14. Bölüm " Karahan Konağı"

2.5K 72 13
                                    

Zeynepten

Bugün büyük gün aslında yarında büyük gün ama, amaaan neyse işte

Bugün diyar abiyle güneşin kınası var, yarınada düğünleri
Neden bu kadar geç oldu diye soruyosunuzdur emin olun benimle alakası yok

Aileler anlaşamadılar kavgalar osu busu falan derken anca uzlaşıp şimdiye yaptılar
Şimdiyse konakta bi koşuşturma varki sormayın, hele bizimki varya heyecandan ölecek

Güneş " Oldumu? Bakın doğruyu söyleyin bana"

Saf sorusuna karşı güldüm, çok güzel olmuştu ama bitürlü bunu kabul etmiyodu, etmekmi istemiyodu anlamıyorum ki

Sevda " Ya çok güzel oldun, daha ne?"

Dedi bıkmışçasına, sevda güneşin ablası yardıma geldi, annesi gelmemişti akşam gelicek yani bebek yüzünden konuşmuyolar, daha doğrusu güneş konuşmaya çalışıyo annesi cevap dahi vermiyodu, özetle aynı eylem yengemle diyar abinin mevzusu gibi

Oturduğum sedirden telefonumu arka cebime koyarak kalktım, kızlar orda kendi aralarında güneşin bindallısı hakkında yorum yapıyolardı

Bi alt kata indiğimde kına bu katta yani 1. Katta olucağı için birsürü kişi gelmiş herkez bişeylerle ilgileniyodu
Getir götür işleri falan

Ya o bu deilde bu derya son zamanlarda hiç eve gelmiyo, bırak evi yüzünü dahi göremiyorum mesaj bile atmıyo, kukuma kuşu gibi eve tıkılmış çıkmıyo

Bu kattanda inip zemin kata geldim, hiç mutfak tarafına bakmadan direk ordan uzaklaştım buldularmı illaki bi iş veriyolar elime

Ahırın oraya gidip atların olduğu tarafa geldim, son zamanlarda ahırdaki hayvanların biçoğu satılmıştı, ama rüzgar o ayrı onu gerekirse zincirlerim ama yinede gitmesine izin vermem

Yanına geldiğimde ellerimi boynuna koyup sevmeye başladım, yüzümde istemsizce bi gülümseme oluştu, elim alçıda olduğundan doya doya dokunamıyodum oğluma

" Rüzgar, ben çok sıkıldım burdan ufak bi kaçamak yapsakmı senle ne dersin?"

Hala ellerimle boynunudan severken zil sesi gelmişti, elimi arka cebime atıp telefonu çıkarttığımda kayıtlı olmayan bi numaraydı kaşlarım çatılırken ekranı yukarı kaydırıp telefonu açtım

" Alo?" Dediğimde hiç tanımadığım bi kadın sesi

" Meraba zeynepcim beni tanımadın herhalde?"

Dediğinde içimden 'salakmısın sesinden nasıl taniyim' diye geçiriyodum, bi yandan dışarı çıkarken diğer yandan da hiç tanımadığım kadına cevap veriyodum,
Ses tonu çok nazik ve kibardı

" Maalesef kusura bakmayın tanıyamadım, tanışıyomuyuz?"

" Ahh doğru diyosun nerden tanicaksınki, ben lorin canım tanışmıştık cihanın ablası"

" Haaa evet siz, kusura bakmayın lüften sesiniz telefonda bian tuhaf geldide"

Ne tuhafı be yanımdan geçsen yüzünü bile hatırlamicam senin

" Nasılsın iyimisin?"

" İyiyim sizi sormalı"

Biraz çekingence sordum, sonuçta kardeşi ölmüştü yani öyle şen şakrak sorucak halim yok, telefonun diğer ucundan bi iki saniye nefes alış sesleri gelmişti

Zemin kata geldiğimde sedirlerin olduğu tarafa ilerledim

" Nasıl olalım alışmaya çalışıyoruz güzelim"

KÜÇÜK KARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin