6| İhtilalimin başrolü,anılar

123 12 3
                                    


Paloma faith, only love can hurt like this

Taylor swift, cardigan

Sadece aşk böyle acıtabilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sadece aşk böyle acıtabilir.

Yaşam neydi? İki gün önce net cevap veremezdim buna. Kimilerine göre yaşam nefes almak iken kimilerinde göre değişiyordu. Bu normal bir şeydi aslında, Taehyung bana yaşam demişti ve ben şimdi anlıyordum; birinin yaşamı, sevdiğiydi. Şunu anlıyordum ki, Kim Taehyung'a sıkıca sarılıp boyun girintisinde koca bir yuva kurduğumda anlamıştım, O da benim için yaşamı ifade ederdi.

Çözememiştim ben; cennet mi, cehennem mi, araf mı, kıyamet mi, ölüm müdür yaşam mı çözememiştim. Tek bildiğim yanında güvende hissediyor oluşumdu. Bazı insanlar vardır, mesajını açmaya korkar gerilirsiniz ama bazılarının mesajını açarken aynı gerginlik olmaz üzerinizde.

Dejavu hissi mesela. Değer vermediğin kişi hakkında dejavu yaşamazsın, sadece zihninde güzel ve kötü anılarını biriktirmiş ve senin için geçmişte veya şimdiki zamanlarda değerli kişiler dejavu hissi yaşatır. Nefesinizi tuttuğunuzda eğer mükemmel değilseniz muhtemelen otuz saniye sonra nefesiniz tıkanmaya, iki dakikanın sonuna gelip nefes alırsanız ölümün döşeğinden dönmeye başlayacaksınız.

Şimdiye kadar gülmek benim için önemli değildi ama gülümsemek istediğimi fark etmiştim. Tam şu an deliler gibi eğlenceyle kahkaha atıp boş bir sokakta koşmak istiyordum hunarhca. Bunu sık sık yapıyordum; rüzgâr şiddetliyken özgürce koşar, rüzgârın beni götürmesine izin verirdim. İyi hissediyordum o dakikalarda.

Gülümsemek istiyordum. Hani olur ya bazenleri, insan bir yerlere bakarken istemsizce gülümser tutamayıp kendini. Mutlu olacağım, bakınca mutluluğumu gülümseyerek gösterebileceğim sevdiğim şeylerin olmasını istiyordum.  Taehyung çiçeklere baktığında gülümsüyordu mesela. Bana baktığında da. O her şeye gülümserdi. Öyle zarif biriydi ki dokunsan ağlardı ve gözleri onu sevmem için bana öyle yalvarıyordu ki anlatsam cidden inanmazdınız. Hayat Bir maraton gibiydi ama Kim Taehyung gerçek gibi değildi. Hayalim gibiydi. Cidden, kusursuz olmakla birlikte insana hayran ederdi kendini. Kırıyorlardı onu. Savunmasız olduğu yetmez gibi, pamuktan kalbini incitiyorlardı.

Ben ise, sevdiğim şeyleri hiçe sayarak gülümsüyordum sadece. Yüreğimde bir açlık vardı, neden olduğunu asla bilmiyordum. Kafamı duvarlara vurmak istiyordum, demesi kolay ama o acı çekilince ne kötü olacağını bilemezsiniz. Ah, kafam ağrırdı muhtemelen-sadece ve oracıkta bayılırım. Aç karnına içime çektiğim sigara dumanları kenara dursun, hiç yoktan aldığım o haplar birkaç saat zihnimi boşaltıyor ve beni ölü yapıyordu âdeta. Ölsem yeridir.

Şimdiyse, rahatsız biçimde bir doktorun önünde oturuyordum ve henüz isim faslına bile geçmemiştik çünkü kapıdan içeri girdiğimden beridir telefon ile konuşup durmuştu, ne sinir bozucu. "Namjoon ben." Diye mırıldandı bilmem kaçıncı aramasını sonlandırıp telefonunu kapattığını gördüğümde. Sonunda bunu yapmaya kalkmıştı yoksa çıldıracaktım. "Benimle görüşmek istemene sevindim," gözlerini sık sık benimle buluşturuyor, kısılan gözleriyle beni en ince ayrıntıma kadar izliyordu. Buysa rahatsızlık uyandırıyordu içimde, karşımda ki yabancıdan ibaretti ve geriliyordum. Bakışları tek bir noktaya saplanıyor, orada konaklıyordu dakikalarca. Rahat hissetmem mümkün değildi, kim bilir benim hakkımda neler düşünürdü.

You're So Dark✔taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin