Çağandan:Tuana ağlayarak evden çıktı. Arkasından gitmedim çünkü biraz yanliz kalmaya ihtiyaçi vardi. Bende aşağa indim.
"Çağan Tuana gitti" dedi yağız, baya endeşili gözüküyordu
"Biliyorum birakin biraz yanız kalsın buna ihtiyaçi var.." dedim ve salona oturdum.
Herkes biliyordu aslinda tabi Tuana hariç. Kızmakta hakliydi çünkü herkes ona yalan söylemişti. Şuan gerçekten soruyorum kendime hiç kimse mi çıkıp 'ben artik söyleyecem' falan demedimi? Nazın hayatını daha çok mahvediyorum. (Öyle deme çağan ben sizi yaparım)
***
2 saat geçmişti ama Naz hala yoktu! Allahım kafayı yicem telefonunda açık değıl!
"Yağız hala yok hadi gidip arayalim!" Dedim ve erkekler le dişari çıkıp aramaya başladik.
Tuanadan:
Evden çıkıp sahile gelmiştim burasi beni sakinleştiriyor. Hala ağliyordum ve bi yandan düşünüyordum.
Ya nasıl bana söylemezler neler olmuş neler ve benim bi boktan haberim yoktu. En çok ne koydu biliyormusun bana yalan söylemeleri resmen bana güvenmemişler ya...Çağandan devam:
"Ya yok yağız yok kafayı yiyecem!" Yaklaşık bir saattir arıyorduk ama hiç bir yerde yoktu.
"ÇAĞAN NAPICAZ YA KARDEŞİM 3 SAATDİR ORTADA YOK TELEFONLARINA CEVEP VERMİYOR YA BU KIZI KAÇIRDIYSALAR?!" Yağız bağrıyordu ama haklıydı kardeşi BENİM yüzümden ortada yoktu. (Çağan çarpıçam şimdi ağzına ya ne iki de bir kendini suçluyon ha?)
"Yağız bak bi sakin olun böyle bağrarak çararak Tuanayı bulamayız" diyordu Esat bi umut.
Tabi...tabi ya sahil! Hemen koşa koşa sahile gittim yağiz gil arkamdan bağrıyordu ama dinlemedim.
Tuanadan:
Yaklaşık 4 saattir aralıksız ağliyordum ama kendimi tutamıyorum bana yalan söylemeleri çok koydu. Sonra bi ses duydum kafami o tarafa çevirdim
"TUANA!" Bu Efe'ydi. Hemen ayağa kalkıp ona sarıldım o da bana sarıldı.
"Özür dilerim Naz beni affet ben-"
"Efe..-" daha şiddetli ağlamaya başladim bu yüzden konuşamiyordum bile
"Naz özür dilerim.." ayrıldım ve Ela gözlerinin tam içine baktım. Oda ağliyordu bende...
"Efe neden güvenmedin bana neden söylemedin?" derin bi nefes alip konuşmaya başladı
"Naz ben korktum.. Her dişari çıktığında 'acaba bir şey olaçak mi?' düşüncesiyle dişari çıkmandan korktum" derin bi nefes alip sözüne devam etti "Ben senin hayatını mahv etmekten korktum.. Özür dilerim."
Bu sözler benim daha çok ağlamama sebep olmuştu. Kelimeleri bile yan yana koymadığım için Efe'ye tekrardan sarıldım zor da olsa bir şey diyebildim.
"Efe senin bi suçun yok. sen benim hayatımı mahv etmiyorsun lütfen kendini suçlama artik.."geri çekildim ve derin bi nefes alarak. "Hadi eve gidelim orda konuşuruz sende kendini suçlama senin bi suçun yok" (Hehe Tuana sen öyle san)
Efe başıyla onayladi ve eve doğru gitmeye başladik. Yolda ikimizde hiç konuşmadik.
Sanki iki yabançi olmuştuk..———————
Bölüm nasildi?
Hikaye hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bölümde en sevdığınız kisim hangisi?
Arkadaşlar kisa bi bölüm yazdım belki akşam bi bölüm gelebilir ama belki
427 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfen Aşk
Novela JuvenilZorla evlendiğin birisine aşik olacağını hiç düşünmüşmüydün? Ben oldum