Mektupları odamın bir köşesine atmıştım. Hem tanımadığım birisine yazmak hem de beni gözetleyen birisine yazmak tam bir saçmalıktı. Yorganımın içine girip yattım ve yorganı başımın üstüne kadar çekip cenin pozisyonunda yatmaya başladım. Uyumaya çalıştım, düşünmemeye çabaladım ama düşünceler beynimde akıp gidiyordu. Düşüncelerim beni rahat bırakmazdı. Oflayıp yorganı üstümden atıp doğruldum. Gözlerim odanın bir köşesine attığım kağıtlara kaydı.Kâğıdı yerden alıp, tekrar yatağa oturdum. En sondaki kâğıtta yazan numarayla bakışmaya başladım. Elim telefona gidip geldi. En sonunda numarayı telefonuma kaydettim ve mesajlaşma uygulamasına girdim.
Belki de bu buhrandan beni kurtarırdı. Tanımadığım birisiyle hiçbir şey olmamış gibi konuşmak bana iyi gelebilirdi bu yüzden ona yazmaya karar verdim.
Daha az önce tanımadığım birisiyle konuşmak saçmalık diye düşünürken şimdi bana iyi gelebilir diye düşünmek dudağımın kıvrılmasına sebep oldu.
İkizler burcu ya da terazi de değildim oysaki.
-
Ben: Tanımadığın insanları böyle gözetlememen gerekir bilinmeyen
x: yazmışsın
x: yazmayacağını düşünüyordum
x: ayrıca o kadar güzelsin ki kendime mani olamadım
Ben: gördüğün gibi yazdım
Ben: ama benden çok bir şey bekleme
Ben: çünkü şu an sadece birileriyle öylesine de olsa konuşmaya ihtiyacım var
Ben: ve sen denk geldin
x: iyi ki gelmişim
Daha uzun yazmayı planlıyordum fakat tatile çıktığım için buraya çok giremedim. Bende bekletmemek için hazır olan kısmı atayım dedim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 🖤🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mona Rosa | Yarı Texting
Teen FictionEda, hayatının çöküşte olduğu bir dönemdeyken kimliği belirsiz bir kişiden mektuplar almaya başlar. Mektupların sonu geldiğinde Eda gizemli mektupların sahibiyle iletişime geçecek midir? Daha da önemlisi Eda bu gizemli kişiyi hayatına alabilecek mid...