Düşüncelerimi balkondan bakarken gördüğüm görüntüler böldü. Bay Kim, elinde demir bir testere ile benim bahçeme doğru geliyordu.
...
Anlamaz şekilde gözlerimi kırpıştırdım.Gerçekten elinde testere mi vardı?Aslında takılmamız gereken tek şey elinde testere olması değil;testere ile bahçeme doğru gelmesi,hatta kapıma.Gözlerim kapının sertçe çalınması ile daha da açıldı.Sakin adımlar ile aşşağıya inerken tedirgin olma dürtülerime engel olamıyordum.Son basamağa geldiğimde sanki oraya geldiğim anlaşılmış gibi kapının tıklanması kesildi.Nefeslerim kesik kesik gelirken kapıyı açtım.Hava tamamen karardığından,içeriden vuran ışık ile bay Kim'in gözleri ile karşılaştım.Donuk bir ifade ile bana bakıyordu.Gözlerim yavaşça aşşağıya kaydığında testereyi görmem ile yutkundum,tekrar gözlerimi yukarı çıkarttığımda konuştu.
'İyi akşamlar bay Jeon,sizden bir konuda yardım almam gerekiyor'' konuşurken gözlerim ağzına kaydı. Köpek dişleri gerçekten sivriydi.Garip karşılasam bile tepkilerimi gizledim.Karşımda elinde testere ile kapıma gelen bir adam vardı ve korkmamak elde değildi,ama o kadar kibarca istemişti ki hemen yanıtladım.''Tabii,ne konuda?'' derin bir nefes alıp konuştu. ''Öncelikle sizden sabahki sinirli çıkışımdan dolayı özür dilemek istiyorum'' şaşırmıştım ''Sorun değildi aslınd-'' diye konuşurken lafım yine ve yine bölündü ''Sizden arka bahçemdeki evimin etrafına dolaşan sarmaşıkları kesmenizi isteyebilir miyim?Testere kullanamıyorum ve etrafta tek siz varsınız'' Kararsız kalmıştım,ama evde de bunalmıştım.Bir-iki hareketten bir sorun olacağını düşünmüyordum. ''Tabii,buyurun'' önümden yürümeye başladığında ayakkabımı giyip kapıyı kapattım.Bahçe kapısını açıp yine önden yürümeye devam etti.Arka bahçeye geldiğimizde sarmaşıkları görmemle sırıttım.Çok basit bir şeyi yapamıyor muydu cidden? ''Başlayabilirsiniz,şimdiden teşekkür ederim'' dedi ve beni izlemeye başladı.Benim sarmaşık kesme sürecim ara sıra bay Kim'in tekrar tekrar teşekkür etmesiyle geçti.Son sarmaşıklara geldiğimde üstümdeki sweatshirt bedenimi çok fazla yaktığı için çıkarttım.Beyaz t-shirtümle baş başa kalınca bakışlarım bay Kim'e kaydı.Gözlerini damarlı kollarıma dikmiş,bir saniye bile ayırmıyordu.Anlık yorgunluk ile umursamadan son sarmaşığıda kestim.Yavaşça yanıma yaklaştığında,gözlerini bacaklarımdan gözlerime kadar süzgecinden geçirdi.Göz göze geldiğimizde yutkunup konuştu. ''Yardımınız için çok teşekkür ederim,karşılık olarak kahve ikram etmek isterim''
düşünmeden başımı sallayıp arkasından yürüdüm.Evinin içine girdiğimde ağzımı görgüsüz gibi açıp içeriyi utanmadan süzdüm, sağımda duyduğum kıkırtı ile utançla yüzümü aşağı eğdim.Bay Kim'e rezil olmuştum. "2.koridor,sağdan dönün; büyük siyah kapılı oda." Yüzüne bakmadan hızlıca tarif ettiği yere yürümeye başladım.Lanet olsun ki zevki çok güzeldi.Dolamaçlı koridorlar sonunda uzun hole varmıştım.Uzun, güzel döşemeli koridorun sonunda siyah kapılı oda vardı. Sanırım bay Kim misafirlerini burada ağırlıyordu. Uzun koridoru yürürken koridorun solundaki başka bir koridor ilgimi çekti. Büyük tablolar, üzerine aile resimleri vardı.Düşünmeden sola dönüp diğer koridora geçiş yaptım.
Gözlerim büyülenmiş şekilde parladı, resimlerde bay Kim'in ailesiyle fotoğrafları vardı.Ailesi o kadar asildi ki; büyülenmemek elde değildi.Annesi,babası bütün güzel genlerini oğullarına vermişlerdi.Koridor boyu devam ederken arkamda hissettiğim beden ile kendimi küfür ettim.''Gerçekten çok yaramazsınız'' korkuyla yutkunup arkamı döndüğümde,bedenlerimizin çok yakın oldğunu yeni farkediyordum. Bay Kim'de yeni farkediyor olacak ki;gözlerini kaçırıp yavaşça geri adım attı,fakat hala yakındık.
''Bay Kim,yaptığım yanlış hareketten dolayı özür dileri-'' moralimi altüst edecrek şekilde konuştu, ''Özüre gerek yok,ben kibarlık olarak kahvemi ikram edeyim;yeterli olacaktı'' sinirlenmişti,lanet olsun ki sinirlenmişti.Aramızın kötü olmasının moralimi bozmasını anlayamıyordum.
Sinirli olduğunu belli edecek şekilde sakince sağ koridora girdiğinde,arkasından yürümeye başladım.Siyah kapılı odaya girdiğimde eğer bay Kim olmasaydı ıslık çalardım.Çok güzel dekore edilmiş eşyalar,sayamayacağım kadar çok fazla olan raflara dizilmiş kitaplar ve;taht. Masasıyla uyumlu kralların tahtının küçük versiyonu olan sandalyesine oturduğunda,ben de masasının karşısındaki koltuğa oturdum.
O an gerçekten vampir havası verdiğini farkettim. Ellerini birbirine geçirip masaya yaslamış,tahtına oturup yeni kurbanını belirliyordu;beni?
İçeri giren orta yaşlı kadın düşüncelerimi böldü. ''Bay Kim,kahveleriniz. İzninizle çıkışımı yapıyorum'' Gülümseyen kadın karşı o da şaşıracağım şekilde gülüşünü sundu. ''Tabii ki'' gülüşü kalbimde kasılmaya sebep olurken,kadın odadan çıktığında;gözlerini gözlerime kenetlerken gülüşünü anında soldurması daha da kötü hisettirmişti.Sadece gözlerime soğuk bir şekilde bakıyordu.O an miğdemin bulanmasıyla hışımla ayağa kalkıp kapıya koştum. Ben ayağa kalkınca bay Kim'de kalkıp ''Bir sorun mu var?'' demekler yetinmişti. Ben dış kapıya koşarken arkasından ''Üzgünüm bay Kim,sizi yeteri kadar rahatsız ettim;üstüne de evinizi kirletmek istemiyorum'' sözlerin üzerine evden çıkıp,bahçeye kustum. Anlam veremediğim şekilde miğdem bulanmıştı. O gün akşama kadar miğdem bulandı. Halamın dediğine göre bulantımı keseceği düşünülen tek şey,babaannemin deposundaki ilaçlarıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/307538870-288-k730164.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grandma's house
Fiksi PenggemarJeongguk,garip insanların olduğu kasabaya taşındığı zaman;kasabanın en garip insanına kalbini açacağını nereden bilebilirdi ki?