BODRUM KATI

BODRUM KATI 20.BÖLÜM"GECE,ORMANDA"

Sabahtan beri tek yaptığım Eva ile buluşmaktı.Eve geldim,yattım,uyandım,televizyon izledim,Instagram'da gezindim.Youtube izledim,cips yedim.Balkona çıkıp kahve içtim,müzik dinleyip resim çizdim.Bir tek günlük yazmadım.Artık 2 yıldır hergün yazıyorum,iyi hissettiriyor.Çoğu zaman ağlasam da,alıştım artık.

Tarih 16/03/2015

Sevgili Günlük,

Bugün Eva ile buluştum.Hoşlandığı ve yazıştığı bir çocuk var.Adı Rocky,biliyor musun?2 yıldan fazladır hergün sana bahsettiğim çocuğun adı.Yazacağım çok bir şey yok.Hayatım çok sıkıcı olmaya başladı.Brandon ve Eva var ama onlar yeterli olmuyor.Bana o lazım.Onu istiyorum,sadece onu..
Uzun zamandır kan içmiyorum.Son birkaç günde canım kan istiyor.Bu isteği bastırıyorum ama bir yere kadar.
Keşke o gün ben de öldürülseydim,insanlara"Arkadaşlarımla proje ödevi yapacaktık,önce Mike'ı sonra beni kaçırdılar,o vampir oldu ama ben kurtuldum.İntikam için bu savaş alanına geldim."demeseydim.Keşke yakılsaydım.
Rocky her güzel olduğunda resmini çekiyorum.Ama özellikle sonbahar ayları;eylül,ekim ve kasımda üzgün oluyor.Onun böyle olmasına dayanamıyorum.O her ağladığında ben de ağlıyorum.Bak,sana yazarken yine gözlerim dolmaya başladı.Sadece o değil,diğerlerini de çok özlüyorum.Mia ve Candy özellikle hiç aklımdan çıkmıyor.Mike,Justin,Lucy,Steve ise zaten can dostlarım,onları da özlüyorum.
Lucy dışında hepsinin galerimde fotoğrafları var.Onları anıyorum.Babam ise çok sinirleniyor ben böyle yapınca,özellikle Rocky'yi anınca.O Rocky'yi hiç sevmedi.Annem de soğudu hepsinden.Çünkü hepsine gerçek olarak yukarıdaki yalan hikayeyi anlattım.Annem de nefret ediyor,özellikle Rocky'den.Babam ise yeni arkadaşlarımı çok seviyor.Özellikle Brandon.Brandon hakkındaki tek hissettiğim şey,o benim için bir abiydi.Çok samimiydik ama hem annem,hem babam,hem de Eva bazen yakıştırmalar yapıyordu.Böyle olunca onlardan soğuyorum.Hem,o da beni arkadaşı olarak seviyor.Bunu anlatamıyorum.Günlük neyse bugünlük bu kadar yetsin.Ağlıyorum ben yine.İyi günler,umarım senin hayatın iyi geçiyordur.
Her sayfada olduğu gibi,bu sayfam da gökyüzündekilere gelsin..
-Nancy
-------
8 saat sonra

Saat gece 10'du.Yarın okul vardı.Çok sevdiğim bir yer(!).
Ben okulu ve dersleri düşünürken annem büyük bir sevinçle yanıma geldi.
-Nancy!Kızım!
Eğilip bana sımsıkı sarıldı.
-Anne,neler oluyor?
Babam da geldi biraz sonra.
-Kızım,bir doktor bulduk!Yeterli parayı toplayabilirsek ameliyat olacaksın.TEKRAR YÜRÜYEBİLECEKSİN!
-Ne!Anne sen neler diyorsun?
-Doğru duydun!Yürüyebileceksin artık!
-Paranın ne kadarı bizde?diye sordum heyecanla.
-Dörtte üçü bizde mevcut.Yaklaşık 1 ay sonra parayı toplamış oluruz!
-Bu doktoru nasıl buldunuz?
-Babanın bir işyeri arkadaşının oğlu doktormuş.Seni ameliyat edebilirmiş.Çok bi'para da istemedi zaten.
-Çok şükür,dedim.
Hızla balkona sürdüm tekerlekli sandalyeyi.Elime telefonumu aldım.Gökyüzünü çektim.Altına da yazı yazdım:
Arkadaşlar,bakın artık yürüyebileceğim.Bak Mia,Steve,Justin,Candy,Mike,Lucy.
Rocky.
Rocky bak,ameliyat parasının dörtte üçü varmış zaten bizde.Bu kadar zengin olduğumuzu bilmiyordum:d
Eminim ki çok mutlusundur şimdi.Ben de çok mutluyum.Mutlu kal:)

Yaklaşık 1 saat buna sevinirken saat gece 10 olmuştu.Annem yorgunluktan yatmıştı.Babam da aşağıda televizyon izliyordu.1 saattir eğleniyordum ama içimdeki kan içme isteği susmuyordu.Bir av bulmalı,onu öldürmeliydim.Kanını içmeliydim.Kana susamıştım.Uzun zamandır içmiyorum.Vampirler kansız yapamaz.
Sonunda Brandon'a yazma kararı aldım:
Ben:
Brandon,rica etsem beni alır mısın?
Brandon:
Nereye gideceğiz?
Ben:
Bizim orman var ya..Orası.
Brandon:
Şu kamp yapmaya gittiğimiz yer?
Ben:
Aynen orası.
Brandon:
Saat gece 10'u geçti.Ne yapacaksın orada?
Ben:
Beni seviyorsan alırsın.
Brandon:
-Tamam!10 dakikaya oradayım.

Ben de üstüme mont geçirdim.Sonra saçımı topladım.Mekanizma ile aşağı indim ve sandalyeyi sürdüm.Babam uyuyakalmış.
Bir süre sonra Brandon geldi.
-Selam,dedi.
-Merhaba.Gidiyor muyuz ormana?
-Evet de.Neden bu kadar isteklisin?
-Yapmam gereken bir şey var.
-Hayvan mı öldüreceksin?dedi gülerek.
-Brandon lütfen gidelim.Korkuyorum.
Gülmeyi bıraktı.Ciddi bir ifadeyle:
-Neyden korkuyorsun?dedi.
-Azıcık daha oyalanırsak olacaklardan!
O sırada binadan çıkmıştık.Beni kucağına alıp arabasına bindirdi.Tekerlekli sandalyemi katlayıp arka koltuğa koydu.
-Nancy iyi misin?
-Sür,lütfen.
-Bu şey her neyse,senin başına bir iş açacaksa,kendimi affetmem.Seni de affetmem.
-SÜR ŞU LANET ARABAYI!BANA ZARAR GELMEYECEK AMA SANA GELEBİLİR!dedim öfkeyle.
-Bana ne olabilir Nancy?
Bir şey demeyince arabayı hızlı bir şekilde sürmeye başladı.Bense çok kötüydüm.Başım dönmeye,midem bulanmaya başlamıştı.Az daha varamazsak Brandon'ı ısırmaktan korkuyordum.
-İyi misin?Yüzün sararmaya başladı,dedi telaşla.
-Camı...Cam..Camı aç,dedim zorlukla.O da ikiletmeden açtı.
-Nancy iyi misin?Nancy!
Ormana varmadan arabayı bir yerde durdurduğunda gözlerimi açamıyordum.
-Gözlerini aç!diye yüzüme vurmaya başladı.
-Ormana.Gidelim..
-Dayanabilecek misin?
-Evet.
Dakikalar sonra vardığımızda kendimi daha iyi hissediyordum.Temiz hava iyi gelmişti.
Beni arabadan indirdikten sonra ormana doğru sürmeye başladı tekerlekli sandalyemi.
-Beni ormanın derinliklerine bırak.
-Nancy,yürüyemiyorsun.Acı bir gerçek bu.Ne yapacaksın ormanda?
-Brandon.Dayanamıyorum artık.Eğilir misin?Önemli bir şey söylemem lazım.
İkiletmeden eğildi.Bunu yapacağım için pişmanlık duyacaktım ama kan istiyordum.Boynuna dişlerimi geçirip kan içmeye başladığımda gençleştiğimi hissediyordum resmen.O da bilincini kaybetti.
Bilincini kaybettikten sonra ne yaptığımı sorgulamaya başladım.O artık vampir olacaktı.Tek vampir benken,vampir sayısını artırmıştım.
Saat gece 2'ydi.Telefonumu da evde bırakmıştım.Aradan saatler geçmiş,hala uyanmamıştı.Aşırı uykum vardı.Babam veya annem uyandıysa,benim olmadığımı farkederlerse ben biterdim.Ama çok şükür babamın uykusu ağırdı.Annem de çok yorgundu zaten.Ben de uyuyakalmaktan korkuyordum.Sonunda kıpırdanmaya başladı:
-Neler oluyor?Boynum çok ağrıyor.Nancy?
-Buradayım Brandon.Çok üzgünüm,keşke biraz daha hızlı olabilseydik..
-Ben..Bir anda bilincimi kaybettim.Noldu en son?
-Dinle Brandon.Benim yüzümden hayatın artık eskisi gibi olmayacak.Sen..Sen artık bir vampirsin.
-Ne!
-Sakin ol,bak..Ben 2 yıldan fazladır vampirim. Ama vampirlerin türleri var,iyi ve kötü.Ben iyiydim,o yüzden sen de iyisin.
-Nancy..Stuart Kasabası'nda 2 yıl önce tüm vampirler yakıldı,öldürüldü.Sen de izlediğim bir haber kanalında onların seni ve başka bir arkadaşını kaçırdığını söylemiştin..Nasıl oluyor bu?
-Nasıl oldusunu bırak.Dinle,kan içmek istiyorsan bu ormana gel,bir hayvan öldür ve onun kanını iç.Vampir olduğunu kimseye söyleme.
-Nancy,sen ne yaptın!?
Bir anda öfkelenmeye başladı:
-NAPTIN SEN BANA!?BEN İNSAN OLMAK İSTİYORUM!GELMİŞ BİR DE"KAN İÇMEK İSTİYORSAN HAYVAN AVLA"DİYORSUN!
-Brandon,üzgünüm ama mecburdum.Çok bitkin düşmüştüm.
-Neye mecburdun sen?Neye?
-Brandon!İleri gitme tamam yeter.Bak,çok özür dilerim.
-Seni ihbar ederim!Duydun mu?Seni de yakarlar!
Kalbim çok kırılmıştı.Tamam ben hatalıydım,suçluydum.Yapmamam gereken bir şeyi yaptım.Ama bu tepkisi fazlaydı.Çok fazla.
-Tamam Brandon.Arkadaşlığını bitirmek istiyorsan bitir benle.Gidiyorum.
-Nancy,gecenin yarısı,tekerlekli sandalyeyle nereyi gitmeyi planlıyorsun?
-CEHENNEMİN DİBİNE!dedim bağırarak.
Sonra sürmeye başladım.
-Nancy,bekle!Seni eve bırakayım.Nancy,özür dilerim!
-Kalbimi çok kırdın Brandon.Bırak beni.
O ise tekerlekli saldalyemi sürmeye başladı.
-Brandon,bırak beni!
-Özür dilerim,fazla tepki verdim.Tamam,arkadaşımız ısırdıysa vampir olmaya da razıyım,dedi.
-Senle barışmadım,benden özür dilemen yeterli değil,dedim çocuksu bir nazla.
-Tamam,affettireceğim kendimi,dedi gülerek.Sonra arabasına bindik.
Beni eve bıraktıktan sonra:
-İyi geceler, dedi.
Bir şey demedim.Affetirsin kendini.Tepkisi çok büyüktü.Meraklıyım sanki seni vampir yapmaya.
Eve girdiğimde babam da annem de uyuyordu.Ben de çok geçmeden mekanizmadan yukarı çıkıp odama girdim.Yatağa attım kendimi.Affetmeyeceğim ki.

Evet 1 yıldan fazladır yazıyorum ama 20.bölüme anca geldik.Olsun,olur öyle şeyler.d
Sizce Brandon ve Eva iyi mi yoksa eski ekip mi?Bence eski ekip>>>
Brandon'un artık iyi vampir olması hakkında ne düşünüyorsunuz?