BODRUM KATI 10.BÖLÜM "SADECE 2 GÜN"

60 5 1
                                    

Günlerden ne bilmiyorum artık.Sadece okula gittiğimize göre haftaiçi,onu biliyorum.Justin ile okula geldiğimizde henüz Steve gelmemişti.Normalde çok erken gelirdi.Neyse,sıralarımıza geçtik.Sınıfta 18 kişi vardı.Nancy, ben,Steve,Justin,Mike,Frank,Berry ile Cherry,Kate,Lis,Sarah,Candy,Mia,Finn,Sally,Victoria,Bill,Ben.Tabii bu isimleri neden söylediğimi bilmiyorum.Boş yapıyorum işte.
-Vayyy.Mike,sen gelir miydin buralara ya?
Ve işte sınıfın gıcık erkekleri ve gıcık kızları bir arada.Kate,Lis,Sarah,Bill,Ben.Zaten bizim grubun dışında sınıfla pek konuşmuyordum.
-Evet geldim.Noldu?dedi Mike.
-Vampirlerle aran nasıldı?Veya seni kaçıran yaratıklarla.Onlara selam söyledin mi?dedi Bill gülerek.
-Çok istiyorsan seni onların yanına götürebiliriz,diyerek lafı koydu Justin.
-Tamam.Sizin şu meşhur bodrumunuza girerim.
-Çocuklar neden ayaktasınız?Bill ve Justin,oturun yerinize!
Öfke patlaması yaşıyordum.Steve de henüz gelmedi.2.ders başladığında hele şükür geldi.
-Geç kaldığım için özür dilerim hocam.Hastanedeydim.
-Tamam geç otur yerine.
-Ne işin vardı hastanede?
-Kan verdim.
-Oğlum senin kan vermen değil,kan alman lazım.Vampirsin artık unuttun mu?dedim gülerek.
-Çocuklar susun!
Ve hoca bizi susturdu.Nefret ediyorum şu hocadan.
-----
Teneffüs

Teneffüste 4 erkek 2 de kız iki bank çekerek okul bahçesinde bankta oturduk.Biraz konuşmaya ihtiyacımız vardı.Kapana kısılmıştık.Ya onlara taşları vermemiz gerekiyor,ki bu sonumuzu getirirdi.Ya da taşları vermeyip hem daha vampir olmamış Nancy'nin sonunu izleyip hem de kendi sonumuzu izleyecektik.Şöyle ki şuan taşlar bizim elimizde.Nancy'i kurtarırsak kurtuluruz.Acı gerçek şu ki,Lucas Nancy'i seviyor. Eğer sevmeseydi taşları almayı beklemez Nancy'nin güçlerini alır bizi gebertirdi.İki çıkış yolu var,ya tüm kötü vampirleri öldürmek ya da Nancy'i kurtarmak.2.si daha basit.Tuzak kurmamız gerekecek büyük ihtimalle.
-Eee,napacağız?diye sordu Mia.
Kimseden çıt çıkmadı.Herkes çok yorulmuştu çünkü.
-Birşey söylesenize,dedi Mia.
-Grubumuzun lideri hep konuşur,plan yapardı.En gerekli yerde şimdi neden susuyor?
Steve'i kastediyordu.
-Tamam.Bugün kafa dağıtalım okul çıkışında.
-Nasıl dağıtacağız?Filmlerdeki gibi gece kulübüne veya bara giderek mi?dedi Justin.
-Hayır.Bir kafede buluşacağız.Starbucks olabilir.Orada kahve içeceğiz.Ve,1 saatliğine de olsa anın tadını çıkaracağız.
-Sonra?Kafeden çıktıktan sonra?dedi Candy.Hepimizin umutları ölmüştü.
-Mike bizi Lucy'nin evine götürecek.Veya biz bir şekilde Sam'e ulaşırız.Sonra onlara bu mektubu göstereceğiz.Ona göre bir tuzak veya herhangi birşey yaparız.
Sonra biraz daha konuştuk.
----
4.dersteydik.Kafam uzaklara gitmişti.Sonra hoca birden bana seslendi.
-Rocky,sen çöz bakalım bu soruyu.
