4. Bölüm " Yeter!"

4.3K 105 24
                                    

Ya ben hiç uzatmiyim biz bölüme geçek, ha bu arada arkadaşlar karakterleri yazılı atıcam, fotoları medyaya koyucam

Bi deişiklik olsun dedim,
Neyse keyifli okumalar diliyorum, umarım beğenirsinizdir

Medya: Mirza

Diyardan

Piç daha nolduğunu anlamadan üstüne çıkıp yumruklamaya başladım, benim sevdiğime benim kadınım olucak kıza dediklerine bak, ölüm fermanını imzaladı piç

" Lan bitirdim oğlum seni, gebertecem"

Selim iti yerde, ben üstünde yumrukluyodum, güneş bi yandan da kolumu tutmuş çekmeye çalışıyodu

Güneş " Diyar dur diyar, öldürüceksin dur artık"

Ne dediğini duymuyodum bile, tek istediğim ve derdim şuan bu pici burda gebertmek ti

Güneş " Diyar dur" bu sefer bağırdığında durdum, üstünden kalktım, karşımda bi kandan başka bişey yoktu, yüzü gözü mahvolmuştu kandan

Güneşe döndüğümde korkarak selime bakıyodu, bakışlarım ellerime kaydığında fazla fazla yumruk attığım için benimde ellerim yara olmuştu,

Güneşe dokundum, kendini geri çekti,
Hala daha bakışlarını bu piçten alamayarak

Güneş " N-noldu buna?"

" Bişey yok, dokuz canlıdır o" tiksinir gibi bakıp söylediğim şeye, güneş hızla uzaklaştı burdan

Aslında gitmesi iyi oldu, bununla biri beni görürse güneşin başı derde giricek, babası falan duyar

Selimin hizasına inip bi dizimi yere koydum, bi süre kana bulanmış yüzüne bakıp

" Bu sana son uyarımdır Selim karahan, eğer seni birdaha güneşin yanında yöresinde görecek olursam seni bitiririm, gebertirim bu halini mumla arattırırım sana"

Yüzü gözü kandan görünmesede, bilinci yerindeydi picin, ruh hastası gibi güldü, her güldüğünde canı acıyodu belli ama umrunda bile deildi şerefsizin hala gülüyodu

Selim " B-ben selim karahan istesem seni bu dakkada öldürtürüm ama güneşim senin için kıyamadığım gözyaşlarını akıtsın istemiyorum,"

Hırsla yakasından tutup sinirle kendime çektim,

" Lan seni buraya gömerim" Hırsla ve sinirle bağırmama karşılık,

" Kimi gömiysen diyar gardaş"

Önümden gelen sese bakmak için başımı kaldırdığımda, Azat ve yanında iki adamı duruyodu, Azat elleri arkadan belinde sabitlenmiş şekilde bakıyodu, adamlara baktığımda ikiside çaktırmadan kemerlerindeki silahları ceketlerini geri çekip gösterdiler

Mecburen bu itin yakalarını bıraktım, kendimden emin bi şekilde ayağa kalktım, dik dik azat'a baktım

Azat iki adamıyla bana doğru yaklaşıyodu,

Azat " Kaldırın konağa götürün" adamlar pici yerden kaldırıp götürürken azat elleri hala belinde karşıma dikildi

Azat " Hayırdır diyar,?"

" Kuzenin piçlik yaptı cezasını kestim,"

Kendimden emin bi şekilde konuştum, ben haklıyım burda, azat sanki dediklerim komikmiş gibi gülüp elini sakalına sürdü, bakışları yerdeyken

Azat " Koskoca Cihan karahanın kardeşi, Ardil paşahanın torunuyla, Adar karahanın oğluna, iyi cesaret"

Ne anlatıyo lan bu bana, sinirle azata yaklaşıp

KÜÇÜK KARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin