𝑺𝒖𝒏𝒇𝒍𝒐𝒘𝒆𝒓𝒔&𝑲𝒊𝒔𝒔𝒆𝒔

21

houseofcards777 ithaf edilmiştir. Keyifli okumalar dilerim ^^

***

"Taehyung-ah! Çabuk buraya gel!"

Jungkook kalın sesiyle evi inlettiğinde Taehyung hızlıca salona doğru koştu. Alfa da onun hemen arkasından içeri girince kaçacak bir yeri kalmadığını fark etti ve koltuğun üzerine çıkıp ecelini beklemeye başladı.

Jungkook onun sıkıştığını görünce yüzüne muzip bir gülümseme kondurdu, ardından sakin sakin yürümeye başladı. Taehyung da bu sırada dudaklarını dişlemekle meşguldü.

"Yalnızca merakımdan soruyorum, güzel omegam..." Omegasının yanına varınca ellerini onun çıplak diz kapaklarına attı ve başını yukarı kaldırıp bakışlarının buluşmasını sağladı.

"Sabah kahveme tuz atarken amacın," Uzun ve ince parmakları omeganın diz kapaklarından yukarı çıkardı. "Tam olarak neydi?"

Uyluklarında hissettiği hafif dokunuşlar Taehyung'un içini titretirken kesik bir nefes aldı. Alfanın en ufak dokunuşu bile onu çok fazla etkiliyordu.

O daha bu kadarına zar zor dayanırken alfanın elleri pürüzsüz bacaklardan biraz daha yukarı çıktı ve omeganın üzerindeki sweatshirtten içeri girip iç çamaşırı üzerinden etli kalçalarıyla buluştu.

"Üzerinde benim sana verdiğim sweatshirt var. Ve altında iç çamaşırın hariç hiçbir şey yok? Hmm..."

Jungkook'un sıcak nefeslerini bacaklarının iç tarafında hissedince ürperdi ve tutunacak bir yer aramaya başladı. Yakınlarına bakınca tek görebildiği şey alfanın saçları olurken başka bir çaresi olmadığını fark edip onun saçlarına yapıştı. Gerçekten bunu yapmak istemezdi-çünkü bu resmen sekse davet gibi bir şeydi ve Taehyung mühürleneceklerinden emin olana kadar ilişkiye girmek istemiyordu- ancak dizleri titremeye başlamıştı ve eğer Jungkook'un saçlarına tutunmasaydı şimdiye çoktan onun üzerine düşmüş olurdu.

Alfa dudaklarını sağ bacağının iç tarafına bastırınca Taehyung vücudunun alev almaya başladığını hissetti. Kesinlikle daha fazla ileri gitmek istemiyordu çünkü ilerisi için ikisinin de henüz hazır olmadıklarının farkındaydı. Sevgili olarak geçirdikleri bir hafta gerçekten çok iyi geçmişti, Taehyung hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu. Jungkook'a duyduğu sevgi bazen damarlarından taşıp günü uzun ve şehvetli bir öpücükle bitirmek istemesine neden oluyordu. Eh, alfanın da bu teklife hayır dediğini henüz görmemişti.

Jungkook onu belinden sımsıkı kavrayıp kucağına aldığında Taehyung kollarını onun boynuna doladı ve alnını geniş alına yasladı. "Jungkook, durmamız lazım. Mühürlenmek için hazır olduğumuzu düşünmüyorum."

Alfa duyduklarından sonra kaşlarını çattı, ardından bir şey söylemeden omegayı-sinirli de olsa- nazik bir şekilde koltuğa bıraktı ve arkasını dönüp kapıya doğru ilerlemeye başladı.

Omega bu 'ilişkiye girmeme olayının alfayı gıcık ettiğinin farkındaydı fakat bu konuda elinden hiçbir şey gelmiyordu. Onun doğru kişi olduğundan emindi. Ona güveniyordu, onu seviyordu. Onu çok fazla seviyordu. Onunla rahat rahat öpüşebilmek bile mutluluktan havalarda uçmasına neden oluyordu.

Ama eksik bir şeyler vardı.

Taehyung da Jungkook da bu eksik şeylerin omegada değil alfada olduklarının farkındalardı.

Hiç dile getirmemiş olsa da bir şekilde Taehyung, onun henüz mühürlenmeye hazır olmadığını biliyordu. Başka bir alfa olsa Taehyung'u mühürleyip cinsel ihtiyacını giderir, ardından onunla olan mührünü rahatça kırabilirdi. Fakat bu alfayı değil de omegayı çok fazla etkilerdi, ona çok zarar verirdi. Ve Taehyung, Jungkook'un kendisini üzmek istemediğinin farkındaydı. Bu yüzden ona emin olması için zaman tanıyordu.