Ders matematikti ve hoca genelde beni kaldırmazdı.İşte,şansıma tükürdüğüm anlardan biriydi.
Tahtaya kalktım,rezil olacağımı biliyordum.Ki zaten arkadaşlarım bana gülmeye başlamıştı bile.
-Dersi dinlemedin değil mi?Rocky,bu kaçıncı?Aklın nerde senin!
-Hocam kusra bakmayın.Ben bir sonraki sefere kalkabilir miyim?
-Hayır kalkamazsın.Cherry arkadaşımıza bir eksi at.
"Off" dedim içimden.
Sonra yerime oturdum.Hemen Kate laf sokmaya başladı.
-Aklın nerde senin Rocky?Yoksa sen Nancy'i mi düşünüyorsun?
Öfkem içimden taştı.Yeterdi artık!
-Kes sesini!Öyle bir şey olmadığını sen de çok iyi biliyorsun!
-Hehe.Kesin yoktur zaten.Arkadaşlar Rocky Nancy'e aşık!Nancy'de öyle!Ama ne yazık ki Mike'dan sonra sıra ona gelmiş,dedi kahkaha atarak.
-Çocuklar,kesin sesinizi!Kate,doğru müdüre!
-Hocam,ben de bir lavaboya gidebilir miyim?
-Git.Kate,düş önüme!
Kate ile hoca müdüre giderken ben de lavaboya gittim.Elimi yüzümü yıkadım.O sırada Steve geldi.
-Rocky,iyi misin?
-İyiyim.Kate beni tüm sınıfın içinde rezil etti.Hem de sınıfta hoca varken!Bu kız babası müdür diye bu kadar mı umursamaz,utanmaz olur!
-Tamam sakin ol.Ellerin titriyor.Beni bilirsin.Senle liseden önce de arkadaştık.Çok duygusal bir insan değilim.Ama sana bir soru soracağım.Sen Nancy'i gerçekten..
O da soramadı.Ben de birkaç saniye cevap vermedim.Kırılıp üzülen sadece ben değil,Candy de kırılmıştı.
-Evet.Yani...Nancy bana biz ormandayken kızmıştı durduk yere.Ben de onu kıskandırmak istedim.Candy'i sevdiğimi söyledim.Sonra çekip gitti.Sonrası zaten.. Benim yüzünden oldu yani.
-Tamam,sınıfa gidelim.
Sınıfa gittik.Orada da Kate'i Sarah devam ettirdi:
-Ve büyük aşık geldi!Nancy nerde Rocky?
Sınıftaki herkes güldü.Bizimkiler hariç.
-Nancy nerde biliyor musun?Nancy ölümün döşeğinde.Ya da başkasıyla sevgili olacak.Al,söyledim cevabı.
-Nerde ölecek?Senin kollarında mı?
-KES SESİNİ!
-Çocuklar!Kesin sesinizi.Bir daha böyle birşey istemiyorum tamam mı Kate?
-Tamam hocam.
----
Hocanın uyarısından sonra daha dalga geçmediler.Okul çıkışında Steve,ben,Justin ve Mike çıkmıştık okuldan. Ama Candy ile konuşmalıydım.Kalbi kırılmış ve üzülmüş olmalıydı.
-Bir dakika geliyorum.
Sonra Candy'nin yanına gittim.
-Candy!Nasılsın?
-İyi sen?
-Şey ben sadece...Kate'in dedikleri doğru değil.Yani,Nancy'i sevmiyorum ben.
-Sorun değil Rocky.Zaten artık seni sevmiyorum.Nancy ile olabilirsin.
-Neden ki!?Aptal birinin dediğine mi inanıyorsun?
-Ben zaten başından beri Nancy'i sevdiğini biliyorum.Sadece bana bir şans verebilir misin diye denedim.Ama yok.Canın sağ olsun Rocky.Yine de,Nancy'i ben de çok seviyorum.Onu kurtarmaya çalışmaya ben de geleceğim.
-Teşekkürler.Ne diyeceğimi bilemiyorum.Ve Candy,eğer seni kırdıysam..
-Hayır.Beni kırmadın.Ve şimdi bu konuları konuşacağımıza Nancy'i nasıl kurtaracağımızı konuşalım.Ne dersin?
