"yeter artık beomgyu. eğer bu kadar stres yapacaksan aramam bak sağlığın için iyi değil."
bir hışımla ona döndüğümde korkmuş ve ağzına hayali bir fermuar çekmişti. normalde konuşmak çok daha kolaydı çünkü hep o konuşurdu ve ben de dinlerdim. yanında olduğum için de dinliyor muyum diye kontrol etmek zorunda olmazdı. ama şimdi muhtemelen bana da sorular soracaktı...
"tamam hadi ara."
çoktandır yazılı olan numarayı arama tuşuna bastı, telefonu ellerimin arasına bıraktı ve bana gülümseyerek odadan çıktı. o varken utanacağım, daha da stres yapacağımı biliyordu. her zaman destek veren o gülümsemesi bana yine destek verdi.
"alo?"
"alo, ben-"
"oh beomgyu hyung seni çok özledim. kaç gündür gidip geliyorum ama sen gelmiyorsun diye acaba dedim yine çok konuşup birilerini kaçırdım mı yanımdam."
"yok yok ne kaçıracaksın ben de seni özledim. konuşmanı özledim. sadece hasta oldum öyle ve evdekiler çıkmama izin vermiyor."
"oh en iyisini yapıyorlar tabii ki çıkmayacaksın. hastaysan yatıp dinleneceksin sadece haber alamadığım için endişelendim yoksa iyileşene kadar sakın gelme!"
büyük ihtimalle çattığı kaşları ve büzdüğü dudaklarla bulunduğu odada bir oraya bir buraya gidiyordu. ellerini kullanmayı da ihmal etmediğine eminim.
"tamam tamam gelmem zaten iyileşmeme çok bir şey kalmadı. sen neler yaptın bu zamanda?"
biraz duraksadı. bir sandalye çekildi ve etrafta dolaşıyor olduğu kanım doğrulanmış oldu.
"hiç bir şey. sadece uçurum kenarına gittim geldim."
sözlerinde bir eksiklik vardı. sadece bu kadar olamazdı. oturma sebebi bunu söylemek olamazdı herhalde. değil mi?
"taehyun sadece bu kadar olduğuna emin misin?"
derin nefes aldı. nefes sesinin boğuklaşması ya ağzını kapattığı ya da telefonu uzaklaştırdığı anlamına gelirdi ama şuan daha fazla çıkarım yapacak kafa kalmamıştı bende.
"ben... ben gerçekten seni çok özledim hyung. bilmiyorum neden hemen böyle oldu ama hayatımda ilk defa konuşacak biri bulunca onu kaybedecek olma düşüncesi ile kafayı yedim sanırım. ama iyiyim merak etme."
ağlıyor gibi çıkan sesiyle kırıldı birkaç parçam ve uzanamayacağım kadar uzağa düştü. üstüne düşen birkaç parça gözyaşım onlara yol oldu da daha da uzaklaştılar dermansız benden. iyileşmeliydim hemen. iyileşmeli ve bir kez olsun bir insana merhem olmalıydım.
"seni seviyorum taehyun-ah."
+×+
ooo uzun zaman sonra kimler dönmüş kimler öyle değil mi... neyse ben döndüm abartmaya gerek yok ve zaten kimsenin bu fici okuduğu da yok SNAMXMSMDMSM
hoşunuza giden gitmeyen şeyleri söylemeyi unutmayın 🫶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meet in gray - taegyu
Fanfictionhadi bir geceliğine aşık olalım ve sabahında unutalım