02. 09. 2019
Eve girince yerlerde koliler ve 3 tane büyük bavul vardı.
"Duygu benim yurt arkadaşım, normalde eve çıkmak gibi bir planım yoktu ama Duygu ev tutunca ben de onunla beraber olmak istedim. O yüzden bu kadar çok eşya var. Sıkıntı olmaz, değil mi?" dedi biraz utangaç bir şekilde.
"Hayır, asla olmaz." dedim bir üstünde 'Yatak Odası' yazan koliyi elime alarak. "Yatak odasından başlayalım mı?" diye sordum.
"Olur, bavullarda zaten sadece kıyafet var onları sonra dolaba yerleştiririm. Kolileri boşaltmak ile başlayalım." dedi sağa doğru yönelerek. "Bu tarafta odam." diye eli ile gösterdi. Ben de onu takip ettim.
Işığı açtı, çok büyük değildi odası ama ferahtı. 1.katta oturdukları için bahçelerindeki defne ağacının dalı odasındaki küçük balkonuna doğru geliyordu.
"Çok güzel bir yer haline getireceğimize eminim." dedi ilk koliyi açarken."Duygu yatak nevresimlerini falan ayarlamıştı o yüzden biz sadece düzenleyeceğiz."
"Bunun içinde pikap mı var?" diye sordum açtığı koliyi gösterip.
"Hıhı, bu koli de ise plaklarım var." dedi başka bir koli getirirken. "Şuradaki çekmecelerin üstüne koyarım diye düşünüyordum."
"Çok güzel bir fikir, bence ilk önce onu ayarlayalım. Hem odayı düzelerken de dinleriz."
"Bana uyar." dedi pikabı koliden çıkarırken.
Mavi çanta pikaplarındandı. Odasının duvarlarına da uyuyordu.
"Gel, plak seç. Müzik zevkini tam olarak bilmiyorum. Bunlardan hangisini açarsan seve seve dinlerim." dedi gülerek. Kıvırcık saçlarını at kuyruğu şeklinde toplamıştı ve bu ona çok yakıştı.
"Tamam, seçiyorum." dedim onun yanına doğru giderek. Kutunun içinde toplam 5 tane plak vardı.
"Kırılırlar diye korkuma çok getirmedim." dedi elini boynunun arkasına atarak. Sadece gülümsedim.
Albümlerin hepsini çok seviyordum. Elime Taylor Swift'in "RED" albümünü aldım. "Bu olsun." dedim plağı ona doğru uzatarak.
"Olur." dedi kocaman bir şekilde gülümseyerek. Plağı eline aldı, pikapa koydu ve 'Starlight' adlı parçayı açtı. Şarkı başlayınca şarkının ritmine göre omuzlarını oynatmaya başladı. Ona doğru baktığımı fark edince utanıp güldü. Çok ama çok güzel gülüyordu, içimden ona olan bakışlarımın aşk dolu olduğunu görmemesini umuyordum. Utanmaması için ben de sözlere eşlik ettim.
Komodini yatağının yanına doğru çekti ve üstüne elinde şemsiye olan kabarık elbiseli bir kadın biblosu koydu. Bibloya uzun uzun baktı sonra güldü.
"Buraya yakıştı, değil mi?" diye sordu ama bunu çok önemliymiş gibi sordu.
"Evet, çok güzel durmuş."
"Burada kırılır mı?"
"Zannetmiyorum ama ona bakılırsa her yerde kırılabilir o yüzden garanti veremem."
"Umarım kırılmaz ama burada hoşuma gitti,hem her uyandığımda görebilirim."
"Hoşuna gittiyse bir problem görmüyorum."
"Hıhı o zaman burada kalsın."
Yeni bir kutu aldım, açtığımda içinden tablo ve bazı film posterleri çıktı. İlk gözüme çarpan şey Van Gogh'un Ayçiçekleri tablosu oldu, açık mavi bir çerçevenin içindeydi.
"Asmak istediğim şeyleri bulmuşsun." dedi yanıma doğru otururken.
"Bunların hepsini asabilecek misin?" diye sordum çünkü gerçekten çok fazla çevçeve vardı.
"Kendi odam için pek sanmıyorum. Yatağımın yanındaki duvara üç tane, çalışma masamın yanındakine ise bir tane asacağım sanırım." dedi odasına göz gezdirirken. "Belki salona da asabilirim."
Kutunun içine biraz daha baktım. Van Gogh'u seviyor olmalıydı çünkü Çiçek Açan Badem Ağacı ve Ren Nehrinde Yıldızlı Bir Gece tablosu da içindeydi. Onları içinden çıkardığımda ise bir Star Wars: Attack of Clones posteri gözüme çarptı.
"Sen Star Wars seviyor muydun, ya?" dedim bıyık altından gülerek. Küçükken Star Wars sevdiğim için beni hep yadırgardı ve nasıl sevdiğimi sorgulardı. Hiç izlememiş olsa bile hep önyargısı olurdu.
Önce güldü, sonrasında "Sen taşındıktan birkaç hafta sonra seni çok özlediğimi fark ettim, iletişim de kuramıyorduk. Benim de aklıma en sevdiğin şeylerden biri olan Star Wars geldi. Babamla CD satan bir mağazaya gittiğimizde o güne kadar çıkan bütün Star Wars filmlerini aldık, hiç sevmeyecek olmama emin olsam bile. Ama ilk izlediğimde çok hoşuma gitti. Bazı haftalar her gün izlerdim, biliyor musun?" dedi ve biraz gülümsedi. "Belki seninle aynı anda izliyoruzdur diye."
Söyledikleri çok hoşuma gitmişti, içim kıpır kıpırdı, ona sarılmamak için çok zor duruyordum. "Son filme beraber gideriz o zaman." dedim çerçeveyi kutudan çıkarırken.
"Serinin son filmini seriyi izleme sebebim olan insan ile izlemek mi? Eminim çok güzel olur." dedi kocaman gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canavar ve Papatya
Teen FictionÇocukluğundan beri birbirlerini görmemiş iki kişinin hikayesi