Yazar;
“Ağh, siktir!”
“Draco ne oldu?”
Sesi duyar duymaz bir hışımla odasından çıktı Hermione. Merdivende oturan Draco’yu görünce hızla yanına çöktü.
“Ne oldu?”
“Ne olmuşa -ah- benziyor sence?”
“Nasıl morardı böyle? Nasıl yaptın?”
“Slytherinliler -ah- arasında dans -ah- gösterisi vardı, ona hazırlanıyor-ah-um. Merdivende olduğuma göre?!”
“Ah,tamam tamam.”
Kollarından tutup yavaşça kaldırdı Draco’yu. Sonra da kendi odasına götürdü. Yavaşça yatağa 90 derece otutturdu. Draco’nun ayağını kendi dizlerinin üstüne koydu. Koluna ilk dokunduğundan itibaren her temasta irkiliyordu Herm. Daha doğrusu ikisi de irkiliyordu.
“Yavaş olsana,acıdı. Zaten senin yüzünden oldu.”
Draco büyük pot kırmıştı. Çünkü Hermione odasına giderken, onun arkasından bakakalmıştı ve bu yüzden basamağı görmedi ve ayağı takıldı.
“NE?! BEN ODAMDAYDIM SALAK! HER ŞEYİ DE BENİM ÜZERİME AT ZATEN!”
“O ANLAMDA DEMEDİM!”
“Bir dakika-ne?”
“Yok bir şey. Bunu söylemedim varsay. Unut.”
“Hala anlamadım.”
Hermione yüzünü buruşturdu. Ama bunu Ginny’e söylemesi için aklının bir köşesine yazdı.
“P-peki. Hmmm... Ayağına bir bakalım.”
Hermione, Draco’nun ayağına hafifçe bastırdı.
“Burası acıyor mu?”
“AAAH! NE DİYE BASTIRIYORSIN SALAK?!”
“Nerenin acıdığını öğrenmek için,SALAK!”
“Her ne boksa, ne yapmam gerekiyor?”
“Ne mi yapman gerekiyor? Sen değil, ben yapacağım Draco.”
“Senin yardımına muhtaç değilim ben! Çünkü, çünkü ben bir-
Hermione,Draco’ya fırsat vermeden tamamladı.
“Malfoy’sun falan filan. Tabii savaşta babanın seni Ölüm Yiyen’leri gizlice öldürdüğünü görene kadar.”
İmalı imalı tek kaşını kaldırıp çenesini yamulttu Hermione.
“Sen- sen nereden biliyorsun?”
“Gördüm Draco. Gördüm. Sanırım savaş anına kadar o temiz kırıntıyı bulmayı başarmışsın.”
Nefesini verdi Draco. Parmaklarıyla burnunu ovdu.
“Evet. İlk defa hayatımda doğru bir karar almıştım”
Draco,sertçe yutkundu.
“Yoldaşlık’a yardım etmiştim. Weasley’i ölümden kurtardım. Geberiyordu salak-
“ Bir dakika. Sen Ronald’ı mı kurtardın? Ama imkansız. O sürekli benim yanımdaydı.”
“İmkansız zaten. Hem Ron olduğu için hem de- tabii ki senin yanındaydı! İkinci sınıfta kustuğu sümüklü böceklerden bile daha sülük ve yapışkan! Iyy! Zaten onun için kılımı bile kıpırdatmam. Salak olma. Şu Fred midir nedir, onu işte. Bunların da 10 tane çocuğu var. Hızlı ürüyorlar herhalde.”
Hermione yavaşça kıkırdadı. Draco onun bu halini görünce kaşlarını çattı.
“Ne boka gülüyorsun?”
Hermione, gülmemek için ağzını balon gibi şişirip zorla konuştu;
“Hızlı mı ürüyorlar? P...uahhahahaha!”
Draco dayanamadı ve o da güldü.
“Eh, herneyse. Ayağın kırılmış bu arada. Onu bir düzeltelim. Episkey!”
“AHHH!”
“Şimdi oldu. Hadi odana gidebilirsin.”
“Üf tamam be! Yemedik odanı.”
“Rica ederim Draco.”
“Tamam Granger.”
Draco, Hermione’nin odasından kendi odasına doğru hafif topallayarak yürüdü.
Hermione yüzünü buruşturarak bağırdı;
“Heeey! En azından teşekkür etseydin!”
Draco, Hermione’nin odasının kapısını açtı;
“Zorla yardım ettin. Ben sana dedim ben yaparım diye. Beyinsiz Gryffindor ruhun yüzünden; ‘bin yipirim’ dedin. Salak.”
“Ama yine de-
“Edemem Granger. Tabii benim gibi bir yakışıklı Slytherinliden teşekkür alıp, gece bayıla bayıla uyumak istiyorsan, o ayrı.”
Dudağınım bir kısmını yukarıya kaldırarak sırıttı. Hermione’nin attığı yastıktan kurtulmak için hızlıca kapıyı kapatıp kaçtı.
“Tam bir pisliksin Malfoy!”
Gelen ani bir bildirim sesiyle irkildi Hermione.
“Harry, ‘Gry ve Sly Dörtlüsü’ grubunun adını, ‘Gryffindor ve Slytherin’ olarak değiştirdi”
Hermione elini alnına vurdu.
“Ah! Tamamen unutmuşum!”
》》》》》》》
Bir sonraki bölüm texting. Grupta konuşacaklar falan filan işte.
OKUYAN SAYISI 30’A ULAŞTI VE SADECE 3 KİŞİ YORUM YAPIYOR VE OY VERİYOR!!! AYIP SİZEEE

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione | Oda
FanfictionGözleri faltaşı gibi delirircesine açılmış ve her sözcük arasında durakladığında adımlarını bana doğru getiriyor ve bana daha çok yaklaşıyordu. Nefesi benim yüzüme çarpacak kadar yakınlaştığında, işaret parmağını uzatarak beni gösterecek şekilde bil...