-Tamam.
Sonra Mia ve Candy'de aramıza katıldı.Sonra dağıldık.Eve girdiğimde üstümü değiştirdim,sonra da uyudum.Hee.Bildiğiniz daldım uykuya.Rüyamda çok kötü birşey gördüm.Nancy'i kurtarıyorduk.Ben ona doğru koşup sarılıyorum.Ayrıldıktan sonra birden o beni ısırıyor.Sonra ter içinde uyandım.Su içip kendime geldim.O sırada Justin aradı.
-Alo?
-Alo.Biz Steve ve Mia ile buluştuk.Mike Candy ve sen de umarım çıkmışsınızdır.
-Hayır.Kaçta buluşacaktık?
-19.00'da.Saat şuan 18.30.Acele et yoksa seni satarız,dedi gülerek.
-Şu durumda nasıl gülebiliyorsun?Kendi kafandan azcık da bana versene.
-Al Bismillah(burayı okuyanlar ironi yaptım tabii ki azcık da yazar ablanız güldürsün sizi jsjs)
-Tamam veririm.Neyse,kapatıyom sen de hazırlan ve gelin artık.
Telefonu kapatıp hazırlandım.Sonra yanıma biraz para aldım.Starbucks'a gidiyorduk sonuçta,pahalı.
-----
-Selammm.Ben sonuncu oldum dimi?dedi Candy.
Ben de buraya geleli 10-15 dakika olmuştu.
-Evet.Neyse,herkes tamamlandığına göre siparişleri alabiliriz.
-Hayır.Herkes tamamlanmadı,dedi Mia.Heh,tüm neşemizi öldürdün.Zaten her an onu düşünüyorum.
Mike boğazını temizleyerek:
-Siparişleri ben vereyim.
Ben daha önce Starbucks'a çok gitmedim.Yani 1-2 defa anca.Ama çok sevdiğim soğuk kahve vardı,caramel macchiato.
Kahvelerimizi içtik.Sohbet ettik.Mia çok sus pusdu.En neşeli şaşırtıcı şekilde Candy'di.
Böylece 1-2 saat takıldık.Sonra evlerimize geri döndük.Birkaç ödev yaptım,müzik dinledim.Tabii annemle de konuştum.Babam eve biraz geç gelecekmiş.Akşam yemeği yedik.Sonra odama geçtim
Biraz yazıştık.Yazışmamız şöyleydi:
Justin:
-Selam.Sam'in yanına ne zaman gidelim?Gerçi saat geç oldu.Bizimkiler izin vermeyebilir.
Steve:
-Sabah çok erken bir saatte gideriz.Kafeye gittiğimiz için akşam yedide aptal gibi.Sabah erken saatte gidelim.
Mia:
-Lucy'nin evindedir değil mi?Mike orayı umarım biliyorsundur.
Mike:
-Evet.Yani bana küçük bir harita vermişti acil bir durum olduğunda onun evine gitmek için.
Ben:
-Güzel.Sabah erkenden gideriz.İyi geceler.
Steve:
-Durun!
Mia:
-Durun arkadaşlar kralımız bir şey söyleyecek.
Candy:
-Korku filmi izlerken ki gerilimi siz kavga ettiğinizde de yaşıyorum:)
Mia:
-Hadi yaa Steve seni mi bekleyeceğiz?Üstelik Candy biz kavga etmiyoruz.Laf sokuşuyoruz:)
Justin:
-Kızlar Steve çevrimdışı olmuş.Heralde annesi çağırdı:)Ama bi dakika ben tek değilim değil mi?Rocky,Mike burada mısınız?
Mike:
-Buradayız.Ama istersen seni kızlarla bırakabiliriz.
Ben:
-Tamam hadi ciddiyeti takının önemli şeyler konuşacağız burada.Üstelik Steve gelmiş.
Steve:
-Heh ne diyordum.Sabah kaçta buluşacağız?
Ben:
-Okul 09.00'da başlıyor.Ona göre hazırlanalım.
Candy:
-Biz Mia'yla aynı servisteyiz.Ben 7.30'da kalkıyorum.O da 8.00'de.
Steve:
-Tamam.Yani genelde 7.30,8 gibi.
Ben:
-Biz daha söylemedik?Mike Justin ben?Sadece kızları mı alıyorsun Steve ooo:)
Steve:
-Çakarım bir tane Rocky diğerleri de yanlış anlayacak.
Justin:
-E yani şimdi 7'de falan mı gideceğiz?
Steve:
-En iyisi öyle olur.Giderken bir de belki vampirlerle karşılaşırız.Sonuçta onların evi de ormanda.
Ben:
-7 çok erken değil mi?
Steve:
-Tamam hadi 7.30 olsun.Ama biz oraya gidip gelirken zaten 1 saat geçer.
Mike:
-Yarım saatte okula gidemez miyiz?
Mia:
-Bence 7 olsun.Okula erken varırsak da uyuruz.Montumun kapüşonunu örtüp uyuyacağım:)
Candy:
-O zaman son saat 7.İyi geceler.
Mia:
-İyi geceler.
Mike:
İyi geceler.
Ben:
İyi geceler.
Justin:
-Ben uyudum bile.Steve de bize küsmüş.Birşey demiyor;)
Sonra telefonu kapattım.Ve yatıp uyudum.
-------
-Dırırırı!Dırırırı!
-Ah kapat lanet olası,bu saatte niye alarm kurdum ben?
Sabah sersemliğiyle kalktım.Başta neden 6.30'ta alarm kurduğumu anlamadım.Sonra aklım başıma geldi. Yüzümü yıkadım,üstümü değiştirdim.O Lucy'nin evine gidecektik.Orayı da Mike biliyordu sadece.Yani Mike'a gidecektik.Ya da en iyisi bizim gruba sormak.
-Nerede buluşacağız?
Anında cevap geldi.
Steve:
-Mike'ın evine gidelim.
Justin:
-Nasıl gideceğiz?
Steve:
-Uçakla gideriz diye düşünüyorum.He tabii gemiyle gitmek isteyen varsa da fikrine saygı duyarım.
Ben:
-Vampir olduğumuzu çok çabuk unutuyorsun Steve.
Steve:
-Aaa pardon unuttum.Neyse yazışacağımıza Mike'lara gidelim.
Mike:
-Bekliyorum çabuk gelin;)
Sonra bisikletle evden çıktım.Mike'lara geldiğimde saat 6.50'ydi.Geç kalmıştık.Oraya yarım saatte gider,yarım saatte gelirdik.Okula da 20 dakikada gitsek,8.10.Hadi 40 dakikada orada uyusak.Matematiğim çok iyi,oradan dediğinizi duyar gibiyim:)
Kapıyı çaldım.Mike açtı.
-Hoşgeldin.
-Hoşbulduk.Benden başka gelen var mı?
-Justin ve Mia geldi.
-Tamam.
İçeri geçtim.Bay Crock ve Bayan Crock koltukta oturuyorlardı.
-A Rocky,hoşgeldin.Tekrar tekrar özür dileriz.
-Neden ki?
-Sizi bayıltıp ısıracaktık.George ısırmıştı bizi.Biz de bayılttık sizi ama çok şükür Sam'in gönderdiği iyi vampirler geldi.
-Özür dilemenize gerek yok.Elinizde değildi.Tabii şuan kötü vampir olsaydık ayvayı yerdik.
-Evet.George'da hala o kötülere çalışıyor,dedi üzgün bir ses tonuyla Bay Crock.
-Üzülmeyin.Umarım ki onları yenip bizim de çok sevdiğimiz George'u iyiye çevirip size veririz.
-Umarım.
Birkaç konuşmalardan sonra Candy ve Steve de geldi.Sonra izin isteyip evden çıktık.Haritaya baka baka gittik.Tam yarım saatte oradaydık.Ayrıca giderken kötü vampirlerle karşılaşmamamız da büyük şanstı.Kapıyı çaldık.
-Hoşgeldiniz.
İçeri geçtik.Lucy daha iyi gözüküyordu.
-Nasılsın?diye sordu Mike Lucy'e.
-Daha iyiyim.Ama o zaman ölecek gibiydim.Siz?
-Kapana kısıldık.Nancy onlarda.Fakat ondan gücü almıyor çünkü onu seviyor.Ve,bizimle takas yapma niyetinde.Neymiş,onlara taşları verecekmişiz o da Nancy'i bize vercekmiş.Lan zaten Nancy'i bize versen ne fayda!Taşlarla yok edecek bizi.Ama taşları vermesek Nancy'e zarar verebilir.Ve onu öldürürse yine onun içinden güç çıkacak.
-Dur bir saniye,dedi Sam.
-Bu zamana kadar onu sevdiği için zarar vermediyse biz taşları vermediğimizde niye ona zarar versin?Her türlü bizi yok edebileceğini sanıyor ama yanlış düşünüyor.
-Peki,ne yapacağız?
-Lucas takas yapmak isterse az kişinin oraya gitmesini ister.1 kişi oraya gidecek.Ama tüm iyi vampirleri oraya toplayacağım.Şöyle,ona gerçek taşlara çok benzer taşları vereceğiz.O da büyük ihtimalle deneyecektir bizi yok etmeyi daha Nancy'i vermeden.Fakat çalışmadığını görecek.Tam o anda sen şunu diyeceksin;Lue Casa Aronor.
-Ne saçma yaa film mi çekiyoruz?Chucky'deki Ade Due Demballa mı bu?
-Ne yapalım?Siz kötü vampirleri yok etmek istemiyorsan söylemezsin.
-Delirdin mi?Tabii ki de istiyoruz.
-Onu söyledikten sonra tüm kötü vampirlerin üstünde bir basınç olacak.Herkes sanki boğuluyor gibi olacak.Sonra,hepsi geberip gidecek.
-Peki geberdikten sonra geri dönme ihtimalleri var mı?
-Şöyle ki,onlar boğulup öldükten sonra o taşların içine hapsolur ruhları.O taşları biri bulup kırırsa ruhlar serbesr kalıp tekrar bedene geçer.Yani tekrar doğarlar gibi bir şey.
-Böyle saçmalık mı olur!Ya biri bulursa?!
-Toprağın içine gömeceğiz ormanda bir yer bulup.Bulma ihtimalleri %1.
-Peki.Bu taşlara benzeyen taşları nerden bulacağız?
-Onu bana bırakın.Aranızdan biri Lucas'ın huzuruna çıkacak.Cebinde gerçek taşlar,elinde sahteleri olacak.Lucas'ın eline geçince sahteler,hemen deneyecektir.Başarılı olamayınca hemen taşları cebinden çıkarıp Lue Casa Aronor diyeceksiniz.Yani aranızdan kim giderse.Sonra Nancy'i alıp çıkacaksınız.Onlar ölecektir zaten.Sonra biz taşları ormanda toprağın altına gömeceğiz.Ve bitecek bu çile.
-Aramızdan biri ordayken ya bir aksilik çıkarsa?
-Merak etmeyin.Biz uzaktan orayı izliyor olacağız.Aksilik çıkarsa ok,kazık atarız.
-Uzaktan nasıl atacaksınız?
-Canım uçarak izleyeceğiz.Olmadı kanatlarımızla saklarız kendimizi.
-Ama o zaman daha çok dikkat çeker.Gökyüzünde siyah şeyler..
-Beğenemedin mi?
-Yoo.
-O zaman beğenmemezlik yapma.Yapılabilecek en mantıklı plan bu.Neyse.Siz şimdi okulunuza gidin.
-Tamam.
Lucy'nin evinden çıkıp okul yolunu tuttuk..
Not:Biliyorum çok okul bölümü olmadı.Hatta hiç olmadı gibi.Neyse,olduğu kadar.Bir sonraki bölüm kötü vampirlerin sonu olabilir:)Ama sakın kitap bitti zannetmeyin.Ben,hiçbir seriyi yazarken bu kadar keyif almadım.Hikaye bitmeyecek.He bu demek değildir ki kötü vampirler ölmeyecek.Yani,sürprizlerle dolu hikaye devam ediyor:)Bir bölümün daha sonuna geldik.Ha durun!Hikayemiz 10.bölümü buldu.Nice 10 bölümlere..Seviliyorsunuz:)

BODRUM KATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin