerekmedikçe dışarı çıkmıyordum,sevmiyordum gündüzleri;ama Güneş'in batmaya yakın görüntüsü kana susamış vücudumda bir şeyler uyandırırdı hep.

Üstüme benzer kıyafetler giyip festivale gitmek için hazırlandım.İnsanları izlemek,onları gözlemlemek kendi varlığımla gurur duymak için bir bahaneydi sadece.

Adımlarımı kuru toprağa bastığımda,sağ tarafımda kalan yeşilliklere baktım.Bu toprak,ayaklarımın altındaydı.Yeşillikler her zaman bakım ve ilgi görürdü,peki ya toprak?Acıdım ayaklarımın altındaki kuruluğa,bu toprakta insanlar kadar acizdi;ama insanları geçemezdi.

Kulağıma dolan müzik tınıları ile kaşlarımı çattım.Rahatız ediciydi.Adımlarımı hızlandırarak festivale giriş yaptım.Dikkatler üzerime çekilince miğdemin kasılmasıyla rahatsızca başımı aşağı indirdim,aptal yaratıklar miğdemi bulandırıyordu.Fakat o gün ilk defa miğdem bulanmadı,sanki o istisna gibiydi;onu gördüğümde oldu her şey.

Festivale adımı attığımda hızlıca köprüye doğru yürüdüm.Gün batıyordu,bütün üzüntüsünü bize yansıtıyordu Güneş ;o battığında yerine Ay gelecekti.Derin bir şekilde iç çekip köprünün ilerisine göz gezdirdim,kimsem yoktu değil mi?Evet Taehyung,yalnızdın.Hep mutluydum yalnız olduğum için,varolurken duygularım koparılıp atılmış gibiydi.Sadece bir parçaydım ben.Aşk duygusu asıl koparılan şeydi bende,iyi ki koparılmış derdim.

Bitkin şekilde gözlerimi etrafta gezdirirken birinde takılı kaldım,tanıyordum onu.Güneş bana ihanet ediyordu sanki,bütün güzel ışıklarını o'nun yüzüne yansıtmıştı.O manzarayı izlerken,ben kendi mazaramı izledim sakince.

Yüzünün her bir karışını turuncu rengi yansımalarda seçebiliyordum.O kadar saftı ki,rüzgarla birlikte alnına düşen saçları tokat gibi yüzüme çarpıyordu sanki.

Bay Jeon'du manzaram,her zaman gizlemişti güzelliğini.O güzelliğinin ardında aciz bir insan yatıyordu.Hayır,jeon farklıydı;aciz biri bu kadar kusursuz olamazdı.Eğer ki benim sonumu getirmek isteyen bir şeytan değil ise.

Bakışlarımı onu kaybetmez istemezcesine hiç üzerinden çekmedim,ne yapıyordum ben?O acize karşı bir şeyler mi hissediyordum?

Sinirle gözlerimi o'ndan çektim. Bu imkansızdı,olamazdı. Bu kabul edilemezdi.Hem Bay Joon'un, her konuda  bana olan güvenini sarsmak istemiyordum;aciz birine herhangi bir duygu hissetmek istemiyordum.

Kendimden tekrar tiksinirken dolu gözlerimi etrafta gezdirdim,bir de gözlerim mi dolmuştu?insanlara benziyordum, miğdem bulanıyordu.

Etrafı incelerken gözlerimizin çakışması taş kalbimi hızlıca sarsarken, gülümsemesi tamamen parçalamıştı. Yanıma geldiğinde dolan gözlerimi engellemeye çalışıyordum,ne oluyordu? Ona baktığımda, içime yerleşen hüzün ve bulantı ne demekti?

"Bay Kim, geleceğinizi düşünmemiştim." Sadece yüzüne baktım, eğer yüzüne bakmayı bir kaç saniye kesersem; çok şey kaybedecek gibi hissediyordum.

Ben hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum.Hayatım tam ortasına öyle bir giriş yapmıştı ki, tüm varlığına inanmadığım duygularımı darmaduman etmişti.

"Bu güzel havada gelmemek biraz mantıksız olurdu değil mi?" Hafif gülerek söylediğime şaşırmıştı,ilk defa gülerken görüyordu belki de beni. Ben de neden yumuşadığıma anlam veremeyerek yüzüne bakmaya devam ettim, gözlerine.

"Umarım hava hep güzel olur, gün batımı gösteriyor gerçek güzelliğinizi, gözlerinizden görünüyor gerçeklik" sözleriyle kalbim sıkışırken gözlerimi sıkıca kapattım. kulaklarım arkadan gelen müzik sesleri ile doldu,

"Somewhere in these eyes
I'm on your side"
(Bu gözlerde bir yerde,ben senin yanındayım)

Gözlerimi açtığımda Jeon'un bana çok yoğun baktığını gördüm, gerçekten.İlk defa yoğun bakan birini hissetmiştim. Ona baktığımı anlayınca utançla başını sağ tarafa çevirip konuştu.

"Bay Kim, eğer festival bitiminde yanlız döneceksiniz;size eşlik etmek isterim."

O'ndan uzaklaşma hissiyatı yanında bulunma hissiyatının yanında çok eziliyordu. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı.

Ben aciz olmadığını sanan bir kan emiciydim,o beni ele geçiriyordu;korku elini aşka bırakmıştı.

Bu gece de o el asla aşkı elinden bırakmadı.

...

Were you ever lost
Was she ever found?
                    -Space Song

Grandma's houseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin