Gel yaralarını ben sarayı(m), ömrümü ömrüne katayım

160 15 3
                                    


Baekhyun önümdeki yatağa çırılçıplak bir şekilde uzanırken nefesim kesilmişti. Utanıp bir yerlerini saklamaya çalışana kadar tam manasıyla öküz gibi bakmıştım. Altımda tamamen gereksiz bir şekilde duran pantolonu tekmeleyerek çıkarırken birkaç kez düşme tehlikesi atlatmıştım. İlk seferim değildi ama öyle tecrübesiz hissediyordum ki, her an bir rezillik çıkaracakmışım gibiydi sanki. Sakinleşmek adına durup derin bir nefes almıştım ama hiçbir işe yaramıyordu. Altımdaki son parçayı da öylesine bir yere atarken odanın ışığını loş olması için biraz kısmıştım. Hava kararıyordu, ve onu kesinlikle görmek istiyordum, her anını. 

Delta eşinin üstüne çıkıp yerleştiğinde, karnına sürtünen aleti çoktan sızdırmaya başlamıştı. Sevgiyle eşine bakıyordu. Dudaklarına kelebek öpücükleri bırakırken yavaş hareketlerle boynuna inmeye başlamıştı, hiçbir yeri atlamak istemiyordu sanki. Kalbinin üstünde biraz oyalandıktan sonra göğüslerine inmişti, hassas tepecikleri parmakları arasında sıkıştırıp emerken kulaklarını ilahi sesler kutsuyordu. Üstünden indikten  sonra vitanın kalçalarından kavrayarak yukarıya kaldırmış, karşısındaki enfes görüntüye bakmıştı bir süre. Islatmak adına kafasını görüş açısındaki pembe halkaya gömmüştü. Dili sınırları zorlarken Baekhyun'un zevkli inlemeleri çoğalmıştı. Bu hareketi beklemediği için şaşırıp deltanın kafasını bacakları arasında sıkıştırmıştı ancak Chanyeol bir saniye bile çekilmeyi düşünmemişti. Dilinin yanına bir parmağını eklerken Baekhyun'un ayak parmakları kıvrılmıştı.

Delta eşini adeta yalayıp yutuyordu. Yeterince ıslattığına karar vererek geri çekilirken Vitanın gözünün içine baka baka dudaklarını yalamıştı, utanmaz. İkinci parmağını da dar deliğe eklerken eşinden gelen acılı tonları dayanamayarak engel olmak istemişti. Damarlarından akan siyah acıya bakarken Baekhyun sızlanmıştı.

"Alma, dayanamayacağım bir şey değil."

"Acı çekmeni istemiyorum."

"Verdiğin acı da zevk verici."

Kulağına biraz 'dirty' gelen cümleyle acısını almayı bırakmıştı. Vitanın kalçasından damlayan sıvıya bakıyordu, aslında onu ıslatmasına gerek bile olmadığını şimdi fark etmişti. Türüne özgü bir sıvı olmalıydı, kaygan, yapış yapış ve lezzetli bir sıvı. Parmakları içinde hızlanıp genişletirken Baekhyun boşalacakmış gibi hissediyordu, oysa daha asıl olaya bile geçmemişlerdi. Chanyeol elini geri çekerken çabası tamamen boşunaymış gibi hiçbir fark olmadığını fark etmişti, avcuna tükürüp elini penisine atacaktı ki, Baekhyun yattığı yerde doğrulmuştu. Elini deltanın aletine sarmıştı.

"Sana yardım etmeme izin verecek misin?"

"Güneyde bir evim var, gözden uzak ve büyük bir yer, kendim yapmıştım. Üç katlı, biraz gereksiz tabii de. Üst katta oyun, kıyafet odası falan var, orta kat girişe denk geliyor. Mutfak, odam ve misafir odaları falan orada. En alt katta ise üç oda var, biri spor salonu, biri sauna, biri ise depo. Depo eski eşyalarla dolu, odanın ucuna doğru yürürsen rafta bir kutu bulursun. Küçük bir kutu, üstünde triskele sembolü var. İçinde sarı kurtboğan var, ulaşması zor ve nadir biliyorsun. Eğer bir gün böyle bir soruna hayır dersem, beni onunla zehirleyebilirsin." 

Baekhyun sonunun gelmesini beklediği cümlenin ardından gülse de gözlerini devirmeyi engelleyememişti. Avuçlarındaki alete dilini sürterken alfadan duyduğu inlemeyle cesaretlenmişti. Birden ağzına almayı denediğinde öğürüp geri çekilmesiyle bu sefer Chanyeol kendini engelleyemeden kahkaha atmıştı.

"Kaçırmıyorlar, hepsi senin."

Vita aynı hareketi tekrarlarken bu sefer daha yavaş ve temkinliydi. Bu konuda deneyimsiz olması onun suçu veya problemi değildi. Tam manasıyla ağzına alamadığı aleti diliyle okşarken uzun uzun oyalanmıştı. Deltanın gözleri çoktan kapanmış, kendini sıcak boğazın derinliklerine gömmemek için frenliyordu. 'Centilmen bir partner olmalısın, hayır Chanyeol, centilmen bir partner olmalısın.' Baekhyun yüzünü oradan uzaklaştırırken ağzının kenarındaki salyaları elinin tersiyle silmişti. Eşinin üstüne çıkarken tam kasıklarının üstüne yerleşmişti. Mental olarak kendini hazırlamaya çalışırken kalçasını dürten şey biraz engel oluyordu. Boyutu biraz daha insancıl olsa belki de bu kadar endişeli olmazdı. Kalçasını kaldırarak ucunu içine sabitlemiş, ama oturamamıştı.

I'm Alive In Your Blue Eyes (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin