BODRUM KATI

BODRUM KATI 23.BÖLÜM"PARTİ"

Çok saçmaydı.Aklımdan geçen düşünce çok saçmaydı.2 yıldır arkadaştık,Brandon bazen bana iltifat ediyordu ama her seferinde çok tuhaf hissediyordum kendimi.Bu kalp,başkasına açılmaz.Brandon'ı hep abim gibi gördüm,ama sorun şu:O beni 2 yıldır nasıl görüyor bilmiyorum.
-Sağol,ama hayatını mahvetme gibi bir planım yok,izin vermem zaten,dedim gülümseyerek.O da gülümsedi.
-Bir şeyler alalım mı?
-Yok,içki istemiyorum.
-Ne içeceksin,meyve suyu mu?
-Sana ne ya?diye çıkıştım.İçkiyi sevmiyorum işte.
-Pekala.Ben viski alıyorum.Kararın değişirs-
-Tamam!diye bağırdım.Jasmine ve Ellie'nin bana baktığını gördüm.Ellie şoka girmiş gibi Jas'e bir şeyler söyledi.Jasmine de katılır gibi bir hareket yaptı.
Brandon bara gittiğinde benim gözlerim Eva'yı arıyordu.Sonunda onu bir çocukla dans ederken buldum.Saçma sapan hareketler yapıyordu,sarhoştu muhtemelen.
-İçmesen olmaz zaten,diye mırıldandım sinirle.Sonra yanlarına gittim.
-Eva?
-Aa,Brandon nerede?
-Bir şeyler içmeye gitti.Bu kim?
-Rocky işte.
Çocuk uzun boylu ve zayıftı.Yeşil gözleri,kahverengi dalgalı saçıyla yakışıklı görünüyordu.
-Neyse ben bölmeyeyim.
Tekrar bir köşeye sinip Instagram'a girdim.Sonra bildiğin parti yerinde Youtube açıp video izlemeye koyuldum.Kulaklık taktım tabii.
-Selam,diye bir ses duydum.Gelen Clark'tı.Benden ne zaman uzak duracaktı?Çünkü sevgilisi beni parçalayacak gibi bakıyordu da.
-Selam,dedim başımı telefondan kaldırmadan.Sonra bir şeyler dedi ama duymadım.Of boşversene.Rahat vermeyecekti zaten.Kulaklıklarımı çıkardım.
-Efendim?
-Herkes eğleniyor,sen neden buradasın?
-Çok sosyal biri değilim.Biliyorsundur zaten,hayatım kolay olmadı.İnsanların daha önce görmediği vampirler,beni ve arkadaşım Mike'ı kaçırdı.Korkudan kimseye bir şey diyemedim.Mike vampir oldu,ben olmadım.Nelerle savaştım,neler gördüm?Onlar savaşırken yakıldılar.
-Biliyorum.Yani,zor olmalı.Ama bu düzelemeyeceğin anlamına gelmez.
-Düzelmem çok zor.2 yıldır Eva ve Brandon dışında arkadaşım olmadı.Kimseye güvenemiyorum artık,bunu anla.İnsanların arasına karışmayı sevmiyorum,yalnızlığı tercih ederim.Ve sarhoş olmayı da sevmiyorum.
-Anladım.Çok iyisin.
Çok iyisin derken?
-Sağol,dedim yine de.
-Peki..Benle dans etmek ister misin?
-Kafayı mı yedin?İlki Samantha bizi parçalar,ikincisi ben hiçbir erkekle dans etmem.
-Dinle.Samantha'yı sevmiyorum.Aptal kurallar ve dedemin isteklerine üzerine onunla sevgili oldum.Ben,senle dans etmek istiyorum.
-Ben istemiyorum,git o yüzden.
-Kalp kırıcısın,dedi ve uzaklaştı.
Benim de kalbimi çok kırdılar biliyor musun.
---------
Zaman ilerledikçe can sıkıntım büyüyordu.Bir süre sonra telefonuma mesaj geldi.
Tom:
Naber?
Ben:
Partideyim,çok konuşamayız.
Tom:
Oo,iyiymiş.Ben de bara falan mı gitsem?
Ben:
Ne yapıyorsan yap.Hayat senin seçim senin.
Tom:
Asabi miyiz biraz?
Ben:
Yoo.Doğruları söylüyorum.Neyse ya da senle konuşalım.Ortam o kadar sıkıcı ki tahmin edemezsin.
Tom:
Bilirim o hissi.Annem beni zorla misafirliğe götürdüğündeki hallerim.
Aynısı.
Ben:
Aynen öyle.Neyse sen ne yapıyorsun?
Tom:
Hiç öyle koltukta uzanıyorum.Televizyon açık.
Bu cevabı yazarken biraz gecikmişti.
Ben:
Anladım.Konuşacak konu yok.
Tom:
Evet.Partiye kimlerle gittin?
Ben:
Arkadaşlarımla.Herkes eğleniyor,bense bir köşede oturuyorum.
Tom:
Ben olsam eğlencenin dibine vururum.
Ben:
İşte sen ben değilsin.Sen de git eğlence mekanına?
Tom:
Tamam,gidiyorum.
Ben:
Görüşürüz o zaman.
Tom:
Görüşürüz.
---------------
Konuşma bittikten bir süre sonra Eva geldi.Darmadağın görünüyordu.
-Noldu?diye sordum.
-Rocky ile öpüşmeye başlamıştık,sonra biraz ileri gitti.
-Ne?Hayır,düşündüğüm şeyi yapmadınız değil mi?
-Oh,hayır.Neyse,bu şeftali suyunu sana getirdim.Brandon'ı gördüm,o da bir kızla dans ediyordu.
-Vay,buna sevindim.
Elindeki şeftali suyunu aldım.
-İç hadi.
Şeftali suyunu içmeye başlamamla öksürmem bir oldu.
-Tanrım,içine içki mi koydun?Bu tat ne?
-Bak Nancy.Artık büyüdün,biraz eğlen.
-Sana içki içmeyi istemediğimi söyledim!
-Tatlım,bir daha içmezsin o zaman.Ama bu gece eğlen.Bu gece,senin gecen!
Yanımdan ayrıldı.Saçını başını yolacaktım.
Ve sonrası bir facia oldu.
İçkili şeftali suyunu bitirdikten sonra içki içmediğim için kafayı bulmaya başladım.İnsanların arasına karıştım,masaların üstüne çıkıp dans ettim.İnsanlar bana hayretle bakıyordu.Çıktığım masanın üstündeki bardakları,tabakları kırıyordum.
-Eva,ordan inmesi gerek!dediğini duydum Brandon'ın.
-Bırak eğlensin!dedi Eva.
Sonra bar kısmına gidip bira aldım.Bu sırada yanıma Clark geldi.
-Hani sarhoş olmak istemiyordun,içki içmek istemiyordun?
Beynim durmuştu sanki.3 tane Clark görüyordum.
-Senden..Üç tane var!dedim neşeyle.Anlamsız derecede mutluydum.Güldü.
-Ve senden tek var,Nancy.
Bir şey demedim.Bir süre sessizlik oldu.Sonra konuşmaya başladı:
-Dans edelim mi?
-Kendimle dans ettim ya..
Dengem sarsıldı.Düşecek gibi olduğum an belimden tuttu.Ondan...ondan çok etkileniyordum.Tanışalı daha çok yeniydi ama,bu çocuğa yeniliyordum.
Yine sessizlik oldu.Dudaklarıma baktı.Yutkundum.
Kafamda ampul parladı.
Neler yapıyordum ben?
Rocky.Hayır.
Bana arzuyla bakarken onu ittirdim.
Bir şey demeden hızlıca koşmaya başladım.Ağlıyordum.
Koştum,koştum,kaçtım.Gerçeklerden kaçmaya çalıştım.Sarhoş olduğumda Rocky'yi unutmuştum.Ben bunu nasıl yaptım?
Çok üzgünüm.
Sevgilim,çok üzgünüm.
-Nancy...
Arkamda Clark'ı gördüm.
-Gi-gider misin?
-Benden kaçacak mısın?
-Clark,yaptığımız hataydı.
-Neden Nancy,neden?!
-Tanışalı daha çok kısa bir süre oldu,ve biz öpüşecektik!
-Bunda yanlış ne var Nancy?
-Ben..Olmaz Clark.Benim sevdiğim bir çocuk vardı,öldü.Onu unutmak istemiyorum.Birbirimizi çok seviyorduk.Ona ihanet ettim ben!
-Nancy.Beni dinle.Çok zor farkındayım ama geçmişi bırakmalısın.O çocuk öldü artık.Hayat devam ediyor.Bir ömür boyu onun yasıyla yaşayamazsın.
-Sana mı soracağım nasıl yaşayacağımı?!dedim öfkeyle.
-Nancy,ilk gördüğümden beri senden etkileniyorum!Seni seviyorum ve sen ölmüş birini unutamadığını söylüyorsun!Nancy,yapma eyleme.Cidden bir ömür o çocuğun yasını tutamazsın.
-Ne yani,beni seviyor musun?
Güldü.
-Yeni mi anladın?Senden etkilenir gibi baktığımı düşünüyordum?
Ben de güldüm.
-Emin ol,zaten öyle bakıyordun.
Yine ve yine sessizlik.
-Eee,onu unutup seni seven biriyle mi ilgileneceksin yoksa onu unutmayıp hayatını bir zindan gibi mi yaşayacaksın?
-Clark,bak.Onu sevmek,unutamamak zindanlık değil benim için.Aksine,daha da özgür hissediyorum.Onun hakkında bir daha asla böyle konuşma.Asla.
Ellerini teslim olur gibi kaldırdı.
-Tamam,özür.Haklısın,çok baskı yaptım.Kararın ne olursa olsun,senden etkileniyorum güzel kız.
Hâlâ yanlış geliyordu.Belki haklıydı,başkalarına şans vermeliydim.
-Sağol.Ben düşüneceğim.Parti yerine geri mi dönsek?
-Olur.Bu arada,çok güzel dans ediyordun.
Tebessüm ettim.
-Teşekkürler.
-Rica ederim.
Parti alanına geri döndük.Eva beni görür görmez yanıma koştu adeta.
-Eee?Naptınız!?
-Sakin ol aptal kız!Bir şey yapmadık.
-E peşinden geldi o kadar.
-Eva,ondan hoşlanmıyorum.Şans vermeyi denerim belki.
-Kızım,belkisi ne!Aptal mısın,böyle bir çocuk kaçırılır mı?
-Leş gibi içki kokuyorsun Eva.
-Bırak şimdi beni!O çocuğu sakın reddetme Nancy.Herkes çocuğun peşinden koştu.Çocuk sadece sana bakıyor,aynı romantik filmlerdeki gibi!
-Düşüneceğim.Neyse,bara gidiyorum.
Kendime bir viski aldım.Eva bir bakıma haklıydı,artık eğlenmem,acılarımı biraz olsa unutmalıydım.Yaşananları unutmayacaktım ama hayatımı esir etmesine izin vermeyecektim.Belki de..Belki de Clark'a şans vermeliydim.
-------
Telefonumu çıkarıp zorlukla saate baktığımda gece 12'ye geliyordu.Çok geç olmuştu.
-Eva.
Kafam çok uçmuştu.Sanki hareket eden ben değildim.Midem aşırı bulanıyor ama geceye karışmaktan zevk alıyordum.
-Eva.
-He?
Eva benden daha beterdi.Artık ikimizde içmiyorduk.
-Eve gidelim.
-Brandon..O nerede?
Bulanık gören gözlerimle etrafa baktım.
-Görünmüyor.
-Onu bulmalıyız.Ben çok kötüyüm,kusacağım galiba.Tuvalete gidiyorum.
-Tuvalete neden gidiyorsun?
-Dedim ya..Kusmak için?
-Neden?Miden mi bulanıyor?
-Evet çok kötüyüm.
O gittikten sonra ben de Brandon'ı aramak için parti alanında gezmeye başladım.Bir sağa,bir sola yürüyor gibi hissediyordum.Dengem sarsıldı.O sırada biri beni tuttu.
-Nancy,çok sarhoşsun.Bu kadar içmemeliydin!
-Sana mı soracağım?dedim gülerek.
Sesi Brandon'ı anımsatıyordu.Beni kucağına aldı.Gözlerimi kapattım.
-Eva nerede?
O neredeydi sahi?
-Bilmiyorum..Tuvalete gideceğini söyledi herhalde.
-Tamam,seni arabama bindireyim.
Biraz yürüdükten sonra arabasına geldik.Söylemedim galiba,onun arabasıyla gelmiştik.
Arabada arka koltuğa nazikçe yerleştirmişti beni.Sonra herhalde Eva'yı almak için çıkarken durdu.Birden yanıma oturdu ve bana döndü.
-Nasıl olsa yarın hatırlamayacaksın.
Dudaklarıma kapandı.
------------------
Çok,çok farklı bir bölümle karşınızdayım.Hem Brandon,hem Clark.Kızımız Rocky'yi de unutmak istemiyor.Arkadaş,bu kız da neymiş!3 erkek topladı etrafına yahu..
Bu arada 1K okunma için teşekkür ediyorum,çok küçük bir sayı ama yine de hikayemin okunmasını bilmek güzel.
Seviyorum sizi<3