26. 08. 2019
"Hadi Kaan, uçağa geçikmek istemeyiz herhalde." dedi annem beni yataktan kaldırırken. İstanbul'a,doğduğum şehire, geri dönüyordum. Heyecanlı olmamın tek sebebi vardı, o da Gökçeydi, küçük papatyam benim. Eminim hatırladığımdan daha da güzeldi, uzun zamandır ondan haber alamamıştım, en son gördüğümde 7 yaşındaydık ikimizde.
Bazen merak ediyorum acaba hala beni Canavar olarak görüyor muydu?
"Kaan, hadi oğlum. Geç kalacağız bak." dedi saçlarımla oynarken.
"Tamam, anne." dedim annemin yanağına öpücük kondururken. Üstümü değiştiriken hala aklımda o vardı. Almanya'ya geldiğimden beri hiçbir gün aklımdan çıkmamıştı, her geçen gün daha da çok özlüyordum onu. Bazen beni hiç özlemiyormuş ya da daha kötüsü hatırlamadığını düşünüyorum ve bu düşünce beni korkunç bir karanlığın içine sokuyor.
Babam, ben yedi yaşındayken bizi terk etmişti. Annem de yalnız kalmamak için anneannemin yanına Almanya'ya geldi ama 2 yıl önce annem Giray isimli bir adam ile tanıştı ve onunla evlenmeye karar verdi ve biz de şimdi Giray abinin işi dolayısıyla İstanbul'a taşınıyoruz.
İstanbul'a vardığımızda hala aynı evde yaşamadıkları hakkında bir korku kapladı içimi. Hem zaten evlerine hiç gitmemişitm ama bana tarif etmişiti. Annem de ailesi ile arkadaş değildi. Okulun arka bahçesinde küçük bir alan bulmuştuk beraber.
...
Odama geçtiğimde direkt olarak yatağıma attım kendimi, elime de telefonumu aldım. Artık ona arkadaşlık istediği atmanın zamanı gelmişti. Bayadır onunla konuşmak istiyordum ama asla cesaret edememiştim. Bir an duraksadım. Ya bana kızgınsa, aman kaç yıl geçti üstünden benim elimde olan bir şey olmadığını biliyordur herhalde, ama dediğim gibi çok geçmiş üstünden ya yaptığım şeyi garip bulursa. Yok, yazmayacağım ona... ama sonuçta ne kaybederim ki, bence hiçbir şey. En kötü ihtimal beni engellemesi.
Baş parmağımı 'Takip Et'' butonun üstüne doğru götürdüm ve derin bir nefes alıp isteği gönderdim. Daha sonrasında ise mesaj atmak için kendimi cesaretlendirmeye çalıştım ve bir anda kendimi onun mesaj kutusunda buldum. Ne yazacaktım ki, 'Selam Gökçe :)' yok, sil sil...
'Merhaba güzel Papatya, ben canavar, hani çirkin olan...' mesajı gönderdim. Daha sonra bir tane de 'Beni çok mu çirkin buluyorsun?' diye bir Güzel ve Çirkin alıntısı yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canavar ve Papatya
Teen FictionÇocukluğundan beri birbirlerini görmemiş iki kişinin hikayesi