5.Bölüm: ÇOK ŞEY

33 9 120
                                    

Yaralı Çocuklar Kulübesi

"5.Bölüm: Çok Şey"

Onur Can Özcan - Hüzün Hoş Geldin

Öylece şeffaf yüzeyin ardındaki gökyüzünü izliyordum yapmayı en çok sevdiğim şey olarak. Bulut çok bekletmemişti bizi. Birkaç bir şey daha söyleyip gelmişti yanımıza.

Dirseğimi kapının aşağı kısmındaki yere koymuş, avucumun içine de yanağımı yaslamıştım. Feride arkaya binmişti, ben de ön koltukdaydım. Arabanın içi sessizdi. Feride, neden arabaya geçtiğini sormamış, unutması belki de işine gelmişti Bulut'un.

Camın yansımasından bana bakan gözlerini fark edebiliyordum. Gökyüzü kararmıştı artık. Arabanın kendisi de hiç ses çıkarmıyordu. Camın yansımasından Bulut'un arada bir kafasını bana çevirerek baktığını görebiliyordum. Onun da bunu gizlediğini düşünmüyordum zaten.

Fazlasıyla yorulmuştum bugün. Gözlerimi bir kapatsam uyurdum, bildiğimden kirpiklerimin arasını hep açık tutuyordum. Bulut bugünde burada çalıştığımı nereden biliyordu?

"Sen nereden biliyorsun bugünde çalıştığımızı?"

Kafasını hafifçe bana çevirdi. Vitesi ileriye taktıktan sonra başını yeniden yola doğrulttu. "Kuşlar söyledi." İnanmıyormuş gibi baktım ona. Bu gizemli hâllerine şaşıp kalıyordum doğrusu. Beni bu hâlleri deli de ediyordu.

"Sadece bir kere düzgün cevap ver." Ona bakmayı kesip sırtımı koltuğa yasladım. Feride'den neden ses çıkmıyordu bilmiyordum. Normalde olsa ben daha fazla konuşur, Bulut'u bildiklerine pişman ederdi.

Beş dakika kadar sonra araba evimizin önünde durduğunda hiç beklemeden emniyet kemerimi çıkarıp kapının kolunu kendime çektim ve kucağımdaki çantamı sırtlayıp aşağıya indim.

Kapıyı kapattığımda arka kapıda hâlâ bir hareketlilik yoktu. Yaklaşarak cama baktığımda Feride'nin uyumuş olduğunu gördüm.

Demek bu yüzden konuşmuyordu.

Kapısını açtıktan sonra omzundan hafifçe durttum. "Feride." Diye mırıldandığımda aniden irkildi gözlerini açarak. O biri tarafından uyandırılınca hep böyle oluyordu. Kısa süre yetimhanede kalsam da, o zaman da böyleydi.

Çocukluktan gelen izleri biz silemiyorduk, belki başkası sevgisiyle silerdi.

"Geldik mi?" Kafamı salladığımda geri çekiliyordum ki Bulut benden önce davranıp ön koltuktan inince şaşırdım. Haraketleri hızlıydı. Neden bu kadar acele etmişti ki?

Yeniden aşağı indiğimde bu sefer başka bir çocukla karşı karşıya durduklarını gördüm. "Ne işin var lan burada?" Karşısındakinin elleri ceplerindeydi. Üzerinde siyah bir ceket, bacaklarını saran gri bir pantolon vardı. "Sokakları da mı tapuladın?"

"Tapuladım var mı lan?" Sürekli bu kelimeyi kullanıyordu. "Çekil önümden Bulut ya." Çocuk bıkmış gibi Bulut'un yanından gidiyordu ki Bulut'un kolunu tutmasıyla durmak zorunda kaldı. Sabırla gözlerini kapayarak sertçe kolunu geriye çekti. "Bir dahakine elin kolun rahat dursun."

YARALI ÇOCUKLAR KULÜBESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin