Günebakan

16 0 0
                                    

Çağan Şengül & Yasir
Çağan Şengül,Papatya


Yıldızları dökülmüş bir gecenin ortasında,
yanan bir evin içindeyim.Geçmişle sırt sırta vermiş o yangının içinde yanmayı bekliyoruz.

Hayalleri elinden alınmış bir kız kendi elleriyle yaktığı evde şimdi tüm anılarıyla yanıyor.Bu benim ilk yanışım olmamıştı,birçok kez yandım ve söndüm.Küllerimi avuçladım hiç düşünmeden.

Avuçlarıma is izleri bıraktı küllerim.Yangında insan ölür ,ruhlar ölür ama yangında en son küller ölür ve ben o küllerim.En son ölen ,en çok acı çeken.

Dudaklarımdaki mezarlar onun mezarlarıyla üst üste bindi.Mezarın içinde yatan ölüler üst üste serildi.Dudaklarından akan şefkati hissettim.Dudaklarındaki açık mezarlıklara saplandım.Ben ona saplandım.

Dudaklarının sıcaklığı tüm vücudumun tir tir titremesini sağlıyordu.Büyük avucu ensemi kavradı ve beni biraz daha kendine çekti.Parmaklarının değdiği yer uyuşuyor,sanki iğne batıyor ve o iğneden sızan zehir boynumdaki damarların içine doluyor.

Zamanın asılı olduğu askılık onun ılık nefesiyle birlikte devrildi ve asılı olan zaman yere devrildi.Parçalara ayrılmış zamanın vücudundan akan kan zihnimin zemininde ilerliyerek tüm zemini kızılın en koyu rengine boyudı.

Esen rüzgarla birlikte saçlarımda esen rüzgarın yönünde bayrak gibi dalgalanarak uçuştu.Parmak uçlarım onun kısa sakallarının arasına girdiğinde ikimizde kaskatı kesildik.Parmaklarımın ucunda onun sıcaklığın hissettim,tıpkı dudaklarımda hissettiğim gibi.

Parmaklarım yavaşça sakallarının arasında ilerlediğinde o biraz daha kasılıyordu,üstündeki gömlek nerdeyse yırtılcak gibi görünüyordu.Boşlukta duran avucunu belime bastırdı,tüm kemiklerim sanki tek tek kırılıyordu ve kırılan kemiklerim birbirine bir daha kaynamıyordu.

Kırılan kemiklerim ruhuma batıyordu.Ruhum acıyor,kanıyor ve yanıyor.Ruhum zihnimin odalarında çığlık çığlığa koşturuyor, çıkış yolunu arıyor ama bulamıyor.Kaçmaya çalışıyor ama bileklerinin bağlı olduğu zincirler bunu engelliyor.

İçeride gri odasının kapısı kapalı bir kız çocuğu yatağının köşesine çökmüş hıçkırarak ağlıyordu.Gözyaşları boynundan kayıp elbisesinin yakalarını ıslatıyor.Bir savaşın içinde ve o savaşta malup olmuş,yıkılmıştı.Tüm gerçeklerden uzak kendi kafasının içinde yarattığı dünyanın içinde yaşıyor.Bir adam elinde bir bidon benzin ile o dünyasının içine sızıyordu.Elindeki bidonun içindeki benzini kızının yarattığı dünyaya döküyor,hıç acımadan avucunun içinde tuttuğu zipzobu zemine yayılmış olan benzinin üstüne bırakıyor.

Kız çığlık çığlığa ağlıyor.Döktüğü gözyaşları bu yangını söndürmeye yeter mi?Alevler kızın saçına zıplıyor, koyu mor elbisesinin etekleri alev alıyordu."Babam benim kırk kat kapanmayan o derin yaram oldu,kapatmaya çalıştıkça daha çok kanadı."

"Şimdi ne yaparsam ikimizinde acıları son bulur?"

     🌻

Siyah uzun saçları dalgalı bir şekilde beline inen kız çocuğunun üstünde kan kırmızısı bir etek ve eteğin üstünde beyaz yuvarlak yaka bir tişort vardı.

Bazı Aşklar Yarım KalmalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin