BODRUM KATI 11.BÖLÜM"ARTIK BİTTİ"

38 4 2
                                    

Uyarımı yapmak isterim,bu bölüm daha final değil!
Okula vardığımızda yarım saat uyuduk.Tabii Kate'in lafları eşliğinde.
-Neden uyuyorsunuz?Yoksa gece boyu vampirlerle mi uğraştınız?diyip gülüyordu.
-Şuan tek isteğimiz uyumak Kate.Kapa çeneni.
-Kızlar gelin kantine inip birşeyler alalım,dedi Lis.
-Sonra da bu ezikleri uyandırma şakası yaparız,dedi Sarah.
-Gerizekalı!Neden söylüyorsun?diye hesap sordu Lis.
-Kızlar kesin sesinizi.Gelin,dedi Kate ve gittiler.Biz de uyuduk.
Tabii sonra dersler falan başladı.Çok sıkıcıydı.
Ve nihayet okul bitmişti.Grupta biraz yazıştık.Ve taşları vermeden önce Sam'e gitme kararı aldık.Mike'ın merak ettiği şey kardeşiydi.O,kötü vampir olduğu için onu kaybetmek istemiyordu.Onu bir şekilde ısırmalıydık.Eve geldiğimde bir mektup olduğunu gördüm.Kimden olacak.Lucas.
Yine selam içinizdeki salaklardan biri.Ben Nancy'i seviyorum diye onun canına kıymam sanmayın.Zaten her türlü kapana kısıldınız.Bari taşları verip ölün de Nancy kaçarsa kurtulur.Bu akşam taşları verin.Ya da vermeyin.Yani arkadaşınızda kurtulma şansı buluyorsanız taşları verin.Çünkü siz her türlü kurtulamayacaksınız.
-En sevdiğiniz kişi olan Lucas-
Sonra mektubu yırtıp attım.Sinirimi bozuyordu.Onu taşın içine hapsettikten sonra bir güzel ona bu lafları yedirecektim.Tabii duyacağını sanmıyorum.Yaşama ihtimalinin olacağını düşünmüyorum çünkü.
-----
-George nolacak?
Sam,Lucy ve bizimkilerle buluştuktan sonra Mike bunu sormuştu.
-George'u bir şekilde ısırmalıyız.Ama nasıl?
-İmkansız mı?
-Bak Mike.Kardeşini biz de kurtarmayı çok istiyoruz.Ama imkansız gibi.Tabii kesin değil.Yani,herşeyi bu kadar planlamışken ve de çok az zaman kalmışken planı değiştiremeyiz.
-George...Ölecek mi?
-Ölmesine izin vermeyiz Mike,dedi Mia.
-Evet.Merak etme,bir şekilde onu kurtaracağız.Ama çok düşük.Yani,aranızdan biri oraya girdiğinde onu kimsenin olmadığı bir yerde ısırması gerekiyor.
-Isırdıktan sonra hemen mi iyi vampir oluyor?Yani,birkaç saat baygın kalmıyor mu?
-Aslına bakarsan evet.Isırdıktan sonra o iyi veya kötü olmuştur.Yani baygın kalması onun dönüşmesini engellemez.
-Peki, oraya kim gidecek?dedi Candy.Gayet mantıklı bir soruydu.
-Kızlar yanlış anlamayın ama erkekler daha soğukkanlı.Yani Candy,Lucy veya Mia gitmese daha iyi olur.Bence Sam gitsin.
-Ben gidersem 3 kat daha dikkatli davranırlar.Tuzak kuracağımı bilirler.
-Ama bizi de senin gönderdiğini biliyorlar.
-Evet.Ama ben gitmesem daha rahat takas olur.Kesinlikle korktuğumdan değil,onlarla defalarca yüzleştim.Daha tedbirli olup daha rahatsız olurlar.
-E amacımız zaten onları rahatsız etmek değil mi?
-Evet de o anlamda değil.Neyse,arkadaşınıza anlatırsınız.Kim gidiyor?
Justin ve Mike geri çekildi.
-Onlarla yeterince kötü anım var zaten,dedi Mike.Haklıydı.Bence de o gitmemeliydi.
-Ben ölsem de gitmem,dedi Justin.
Böylece Steve ve ben kaldık.
-Ben giderim dostum,dedim.
-Emin misin?
Steve'i az geri çekip kulağına fısıldadım:
-Nancy'i ne kadar kurtarmak istediğimi biliyorsun.Bırak,ben giderim.Onu görmeyi çok özledim.
-Tamam,haklısın.Başına bir şey gelirse kendimi affetmem.
-Ne gelebilir ki?Herşeyi organize ettik.
-Bol şans şimdiden.
Oraya ben tek başıma gidecektim.Kalbim küt küt atıyordu.
-Rocky mi gidiyor?
-Evet.Ben gidicem.
Sonra Lucy ceplerime gerçek taşları,elime de sahte taşları verdi.Sonra koca bir iyi vampir ordusu alıp beraber yürüdük.Oraya yaklaştığımızda herkes bir tarafa dağıldı.Sık ağaçların olduğu bir alana okçu ve kazık taşıyan vampirler yerleştirildi.Görünmeleri neredeyse imkansızdı.Lucy ve Sam birkaç kez uyardı.Onlar gitmeye başlamışken Mike yanıma geldi.
-Bak Rocky..Eğer George'u yalnız görürsen lütfen...Lütfen onu ısır.Kardeşimin yok olup...
Devamını getiremedi.Gözlerinden akan damlalar yere düştü.Boğazı düğümlenmişti.Ben de derin bir nefes aldım.
-Sana söz veriyorum.Onu yalnız görürsem ısıracağım.Hatta o şeyi der demez George'un üzerine atlayacağım.
-Teşekkürler..
Sonra o da gitti.Ben de onların yaşadığı ev,saray gibi yere geldim.
-Niye geldin? Sen iyilerden değil misin?
-Taşları Lucas'a vereceğim.
Güldü.Sonra gülmesi kahkahaya dönüştü.Bu beni sinir etmişti.
-Tabii her türlü gebertecektik sizi.Neyse,Lucas'a sorayım.Belki şuan Nancy ile birlikte eğlenceli şeyler yapıyorlardır.
Sabrım taşmaya başladı.Şu taşları burada kullansam nolurdu?Ama denemeyeceğim.Sam veya Lucy böyle bir şeyden bahsetmedi çünkü.Zaten böyle bir şey olsa bu kadar büyük bir ordu hazırlayıp plan yapmazdık.
-Gir içeri.
Gözlerim önce George'u sonra Nancy'i sonra da Lucas'ı arıyordu.Her yerde aradım.Yemin ederim ki yoktu.Çok üzgünüm Mike.Gerçekten.
-Hoşgeldin.Demek seni gönderdiler.
Arkamı döndüğümde Lucas vardı.Sağında George,solunda Nancy vardı.Nancy çok yorgun görünüyordu.Kıyamıyordum ona.Ama şimdi bunları düşünmenin sırası değil.
-Evet.Beni gönderdiler.
-Hayatımda yaptığım en saçma takas olabilir.Ama kârlı çıkacaksam en mantıklısı olur.Kızı versem de güç benim,vermesem de.Ama,Nancy'nin ölmesine izin vermediniz.Sizi takdir ediyorum.
-Uzatma.
-Aaa ben uzatmıyorum ki.Aslında uzatıyorum evet.Siz iyi vampirlerin ömrünü uzatıyorum.Bence de uzatmaya gerek yok.Sizi görmeye daha katlanamacayağım.
-Bir saniye.Nancy'i günlerdir uyutuyordunuz hani.Niye bu kadar yorgun?
-Günlerdir uyumanın yorgunluğudur.Ama azcık da ben birşeyler yapmış olabilirim.
-Ne yaptın!?
-Uzatma.Aynı senin dediğin gibi,uzatma.
-Peki.Taşları veriyorum.
-Sen bana taşları ver.Ama size güvenmiyorum.Ben önce onların doğruluğunu tespit edeceğim.
-Çok saçma!Bu takas da çok saçma!Sana taşları versek bile Nancy yine sende!
-Sakin ol dostum.İşte,her türlü kapana kıstırırım.Taşları ver.
İşte işin bol aksiyon ve gerilimli kısmı başlıyordu.Derin nefes alıp taşları verdim.
-Bunlar sah-
Derken hızlıca gerçek taşları çıkarıp Lue Casa Aronor!dedim.Direkt George'un üzerine atladım.Lucas boynunu tutuyordu.Boğulduğu kesindi.
-O da bizimle ölecek!Onu ısıramayacaksın!
-Sus be aptal şey!Birazdan öleceksin!
Hızlıca George'un boynuna atıldığımda bir çığlık sesi duydum.Bu Nancy'dendi.Tanrım!Lucas onu pencereden aşağı atmıştı!Hızlıca koştum,pencereden aşağı atlayıp aşağı uçtum.
-Nancy! İyi misin?
-E..Evet..Git ve George'u ısır..
Tanrım!George'u unutmuştum.Umarım çoktan ölüp ruhu taşa geçmemiştir.
Uçup pencereden içeri girdiğimde neredeyse hepsi yok olmuştu.Bizimkilerde çabuk ölmeyenlere ok atıyordu. Ama gelsem de artık çok geçti.George,ölmüş ve ruhu taşın içine girmişti.
-Hayır!Lanet Lucas! GEBER!!
Lucas son birşey demeden ruhu taşa girdi.Mike'a ne diyecektim bilmiyorum.
Birkaç saniye sonra bina sallanmaya başladı.Hızla içinden çıkıp Nancy'i aldım.Diğerlerinin yanına gittim.Lucy ve birkaç vampir taşları gömmeye gittiler.Sam ve birkaçı bizimle kaldı.
-Başardın,dedi Sam gururla bana bakarak.
Justin,Steve,Mia ve Candy de beni tebrik ettiler.Mike yanıma geldi.Boğazım düğümlenmişti.Gözyaşlarımı zor tutuyordum.
-George'u..Isıramadın...Değil mi?
-Mike..Denedim..Ama o sırada Lucas Nancy'i pencereden atıyordu.Nancy'nin elleri bağlıydı.Birşey yapamazdı.Çok üzgünüm.
-George..George...KARDEŞİM!!
Mike hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Ben de ağlamaya başladım.Benim yüzümdendi herşey.
-Benim suçum,dedi Nancy yorgun ve üzgün sesiyle.
-Saçmalama.Hiç birşey senin suçun değil,diye teselli etti Mia onu.
Birkaç dakika ağlaştıktan sonra Lucy ve diğerleri geldi.O da tebrik etti beni ve bizi.
Sonra Candy,Mia ve Nancy evlerine gittiler.Biz de üç erkek evimize gittik.Üç diyorum çünkü Mike gelmedi.Birkaç hafta böyle üzgün olacaktı sanırım.Kendimi aşırı suçluyordum.
-----
Eve varmıştım.Yemek yemedim hiç.Sürekli George'u ve Mike'ın halini düşünüyordum.Evet,tüm çileler bitmişti.Evet,artık Lucas ve diğerleri yoktu.Ama George da yoktu.
Bu düşüncelere daldığım sırada kapı çaldı.Başta annem açar sandım ama o bana seslendi.
-Oğlum!Kapıya bak!Ellerim bulaşıklı.Baban da maç izliyor.
-Tamam anne.
Kapıyı açtığımda karşımda Nancy vardı.Kalbim yine küt küt atıyordu.
-Bahçeye çıkıp konuşabilir miyiz?dedi.
-Elbette.Geç,otur şuraya.
Kendimi suçluyordum.Hâlâ yorgun görünüyordu.
-Ben çok özür dilerim..Seni kıskandırmak istedim.
-Özür dileme Rocky.Bunlar zaten yaşanacaktı.Senin bir suçun yok.Aptal gibi davranan bendim.
-Kabul et.Herşeyin suçlusu benim.Mahvettim herşeyi.Mike,kardeşini bir daha göremeyecek.
-Rocky! Kendinle inatlaşmayı bırakmalısın.Sen beni düşerken tutmasaydın ben şuan nefes almıyordum.Senin sayende yaşıyorum ben!Başıma senin yüzünden bir bela gelse de yine sen kurtarıyorsun beni!Daha farkına varmadın mı?
Başımı eğdim.
-George nolacak?Mike beni affetmeyecek.Bizim yüzümüzden çocuğun başı beladan kurtulmuyor.
-Bunları boşver.Birkaç hafta üzgün,agresif,mutsuz neşesiz olacaktır elbet.Ama sonunda barışacaksınız elbet.
-Emin misin?
-Tabii ki.
-Çok teşekkür ederim Nancy.
-Asıl ben teşekkür ederim.
Birkaç şey daha konuştuk.En sonunda,
-Baya yorgun görünüyorsun.Naptı o sana?Hem de evine gidip dinlen.
-Birkaç ilaç verdi işte.Yorgunluğum umrumda değil.Bir de..Siz şuan iyi vampir misiniz?Yani sen,Steve,Justin,Mike,Mia,Candy?
-Evet.
-Nolur beni de ısır.
-Niye istiyorsun ki?Kötüler de geberdi.
-Ben insan kalıp siz vampir olunca gücüme gidiyor.Ben de sizin gibi vampir olmak istiyorum.
-Pekala,şunu açık açık söylemeliyim ki vampir olduğunda canın çok kan istiyor.İyi,kötü farketmez.Ve insan kılığına girmek de zor.Kanatlarını gizlemen zor.Bu sorumlulukları üstlenebilecek misin?
-Nolur Rocky!Siz idare ediyorsanız ben de edebilirim.
-Tamam.Bu meseleye yarın sabah bakalım.Gece oluyor,evine gidip dinlen.
-Dediğin gibi gece oluyor. Yalnız başıma eve gitmeye korkuyorum.
-O zaman,beraber gidelim.
-Gidelim,dedi samimi bir gülümsemeyle.
-----------
-Nerdesiniz!Nerde?!
-Dıt dıt dıt dıt!
-Burada!Seni kurtarmak hayatta en son istediğim şey.Ama buna mecburum.

Bölümün sonuna geldik.Son yer beyin yaktı değil mi?Kim kimi kurtaracak?Düşüncelerinizi belirtin;)<3

BODRUM KATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin