Olması gerektiği gibi Jimin Hyung, bahçede çiçeklere garip bir şekilde bakan, tuhaf giyimli; yan profili kusursuz adamı da görmemişti.
..."Yarın yine gelmeyi düşünüyorum,sana market alışverişi yaparız" Jimin Hyungun yanımda olması güzeldi,sadece halam ve o vardı zaten.Tamam anlamında başımı salladım.Jimin Hyung kapıdan çıkmadan önce ekledi. "Evdeki eşyaları çok karıştırma,belki babaanne kızabilir; ya da sana kızması için birini gönderebilir" dedi ve şeytanca güldü.O kadar korkunç söylemişti ki gerçekten korkmuştum."Yaa Jimin-ah,koca mâlikanede böyle şeyler söyleyip beni yalnız bırakman çok kötü!!" Dediğime güldü "Korkmana gerek yok" dedi.Beni rahat bırakmadan yine konuştu. "En fazla vampirler mâlikaneyi basar, fazla büyütme." Dedi ve kapıyı hızlıca çarpıp çıktı. Sadece arkasından bağırmakla kalmıştım.
...
Camdan dışarıyı izlerken güneş yeni yeni batıyordu. Karnım da acıkmıştı aslında -dışarıya çıkmak için maazeret uydurduğumun farkında olarak yapmak garip olsa da- anahtarı alıp dışarı çıktım. Kasabaya inerken, mâlikanenin sağ tarafında yaklaşık 25 metreye yakın uzun bir duvar olduğunu farkettim,acaba arkasında ne vardı? Ayağımın taşa takılmasıyla kasabaya indiğimi anladım.Mini markete girdiğimde klimanın soğuk havasıyla titredim,hava sıcaktı fakat burası fazla soğuktu. Ramenlerin olduğu raflara yöneldiğimde mint yeşili renkli saçlı bir çocuğun raflara kimchi yerleştirdiğini gördüm.Sanırım yaşlarımız yakındı. Çocuk ile göz göze geldiğimizde gözlerimi aşağıya kaydırdım.Yaka kartında Yoongi yazıyordu.
Bana geçmem için yol verdiğinde rahat bir tavırla konuştu."Seni buralarda görmedim,yeni misin?" Rahatlığına şaşırsamda bozmadan cevapladım."hmhm,yeni taşındım;shelve sokağında ki beyaz mâlikaneye" İçimden kendime küfür ettim,neden sormadan salak gibi konakladığım yeri söylemiştim ki? Yoongi düşüncelerimi böldü, "Tanrım orası herkesin nefret ettiği Jeon Eun'un mâlikanesi değil mi?" Babaannemden neden nefret ediyorlardı?
"Ah sen bilmiyorsundur, Jeon Eun;herkesten daha varlıklı olduğu için malikânesini kasabanın içine yaptırmak istemedi,hatta o zamanlar vampir olayları çok varmış, mâlikanenin olduğu kısımda sanırım vampirlerin yaşadığı bölgeymiş" Tanrım,neden insanlarına garip dediklerini şimdi anlıyordum.Bu saçmalığı bir bebeğe anlatsan ancak korkardı.
Dayanamayıp bıkkın bir şekilde başımı salladım.Ama o anlatmaya devam etti."Bu yüzden Jeon Eun'un vampirleri rahatsız ettiği için hem kasabaya zararı oldu hem de vampirlerin intikamı alınmadı, onun evinin yakınında hala vampirler yaşıyor ve eğer Jeon Eun'un ailesinden birini bulurlarsa ondan bu rahatsız edilmenin intikamını alacağını söylüyorlar"
Tanrım, içimden kahkahalar atıyordum.En sonunda dayanamayıp, "Kaç yaşındasın sen?" Dedim. Sanki yüzlerce kez bu soruyu duymuş gibi bıkkınlıkla,"sanırım bu kasabaya bir kere bile gelmedin,inanmamazlığından belli oluyor. Merak etme seni rahatsız etmezler, Eğer evde eksik eşya varsa; mâlikanenin yanındaki evden eşya alabilirsin, eğer kasabadakiler sömürmediyse birkaç parça bir şey bulabilirsin"
Tanrım,bu ne saçma bir şeydi böyle?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grandma's house
Fiksi PenggemarJeongguk,garip insanların olduğu kasabaya taşındığı zaman;kasabanın en garip insanına kalbini açacağını nereden bilebilirdi ki?