FELÇ

BÖLÜM 6

Medya Erkin

Öğle arası bile beraberdik Erkinle daha doğrusu Erkinin arkadaşları da vardı.O kadar iyi anlaştılar ki ben bile şaşırdım. Ömür Kayla ile Büşra ise Evrem ile çok iyi kaynasmisti sürekli soğuk espri yapıp gülüyorlardi ne ara kaynastiniz be güzelim demek istesemde bu düşüncemi daha sonra söylemeye karar verdim.Birde artık üçlü grup halinde arka arkaya oturuyorduk önümüzde oturan kişileri kaldırmışlardı hemde düzgün bir şekilde konuşup onlardan bu beklenmeyecek bir davranışmış gibi dursada kibarlık edip nazikçe soylemislerdi ve amaçlarına ulaşmışlardi.Bosuna dememisler tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır diye. Suan yine Erkin yanımda oturmuş beni izliyordu bunu fark ettiğimde rahatsız olup

"Dersi ben anlatmıyorum neden bana bakıyorsun? "

"Seni izlediğimden rahatsız olacağını bildiğim için bunu yaptım sinirliyken double şirin oluyorsun."diyerek göz kirpti

"Yaa sabır! "diyerek önüme konan kağıdı doldurmaya başladım rehberlik derslerinde hocamız sürekli bir şeyler dağıtır buna göre değerlendirme yapardı. Bu kağıtta ise sadece en çok hayalini kurduğumuz şeyleri ve cok isteyipde imkansız olduğunu düşündüğümüz hayallerimizi yazmamızı istemis hocamız ben kendimize inandığımız sürece gerceklesmeyecek hayal olmadığını düşünüyorum ama bunun için çok güçlü hissetmek gerektiğini de biliyorum ne yazık ki o guc bende yok.En cok hayalini kurduğum şeye şüphesiz motorsiklet yazdım para sorununu halledeyim derken başıma bir bela açılmıştı Erkin o günden beri yanımdaydı belki de böylesi daha iyiydi hayırlısı böyleymiş demek istesem de çok üzülmustum resmen motorsikleti alamamıştım.Cok istediğim şeyler bölümüne şüphesiz modellik yazdım.Bu benim küçüklukten beri hayalimdi.Buna bir engel yoktu aslında ama anneanneme vakit ayırmak ona kendini yalnız hissettirmemek icin bu düşünceyi aklımdan bile geçirmek mantıksız geldiği  için bu fikri aklımdan kovdum.Erkinde kağıdıma odaklanmış bakıyordu.Onu incelemeye yeni fırsat bulmuştum.Bunu değerlendirmeliyim diyerek yüzüne odaklandım tipe önem vermeyen biri olarak ben bile beğenmiştim.Karakter daha önemliydi benim için sonuçta yaşlanınca buruşacakdık.Karakter kalıcıydı acaba nasıl  bir karakteri var diye düşünmeden edemedim onun dediği gibi zamana bırakmak istedim. Boyu da uzundu basketbol fitness gibi şeyler ile vakit geçirdiği belliydi abartmadan dozunda bir vücut yapmıştı.Demek ki abartıyı sevmiyordu.Dusuncelerimi bir sapan ile uzağa fırlatırcasına uzaklaştım.Erkin konuşmaya başladı

"Çok basit şeyler yazmışsın."

Ne yazık ki senin gibi bir ailem yok hayat şartlarım farklı. Gerçi ailesi varsa neden benim yanımdaydı bunu sormaliyim diyerek merak dolu bir ifade ile

"Ailen var mı?"

Cevap beklercesine kafamı yan yatırıp kaşlarımı kaldırdım.

"Evet."

Ilk defa bu kadar ciddiydi.

"Neden benimle kalıyorsun o halde? "

"Çünkü canım öyle istiyor her şey senin iyiliğin için unutma gerçi zamanı gelince anlayacaksın."

Çok havalı bir şekilde gözünü kırparak ilk burnumu sıktı yüzümü burusturunca yanağımdan makas aldı Aslında çok saçmaydı ama ona kısa sürede alışmıştım kimseye alışamazken ne bu tezatlık diye düşünmeden edemedim.Onu tanımıyordum evimde yaşamasına izin verecek kadar umursamazdım dediği gibi zarar verecek olsa çoktan vermiş olurdu ama her olaya soğuk kanlı bakmak yine de tercihimdi duygularımla değil mantığımla hareket etmeyi seviyordum güçlü görüntümün altında aslında sevgiye ve  ilgiye muhtaç bir kız barındırıyordum.Birine bağlanıp o kişiyi alışkanlık haline getirmek herkesin hayalidir ama ben bazi şeyleri hep   en kötü yönüyle ele aldığım için çok soğuk bakıyordum kendimi riske atmak gibi görüyordum hiç sevgi ve ilgi görmemiş biri olarak birden sevgi ilgi yuklenirse damarlarima bir uyuşturucu misali birinci seferde yüksek dozda alırsam ona muhtaç olurdum ki bu isteyeceğim son şeydi.

●●●●
Müdür beni odasına çağırmıştı bi sefer heyecan yapmamistim çünkü kazandığım  bir tatil  olduğu için çağırdığını biliyordum.

Parmaklarımın eklem yerlerini kapıya ritmik bir şekilde vurduktan sonra içeriden gelen gir sesiyle odaya girdim.

"Hoşgeldin kızım. Direk konuya geçeceğim çok yoğunum bu elimde olan dosya sana orada ve oraya gidişinde yardımcı olacak her şey bu dosyanın içinde şimdi çıkabilirsin."

Ayağa kalktı sanki bir anda bir şeyi hatırlarmışcasına

"Bu arada tebrik ederim devamını beklerim haaa."diyip esprili bir şekilde işaret parmağını yukarı kaldırıp bir aşağı  bir yukarı salladı. Yalandan bir gülümseme ile en genişinden gülümsemeye çalıştım.Elindeki dosyayı uzatıp elini  Çıkabilirsin der gibi hareket ettirdi.Yaklasik iki gün sonra yola çıkacağımı belirten bir yazı vardı dosyanın ilk sayfasında ama öbür sayfalara bakmamıştım sürpriz olsun istiyordum bunu hemen kızlarla acmalıyım diyerek hızlı adımlarla sırıta sırıta sınıfıma doğru yürüdüm. Kapıyı çalıp izin istedikten sonra yerime geçtim. Hoca duymasın diye fısıltı ile

"Kızlar elimde şuan tatil için gereken belgeler var nereye gideceğim bilmiyorum sizinle beraber öğrenmek istedim. "Bu söylediğime karşılık kollarını omzuma doladılar iki yandan bu hissi seviyordum yalnız olmadığımın göstergesiydi.Omur dosyayı elimden parcalarcasina aldı

"Mavi mi kırmızı mi ?"Büşra ile ayni anda göz devirdik bu kızın esprileri heyecanlı olmasam gulebilirdim neyse bir ara  gulerim diyerek Omure dönerek

"Istersen birde gerilim müziği verelim. "
O da benim gibi fısıltı ile

"Neden olmasın? Dın dın dın dın!" Kağıdı açmasiyla gördüğü yazı karşında ilk olarak ağzını bir adet öküzün sığabilecegi büyüklükte açıp ardından ayağa kalkıp seni çılgın dansımızı yapmaya başladı.Hocaya aldirmayarak bir yandan vücudunu hareket ettirip diğer yandan da iki elinin işaret parmaklarını aşağı yukarı hareket ettiriyordu.Siniftakilerin acısız cigkofte ya da şekerli döner görmüş gibi bakmaları beni kendime getirdi .Ömürü bir elinden tutup sıraya çektim Allahtan ders edebiyattı başka bir hoca olsa çoktan dilekçe yazmıştı edebiyat hocamız namı değer "yürüyen meme"tahtaya bir şeyler yazmakla meşgul idi.Busra Omure dönüp

"Kızım seni beyitlere böler kafiye ve uyağına ayırırım.Nazım şeklini buldurtma bana.  "sinirlendiginde çeşitli biçimlerde laf sokardi.
Ömür sadece dil çıkarmakla yetindi.En sonunda herkes hocanın dediği şeyleri yazarken Erkin konuşmaya başladı

"Yarın anneannen için randevu aldım.Artık iyice kötüleşiyor durumu felci yine yenilenmiş bugün Sibel hanım söyledi yarın doktora gidip ona uyku ilacı yazdıracak aklını iyice yitirmis seni bile unutmuş arada bir Erva nerede ya da Sibel hanim senden bahsettiğinde Erva kim diyormus.Uykusuzlunuda beraberinde getiriyor bu durum eğer uyku ilacı ve tuvalet ihtiyacı için ilaç almazsa durumu daha kötüye gidebilir detaylari zamanla yaşayarak öğreneceğiz lütfen üzülme ben yanındayım."diyerek sahiplenici bir tutusla elimi sıkıp omuzuma dokundu bu hareketini bile idrak edemeyecek derecede  uyuşmuştum nasıl olurdu o benim nefesim gibiydi anneannem resmen gözümün önünde eriyordu bu halde tatile gidecek halim yok diye Erkine dönüp

"Yarın bende geleceğim hastaneye tatil işinide unutuyorum oysa anneannemin buna ihtiyacı vardı ama daha önemli sorunlarım var ya anneanneme bir  sey olursa ne yaparım ben?"

Arkadaslar desteğinize ihtiyacım var Erva karakteri için kimi düşündünüz? Lutfen dusuncelerinizi benimle paylaşın.Bol bol vote bekliyorum opuldunuz :*