Arkadaşlar üzgünüm dün bölüm atamadım biraz hastadaydım o yüzden. Neyse hadi bölüme geçelim iyi okumalar 🫶🏻
Tuanadan:
Kızlarla biraz daha benim odamda sohbet ettik sonra ağşaya inmeye karar verdik.
"Hadi kızlar ağşaya inelim" dedi Leya
"Tamam hadi" dedim sonra ağşaya indik.
"Oooo Tuana hanım hani sizin uykunuz vardı?" Dedi deniz
"Uykum kaçtı ya"
Hepimiz güldük. Biraz daha böyle sohbet ederken aklıma bi soru geldi.
"Çağan- daha doğrusu beyler size bir şey sorucam" dedim hepsi bana döndü.
"Tabi sor tuni" dedi Özgür
"Ya hani siz mafyasiniz ya yani düşmanız falan var mi? Ya da bu aralar var mi bir şey?"
"Ben diyeyim isterseniz beyler" dedi çağan. Hepsi onayladi
"Hadi biz bahçeye çıkalım zaten herkes biliyor kesin sikilmasinlar" dedim hepsi bana göz devirerek güldü. Çağanda onayladi bizde bahçeye çıktık. Hamak'a oturduk
"Eee dökül bakalim Efe bey"
"Tamam anlatıcam ama bir şartım var" dedi merak ettim ne şaratı olabilirdi ki?
"Tamam söyle bakalim" dedim
"Sende bana bugün neden canının sıkın olduğunu söyliçeksin" dedi biraz düşündüm sonra cevap verdim.
"Tamam kabul ama benimde bir şartim var" (Aaa noluyor Ya hep şart dediğinizi duyar gibiyim)
"Neymiş o?"
"Bizim sahile gideceğiz" dedim çünkü Efe benim hep bir şey anlatmamı istedığı zaman beni o sahile götürüyordu.
"Tamam gidelim ama bu pijamalarala gelmeyi düşünmüyorsun herhalde" dedi ve güldü (belki hatırlarsınız tuni ayıçıklı bir pijama giymişti)
"Offf gülme ya. Bekle üstümü değiştirip geliyorum" dedim ve yukari odama çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Beğenmeyen başka düşünebilir)
Uzun bir şeyler giydim çünkü hava kararmişti ve biraz soğmuştu. Ağşaya indim Efe de beni bekliyordu.
"Nereye gidiyorsunuz siz?" diye sordu abim şüpheli bir bakış atarak.
"Sana ne abicim kocamla gezicem" onu sinir etmek için böyle bir cevap verdim. Herkes bize şaşkınca bakmaya başladı bende Efe'yi alıp evden çıktım. Arabaya bindiğimizde ikimizde kahkalarla gülmeye başladık.
"Ama çok iyidi" dedi çağan kahkalarin arasında
"Dimi ya yüz ifadelerini gördün mü?"
"Evet evet gördüm" dedi. Biraz daha güldükten sonra sahile doğru gitmeye başladık yaklaşık 10 dk sonra gelmiştik. Arabadan indik ve herzaman oturduğumuz kayalıkların üstüne oturduk.
"Önce sen başla" dedim
"Tamam o zaman şöyle yapalim sen sor ben cevaplayım" dedi bu fıkır hoşuma gitti.
"Tamam ilk sorum düşmanlarımız var mi?"
"Evet"
"Kimler? Ve kaç tane?"
"Baya var aslında ama şuanki en büyük düşmanımız Gökhan"
"Hmm anladım ne zamandir mafyasızınız?" Bu soru sanırım biraz canını sıkmıştı
"Yani şöyle babam bana ben 8 yaşındayken silah kullanmayı öğretmiş abinle de yarım sene önce çalışmaya başladık ama bir birimizi hiç görmedik zaten Deniz özgür ve esat la çocukluktan beri arkadaşız ve beraber mafya olduk."
"Peki sen mafya olmayı istedin mi yoksa zorla mi?" Derin bi nefes alıp konuşmaya başladı.
"Zorla" dedi tek düz bir sesle
"Tamam anladım peki bu balayına gideçekmiyiz?"
"Mecburuz" dedi üzgün bir sesle
"Ne zaman?"
"2 gün sonra"
"nE?!! Tamam nerde?"
"Bursa" (buarada bunlar İstanbul da yaşiyo)
"Hmm tamam güzelmiş. Sorularım bu kadardı"
"Tamam sıra bende." Dedi çağan
"Başla bakalim"
"Bugün canın neden sıkın'di?"
"Defne ve esatın Dediği şeyler biraz koydu"
"Şimdi iyimisin?"
"Hıhı"
"Bana yalan söylemeyi keser misin?"
"Off tamam itiraf ediyorum baya üzüldüm hala da üzülüyorum"
Efe beni kendine çekıp sarıldı. O sarılınca nedense heycanlanmiştim kalbim deli gibi atmaya başladı. Efe'nin yanında kendimi çok farklı hissediyorum ama bunun nedenini bilmiyorum.
Çağandan:
Naz'a sarıldım o da bana karşılık verdi. O da bana sarılınca karnımda kelebekler uçmaya başladı. Nazın yanında olduğumda kendime çok farklı hisediyordum tarıf edemediğim bir duygu oluşuyordu Naz yanımda olduğunda.
