Keşke hep bu anda kalsak #EzTan

411 21 2
                                    

Tatilin daha ilk gününün yarısı çoktan bitmişti bile... İkisi de şimdiden birbirine doyamayacaklarının farkındaydı. Uyandıklarında saat çoktan akşam 5 olmuştu ve saatlerdir yorgunluktan uyuduklarını fark ettiler. Ezgi elini hala yarı uyumakta olan Tansel'in yanağına götürdü ve;

Ezgi:'Tansel hadi uyan artık, gün bitt neredeyse. Evet çok yorulduk ama bir şeyler de yememiz lazım.'

Tansel:'Seni yesem...?'

Ezgi:'Tansell!! Hadi ama gerçekten bir şeyler yememiz lazım. Ben hızlıca bir şeyler hazırlayayım ikimize.'

Tansel:'Tamam o zaman tatlı olara-'

Ezgi:'Tanseel ya yapma şöyle.'

dedikten sonra Ezgi üstüne hızlıca elbisesini geri giyip yiyecek bir şeyler hazırlamaya geçer. Ezgi şimdilik ikisini de akşamki mangala kadar idare edecek birer sandviç hazırlarken, Tansel sadece iç çamaşırını ve pantolonunu giydikten sonra yavaşça Ezgi'ye arkasından yaklaştı ve sarıldı. Boynuna küçük ama ıslak öpücükler kondururken;

Ezgi:'Tans-'

Tansel:'Şşş tamam bir şey yapmayacağım. Sadece öpüyorum sen işine devam et. Ayrıca bir daha ne zaman böyle dolu dolu geçireceğimiz günler gelicek? Setin bitmesine daha 1 ay var. Ben o zamana kadar dayanamam...'

Ezgi bir yandan sandviçi hazırlamaya çalışırken bir yandan da Tansel'in öpücüklerine kendini kaptırmamak için zor duruyordu. Tansel üzerini giyindi ve Ezgi'ye yardım edip domatesleri doğradı. Hazır olduktan sonra yemek için dışarı çıktılar. Açılır kapanır sandalyeleri kurdular ve bir süre karşılıklı sohbet edip sandviçlerini yediler.

Ezgi:'Burası çok güzel değil mi? Tüm gün burda oturup kuş seslerini dinleyerek gözlerinin içine bakabilirim.'

Tansel:'Ben de... iyi ki buraya geldik Ezgi. Keşke hiç bitmese, senle tüm dünyayı karavanla gezebilsem. En büyük hayalim bu biliyor musun...'

Ezgi:'Ben de her şeyden, her yerden uzaklaşıp sadece seninle olmak istiyorum. İlişkiler, dizi, projeler hepsi üst üste beni çok yordu ve bir süre gerçekten dinlenmeye ihtiyacım var. Tabi seninle birlikte.'

Tansel ayağı kalktı ve sandalyesini alıp Ezgi'nin karşısından, yanına geçti. Elini Ezgi'nin yanağına koyarak;

Tansel:'Az kaldı...'

Biraz daha sohbet ettikten sonra ormana doğru yürüyüşe çıktılar. Yaklaşık bir saatlik yürüyüşün sonunda;

Ezgi:' İstersen şu ağacın altına oturup biraz dinlenelim mi?'

Tansel olur anlamında başını salladı ve birlikte yere doğru oturmak için eğildiler. Tansel oturup sırtını ağaca yasladıktan sonra, Ezgi de başını Tansel'in kucağına koyarak ayaklarını çimlere doğru uzattı. O kadar huzur dolu, özgür ve sevgi dolu hissediyorlardı ki... İkisi de bu anın tadını sonuna kadar çıkardılar. Yaklaşık bir yarım saatlik uzanmanın ardından karavana doğru geçtiler ve akşam yapacakları mangal için hazırlıklara başladılar.

Tansel:'Ezgi tamam sen çok yoruldun artık bırak da gerisini ben halledeyim olur mu?'

Ezgi:'Tamam hayatım...'

*2 saat sonra*

Yemeklerini yiyip uzunca sohbet ettikten sonra çimlere uzandılar ve yıldızları seyretmeye başladılar...

Ezgi:'Uzun zaman sonra bu bana o kadar huzur veriyor ki sana duygularımı asla tarif edemem. Bana yaşattığın her güzel an için çok teşekkür ederim, her kararımda arkamda olduğun için, beni her daim çok değerli ve güvende hissettirdiğin için... sana teşekkür etmem gereken çok şey var Tansel. İyi ki geldin.'

Tansel, Ezgi'nin gözyaşlarının süzüldüğünü farketti ve eliyle yavaşça sildikten sonra göz kenarına öpücük kondurdu. Bu duygu yüklü öpücük Ezgi'nin şu anda hissettiği tüm duyguları çoktan ikiye katlamıştı bile. Duygusal anlamda bugüne kadar kimse ona böyle hissettirmemişti, bu sanki aşk değil de başka bir şeydi. Aşk buysa diğer yaşadıkları neydi? Ezgi'nin tüm duyguları birbirine girmişken bu düşüncelerini dudaklarında Tansel'in dudaklarını hissetmesiyle bir anda durdu.
Tansel hem duygu yüklü hem de alev alev yanan öpücüklerini kadının dudaklarına, yanaklarına, boynuna kondurmaya başlamışken aniden Ezgi'nin üzerine çıktı.

Ezgi:'Tansel açık alandayız farkında mısın?!'

Tansel:'Kimse yok...'

Ezgi:'ama birazdan seslerimizle tüm kamp yapan insanlar aniden buraya doluşabilir...'

Tansel:'Kendini tutamıyorsun yani, inlemelerini kontrol edemiyorsun bana karşı demek... bu oldukça hoşuma gider.'

Ezgi:'Hayır hiç de bile!'

Bu çoktan bir meydan okumaya dönmüştü bile. Yine de Ezgi bunu tabiki de riske atmak istemeyerek (ve kendine biraz da olsa güvenmeyerek) ayağa kalktı ve karavana doğru geçtiler. Bütün eşyalarını toplayıp karavanın içine koydular ve Ezgi kapıyı kapatır kapatmaz Tansel, Ezgi'nin belinden tutup kendine doğru çekti.

Tansel:'Hala doyamadım sana ve doyacağımı da hiç zannetmiyorum...'

Tansel yavaşça Ezgi'nin yanaklarını okşarken bir eliyle de kalçasını sıkmaya başladı. Bu sırada Ezgi çoktan dudaklarını Tansel'in boynuyla buluşturmuştu bile. Tansel'in boynunu överken bir yandan da elini adamın kemerine götürdü ve hızlıca kemeri çıkarıp fırlattı. Bir yandan pantolonunun düğmelerini açarken bir yandan da hala boynuna ıslak, sıcak öpücükler kondurmaya devam ediyordu. Pantolonunu çıkardıktan sonra, Tansel eliyle kadını belinden tutarak çevirdi ve kalçasını kendi sert organına bastırdı. Ezgi hissettiği an ağzından çoktan bir inleme kaçırmıştı bile.

Tansel:'Bak kendini tutamadın, şimdiden bile...'

Bu sırada Ezgi çoktan konuştuklarını unutup tamamen Tansel'e ve hissettiklerine odaklanmıştı bile. Tansel eliyle Ezgi'nin elbisesini yukarı doğru kaldırdı ve kalçasına ıslak öpücükler kondurdu. Tek hamleyle kadının iç çamaşırını çıkardı ve eliyle şimdiden çok sıcak ve ıslak olan organını okşamaya başladı. Aynı zamanda kadının boynunu öperken kulağına yaklaştı ve;

Tansel:'Bugün sabah yeterince seni delirttim sanırım...'

Dedikten sonra bir anda içine girdi ve tüm karavanı Ezgi'nin inlemesi kapladı. Tansel çok hızlı haraketlerle git gel yaparken bir yandan da kadının iri göğüslerini sertçe sıkıyordu. Yaşadığı zevkten asla başka bir şeye odaklanamayan Ezgi çok hızlı bir şekilde orgazm olmaya yaklaşırken, Tansel yavaşladı ve içinden çıktıktan sonra Ezgi'yi kucağına aldı ve masaya doğru yatırdı. Tekrardan hızlı bir şekilde git gel yapmaya devam etti ve ikisi de çok güçlü bir şekilde orgazm oldular.

Tansel, Ezgi'yi tekrardan kucağına aldı ve birlikte yatağa doğru gittiler. Şimdiden bir gün geçmişti bile, hem de çok hızlı bir şekilde. Ezgi hala titrerken ve yaşadığı zevke odaklanırken, Tansel'in aklına bu gerçek geldiyse de düşündüklerini bir kenara bırakıp birlikte yatağa uzandılar. Ezgi 5-10 dakika sonra anca kendine geldi ve;

Ezgi:'Bu tatilin yarın biteceği için çok üzülüyorum. Keşke hep bu anda kalsak.'

Tansel:'Ben de az önce aynı şeyi düşündüm... ama bundan sonra hep böyle tatiller yapacağız hem de çok sık ayrıca birbirimize ayıracağımız daha çok vakit olacak ve böyle gecelerimiz hep olacak... Seni seviyorum.'

Ezgi:'Ben de seni seviyorum... İyi geceler.'

Tansel:'İyi geceler...'

-Bölüm Sonu🕊-

İmkansız Değil...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin