Sete gelen Tansel ve Ezgi bugün çekecekleri sahneler için çok heyecanlıdır. İkisi de ezber yaparken birbirlerinden gözlerini kaçırırlar ve gülümserler. Bugünün Safiye ve Naci için de çok güzel olacağını bilerek ezberlerine devam ederler. 1-2 saat sonra çekim başlar.
**
Safiye heyecanla doktor hanımı beklemeye başlar. Bu sırada kendini doktor hanıma borçlu hissettiği için hızlıca mutfağa gidip bildiği en kolay ve en hızlı tatlıyı yapmaya başlar. Bir yandan yaşadıklarını düşünürken bir yandan da keşkülü karıştırmaya devam eder. Hissettiği duygular o kadar derin ve yoğundur ki sanki ona yaşadıkları bir hayalmiş gibi gelir ve dalıp gider... Aniden kendine gelen Safiye tatlının dibini tutturduğunu fark ederek iyice panikler. Birkaç dakika sakinleşmek için bekler, nefesini düzenler ve tatlıya devam eder. Piştikten sonra kaselere döküp buzdolabına atar ve o sırada kapı çalar. Safiye heyecanla kapıya koşar.Safiye:' Hoş geldiniz Manolya hanım'
Manolya:' Hoş bul-'
Safiye aniden Manolya hanıma sarılır. O kadar sıkı sarılır ki... Bu sırada şaşkınlık içinde olan Manolya hanım da bir şeylerin iyi gittiğini fark ederek daha sıkı bir şekilde Safiye'ye sarılır.
Safiye:' Buyrun salona geçelim isterseniz.'
Mis gibi papatya ve temizlik kokan evi gören Manolya hanım gülümseyerek salona geçer.
Manolya:' Nasılsın Safiye? Gördüğüm kadarıyla çok mutlusun. Nedir seni bu kadar mutlu eden? Paylaşmak ister misin? Unutma, mutluluk paylaştıkça çoğalır...'
Birkaç şey söyledikten sonra Safiye çok heyecanlı bir şekilde yaşadıklarını anlatmaya başlar. Hem şaşıran hem de mutlu olan Manolya hanım bu olay karşısındaki mutluluğunu saklayamaz ve Safiye sözünü bitirdiği an Safiye'ye çok sıkı bir şekilde sarılır. Bu sırada gözlerinden yaş akan Safiye aslında birine sarılmanın, onu mutlu eden şeyleri başkalarıyla paylaşmanın ne kadar güzel hissettirdiğini fark eder. İkisinin de gözlerinden yaşlar süzülürken:
Manolya:' Aferin Safiye. Seninle gurur duyuyorum. Hiçbir şey senin için imkansız değil. Sen çok cesursun ve senin için imkansız olan daha birçok şeyi başaracağız bunu asla unutma...'
Birkaç saat daha sohbet ettikten sonra Safiye yaptığı tatlıyı ikram eder ve Manolya hanım tatlıyı yedikten sonra evden ayrılır.
Bu akşamın da ikisi için çok özel olduğunu bilen Safiye, doktor hanım ayrılır ayrılmaz mutfağa gider ve akşam için hazırlık yapmaya başlar.Bu sırada Naci bütün gün kitapçıda sabah yaşadıkları anları düşünür. Heyecanla akşamı bekleyen Naci, karısını tekrardan görmek için daha fazla dayanamaz ve iş yerinden çıkması gereken saatten erken çıkarak eve doğru yola koyulur. Eve doğru giderken çiçekçiden papatya almayı da unutmaz...
Safiye ise evde yapabileceği en hızlı şekilde Naci'nin sevdiği yemekleri yapmaya çalışır. Tam yemekleri bitirdiği sırada kapı çalar. Kalbi çok hızlı atan Safiye kapıya doğru gider. Kapı deliğinden karşıya baktığında Naci'yi görünce şok olur. Oysaki daha gelmesine 1 saat vardır... Safiye kapıyı açar:
Safiye:' Hoş geldin Naci... Ben daha hazırlanmamıştım, s-sen neden erken geldin? Üstüm kirli daha yeni mutfaktan çıktım ben...'
Naci:' Safiye'm seni özledim...'
Naci yavaşça Safiye'yi yanağından öper ve elindeki papatyaları ona verir. Safiye gülümseyerek papatyaları alır ve teşekkür ederek Naci'yi içeri alır.
Safiye:' Çiçekler için çok teşekkür ederim ama sen benim planımı ve sürprizimi bozduğun için şimdi benim dediklerimi yapmak zorundasın. Ellerini yıka sonra salona geç bu sırada ben de sofrayı hazırlayayım ve...'
Naci:' ve?'
Safiye:' yok bir şey...'
Safiye hızlıca mutfağa gider ve yemekleri salona getirerek sofrayı kurar. Sofrayı kurduktan sonra odasına gider ve hazırlanır. Naci'nin en sevdiği kolonyayı boynuna sürer ve odadan çıkar. Birlikte sofraya geçerler ve yemek yerken aynı zamanda gün içinde yaşadıklarından bahsederler. Safiye doktor hanımla konuştuklarını anlatırken, Naci de iş yerinde yaşadıklarını anlatır. Birlikte sohbet edip yemeklerini yedikten sonra sofrayı toplayıp salona geçerler. Koltukta sohbet ederlerken Naci, Safiye'ye yaklaşarak;
Naci:' Çok güzel kokuyorsun Safiye'm...'
Naci, Safiye'ye yaklaşarak boynuna ufak bir buse kondurur. Sabahtan beri yaşadıklarını aklından çıkaramayan Safiye, Naci'nin bu hareketi karşısında iyice kendini kaybeder ve Naci'yi dudağından öper. Safiye yavaşça geri çekilir ve;
Safiye:' Ben sabahın etkisinden hala çıkamadım ve aslında tam olarak da yaşadıklarımıza doymuş sayılmam...'
Birbirinin nefeslerini hissettikleri, kalp atışlarını duydukları mesafede durarak bir süre gözlerini birbirlerinden ayıramazlar. İlk sessizliği bozan Safiye olur...
Safiye:' Benim bir fikrim var... ama bunu gerçekleştirebilmem için öncelikle senin gözünü kapatman lazım.'
Naci gülümser ve gözlerini kapatır. Safiye kıyafetlerini çıkararak koltuğa uzanır ve Naci'den gözünü açmasını ister. Naci gözünü açar ve karşısında heyecanla bekleyen Safiye'yi görür.
Safiye:' Hadi Naci. Beni daha fazla bekletmek istemezsin, yoksa...'
Naci:' Yoksa?'
Safiye:' Bence bu uslu Safiye'yi iyi değerlendir. Bir dahakine bu kadar uslu olmayabilirim...'
Naci:' Tamam. O zaman bunu sen istedin...'
Naci, Safiye'nin üstüne doğru gelir ve birden gıdıklamaya başlar. İkisi de çok yüksek sesle gülerken:
Safiye:' Ay Naci yeter şimdi baba duyacak aşağıdan.'
İkisi de bir süre daha güldükten sonra Naci gıdıklamayı keser ve ellerini Safiye'nin başının yanlarına koyar.
Naci:' Hep böyle gülelim olur mu? İkimizi böyle mutlu görmeye çok ihtiyacım var.'
Naci, Safiye'ye doğru eğilerek onu önce dudağından öper. Yavaşça dudaklarını ayırır ve boynuna doğru yönelir. Boynu, göğüsleri, karnı, kasıkları... sırayla Safiye'nin her yerini öper. Safiye'nin dudakları arasından inleme sesini duyduğu her an Naci'nin nefes alıp vermesi daha da hızlanır. Safiye, Naci'yi kendine doğru çeker ve kıyafetlerini çıkarmasına yardımcı olur. Naci, Safiye'yi kucağına alır ve öpmeye devam eder. Bir adım atması gerektiğini hisseden Safiye, ne yapacağını düşünürken hafifçe yukarı doğru kalkar ve Naci'yi içine alır. İkisi de derin bir nefes verir ve Safiye, Naci'nin ellerini alıp beline koyar. Safiye yavaş bir şekilde Naci'nin kucağında zıplarken, Naci gözleri kapalı bir şekilde;
Naci:' Safiye... daha hızlı.'
Safiye daha da hızlanır. İkisi de nefeslerini ve seslerini kontrol edemedikleri noktaya geldikleri an boşalırlar. Birkaç dakika
nefeslerini toparlamaya çalışırlar ve sessizliği ilk bozan Safiye olur.Safiye:' Seni seviyorum...'
Naci, Safiye'yi kucağına alır ve birlikte odalarına doğru giderler. Safiye'yi yavaşça yatağa bırakır ve alnından öper. Naci de yatağa girer ve Safiye'nin yanına uzanır.
Naci:' Ben de seni seviyorum Safiye'm... İyi geceler, tatlı rüyalar...'
**
Sahne kesilir. Ezgi ve Tansel yataktan çıkarak üstlerini giyinirler. Ezgi karavanına doğru yol alırken, Tansel'in kendisini takip ettiğinden habersizdir...-Bölüm sonu-🕊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Değil...
FanficSafiye'nin iyileşme sürecinin alternatif senaryosu ve birçoğumuzun hayallerinde olan EzTan hikayesinin yorumlanmış hali ✨Şimdiden herkese iyi okumalar. ❤️🔥❤️🔥