Gözlerimi açtığımda kendimi yine şu lanet olasıca hastane de buldum. Beyaz, loş, yalnız ve çaresiz. En son sahildeydim..
Poyraz? Azra? Onlar Nerede ?Iste artık herseyden nefret ediyorum. Hayatım, sevincim, mutluluğum, heyecanim yok eskisi kadar. Bir hastaligim var bide ben. Neden diye soruyorum kendime.. Allahım neden ben? Kelimeler yok, gücüm yok.
Kapının açılma sesiyle irkildim. Basımı kapıya doğru çevirdiğimde o oradaydı. Poyraz tam karşımdaydı. Yanıma ağır adımlarla gelmeye başladı. Kafamı öbür tarafa çevirdim.
"Öykü Iyi misin, çok endişelendik?"
dedi ürkek sesiyle. Belli ki çok endişelenmişti. Sonra tekrar devam etti.
"Annen de burda haber verdim.""Iyiyim alışıyorum artık , alışmam lazım zaten."
"Anneni çağırmamı ister misin?"
Dedi bu sefer. Konuyu değiştirdi. Bana acimasini istemiyorum."Bana acıma sakın. Acıyorsun biliyorum, bu yüzden yalnız kalmak istiyorum. Tek başıma. Hastalığımla tek başına. Lütfen!!"
Dedim. Olması gereken bu. Kendimden nefret ediyorum. Sonra devam ettim."Annemi de eve gönder, lütfen. O da bana acıyor biliyorum. Allah kahretsin ki her şeyi biliyorum. Bir gün öleceğimi de biliyorum. Azradan da Özür diledigimi ilet." dedim. Ağlıyordum sanırım.....
Ve bir şey demeden gitti. Iyiki gitti. Şimdi yalnızlığımla baş başayım. Kendimi bu düşüncelerle rahat bırakıp uyumaya çalıştım.|||||||||||||||||||||||||||
O kadar uyumuştum ki her yerim tutulmuş. Doğrulamaya çalıştım hafif. Doğruldum ki ne göreyim? ?
Azra ve Poyraz karşımda..
Azra direk kucağıma atladı.
"Öykü abla iyi misin, bak küçük cadın sana pasta da aldı. Hadi kalkkkk!"
diye birden yanaklarıma Öpücükleri kondurmaya başladı. Ah Poyraz ben yalnız kalmak istiyorum diyorum. Çocuk bir bırakmıyor yakamı. Sonra ayağa kalktım. Poyraz la göz göze geldigimizde ona * seninle sonra goruscez bakışı* attım.Sonra pastalara gömüldük. Aslında iyi gelmişti onlarla zaman geçirmek. Bir nevi kendimi mutlu hissediyordum. Azra hiç yerinde durur mu küçük cadı. Kalan pastayı parmaklayıp yanağıma sürdü. Gülmeye başladık. Bnde pastayı onun o küçük burnuna sürdüm. Poyraz yerinde duru mu ah tabiki de durmaz.
" Ah sizi küçük Cadılar! Siz şimdi görürsünüz :) "
Demeye kalmadan pastayı suratıma yapıştırdı. Ah gerizekalı sen şimdi dur. Pastayı aldigim gibi ayağa kalktim."Sen şimdi görürsün " dedim ve onun üzerine doğru yürüdüm. O da birden ayağa kalktı.
"Ah prenses o kadar kolay değil . Prense pasta firlatmak. " dedi bay ukala.
Pastayı havaya kaldırdım.
" Demek öyle bay ukala sen şimdi görürsün" dedim pastayı fırlatıyorken. Bilegimden kavradı. Ve ben dengemi kaybederek üzerine düştüm. O da dengesini kaybetti ve ikimiz yere düştük. Ben onun üzerine düştüm. Burnu burnuma değiyor, nefeslerimizi hissesiyorduk. Gözleri Gözlerimin içine bakıyordu. Azra'nın sesiyle kendimize geldik.
"Öhm Öhm bölüyorum galiba ama da yani abi hadi eve gitme vakti. "
Dedi küçük cadı. Bizi bu durumdan Kurtardı. Birden ayağa kalktı. Elini uzattı ve beni de kaldırdı. Tam bir şey diyecekken elleriyle dudaklarımı susturdu.
"Görüşürüz prenses" dedi gözlerime bakarak. O an kendimi gözlerine kaptırdım. Gözlerini dudaklarim da gezdirdi. Benim de gözlerim dudaklarına kaydı. Kendimi toparladım. Ve kulağına egildim." Her şey için teşekkürler Prens"
Dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Azra yi optukten sonra onları uğurladım. Ve kendimi yatağa fırlattım.
Telefonumu elime aldım. Mesaj vardı . Biri Selin den. Meraklı kuzum benim. Diğer mesaj ise Poyraz dandı.Kimden:EGO YIĞINI
Prenses yarın 2.00 de sahil de ol . Bak olur musun demiyorum ol. Prens' in...Of Poyraz off . Gitmek bir yandan istiyorum ama gitmek çok zor. Aslında tanışmamız bile tesadüf. Off offf. Hastaneden taburcu olmam gerekiyor bugün. Tedavi başladı. Ilaclarimi kullanmaya başladım. Neyse hastaneden çıktım. Şöförü aradım beni almasını söyledim. Biraz hastane önünde bekledikten sonra arabaya bindim. Uzun bir sessizlikten sonra.
-"Prenses " dedi . Poyraz bu ."Poyraz?"
"Efendim prenses"
"Ne işin var burda"
"Bnde seni çok özledim prenses"
"Şaşırdım sadece yoksa" dedim ama gerçekten çok şaşırmıştım.
"Yoksa ne prenses? Biliyorum benim gibi birine hiçbir kız Hayır demez ?"
"Ego yığını , ukala şey, (
Kendini beğenmiş. ."""Bu sözlerini seni çok seviyorum anlamında kabul ediyorum. Ee nereye gidiyoruz"
"Eve gidiyoruz, yalnız kalmak istiyorum uyumak istiyorum. Izin verirseniz tabikide"
"Peki bugünlük dediğin gibi olsun izin veriyorum."
"Ah çok cömertsiniz bay ukala."
"Öyleyim dir huyum kurusun."
Dedi ve yol boyu konuşmadık konuscak bir şey yoktu zaten. Yol baya uzun. Birden müzik sesi geldi.
Teoman _ PapatyaBu şarkı , papatya diyince babam , babam gelir aklıma . Hatırlarım , yaşarım, ağlarım.
Poyraz birden şarkıyı söylemeye başladı. Sesi o kadar güzel ki gözlerimi ondan alamıyordum istemesem de. Ağlama mak için kendimi zor tuttum. Ama gozyaslarim buna izin vermiyordu.Bizi tanıyan herkes bilir
Senle ben eskiden beri
Hiç derdimiz olmadan büyümüştük yanyana
Hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra
Kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı[Nakarat]
Oh Papatya,
Yüzümün haline bak,
Seninle kim kalacak,
Işıklar kapanınca?
Benden çok uzakta
Oh Papatya,
Son bir defa bana bak,
Seninle kim kalacak ışıklar kapanınca
Buradan çok uzaktaO hala şarkıyı söylemeye devam ediyordu. Sesi ah muhteşem. Poyraz aramızda kalsın babama benziyordu. Çok yakışıklı , tatlı , sevecen. .. Çok şanslı. Devam edicek bir hayatı var. Benim ise ....neyse
Ama yanımda Poyraz vardı. Aglarsam susmaz şimdi. Eve yaklaşmaya başlamıştık. Şarkı bitmişti. Bir şey söylemedim. Sesin gzuel falan teşekkür ederim gibilerinden. Zaten Egosu tavan yapmış. Biraz daha pohpohlamaya gerek yok yani.
Arada gözlerimiz de dikiz aynasında kesişiyordu. Bana gulumsuyordu. Bnde gülümsüyordum. Ben nedense o gülünce gülüyorum. Mutluydum yanında , ama tm tesadüf ler bir yere kadar. Bizimki de bir yere kadar olur ancak zaten. Evin önüne geldigimizde. Kapıyı açtım ve indim.
Poyraz da inmişti. Kulağına doğru egildim. "Teşekkür ederim her şey için. " dedim fısıltıyla. Gözleri parlıyordu. Hicbirsey demeden yukarı çıktım. Onunda konuşmasına izin vermedim. Ama Bilegimde bir el hissettim. Arkamı döndüğümde ??...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir seni sevdim birde papatyaları.
Novela JuvenilAşkın ortaya ne zman çıkacağı belli olmaz. Hastalıkların da tabi. Öykü kanser yolunda ilerliyor. Ama daha ne kanseri olduğunuda bilmiyor. Poyraz onun kaderi ve onu da bilmiyor. Ve sonradan olacakları da. Sadece papatyalar var da ona da babasından ha...