BÖLÜM-11

31 1 0
                                    

Gözlerimi açtığım zaman kendimi bir yatakta yatarken buldum.Yavaşça doğruldum ve odamda olduğumu anladım.Yanımda duran su bardağına uzanmak için tam hareket edicektim ama başımın ağrısından hafifçe bir inilti çıkardım.Sesimi duymuş olucak ki yan bölümden Batuhan geldi.Sanırım ağlamıştı ama belli etmemek için gülümsüyordu.Sanki kendimi sarhoş gibi hissediyordum.Yada üzerimden tır geçmiş gibi..Yani kısacası kendimde değildim.Gerçi çok bir şey de hatırlamıyorum.

Başımı hafifçe yukarıya kaldırdım ve Batuhan ile gözgöze geldik.Tebessüm ederek:''Biraz daha iyimisin abicim?''Eveeetttt.Her şey yeni baştan.Ve bir kez daha yıkıldım.Yine boğazım düğümlendi,kalbim sıkıştı,nefes alamadım.Çünkü artık tutunacak dalım kalmamıştı.Kendimi Sibirya soğuklarında çıplak kalmış gibi hissediyordum.Yada ıssız bir ormanda tek başıma kalmış gibi...

Biranda abim yanımda olsun istedim.Keşke ona son bir kez sarılsaydım.Keşke ona son bir kez 'abicim seni seviyorum' diyebilseydim.Ama olmadı işte.Abicim...Hiç olmadı böyle.Hem de HİÇ!Artık gözlerimde biriken yaşları tutamadım ve ağlamaya başladım.Hemde bağıra bağıra.İçimdeki yangını bağırınarak söndüreceğimi düşünerek ağladım.Ağladım ve ağladım.Sanırım yaklaşık yarım saatten beri Batuhan'a sarılmış ağlıyordum.Ve ağzımdan birkaç saat sonra ilk sözcüklerim çıktı.:''Batuhan beni Antalya'ya götürün..''Onunda gözleri dolmuştu ama ağlamamak için dişlerini sıkıyordu.Kollarımı tuttu.Hafifçe başımı kaldırarak gözgöze gelmemizi sağladı.Ona derince baktıktan sonra gözlerinde abimin bakışarını gördüm.Aynı abim gibi bakıyordu.Dayanamayarak 'abi'diyerek Batuhan'a sımsıkı sarıldım.O da bana aynı şekilde karşılık verdi.Daha sonra:''Tamam abicim.Ben eşyalarını topladım,şimdi elini yüzünü yıkyaıp aşağıya inelim.Herkes seni çok merak etti.Hadi canım,hadi abicim.'' ''Peki.'' dedikten sonra yavaşça ayağa kalktım.Tam banyonun kapısına yöneldim ki aklıma annem ve babam geldi.Onlar yurtdışındaydılar.Peki haberi biliyorlarmıydı?

Batuhan'a döndüm ve ''Annem ve babamdan haber varmı?''dedim.Bana birkez daha üzgün ve bomboş baktıktan sonra:''Maalesef Yağmurcum.Onlara ulaşamıyoruz.Hatta sadece biz değil Sanem'in dediğine göre kimse ulaşamıyor.''dedi.Ne demek ya kimse ulaşamıyor?Ya bu nasıl bir şeydir böyle?Abim kaza geçirsin,ölsün;ama onlar yurtdışında keyif çıkarsınlar.Ne güzel!!Artık hiçbir şey diyecek halim kalmamıştı.Batuhan'ın dediğine cevap vermeyerek banyoya girdim.Buz gibi suyla yüzümü yıkayınca sanki biraz daha açılmış gibi hissettim.Ama yine de kalbim ağrıyordu ve ben yine titriyordum.

Banyodan çıktıktan sonra bütün herkes odadaydı.Kaan,Ari,Cengiz,Batuhan ve her zaman yanımızda olan Ahmet abi.Hepsi çok üzgün görünüyorlardı.Teker teker sarılarak baş sağlığı dilediler.Ne kadar öz abim ölmüş olsa bile grupta abimi aratmayan bir sıcaklık vardı.Bu durum ayrı duygulandırdı.Derin bir nefes aldıktan sonra:''Gidelim mi?''diyebildim.Hepsi'tamam'şeklinde kafa sallayarak kapıya doğru yöneldiler.Valizlerim Cengiz abideydi.Bende elime telefonumu ve çantamı aldıktan sonra odadan çıktım.

Aşağıya inene kadar birçok hayranım üzülerek yanıma geldiler ve onlarda baş sağlığı dilediler.Bu kadar sevildiğimi ve umursandığımı bilmek yüzümü biraz güldürmüştü en azından.Hayranlarımızda arkamızdan bize arabaya kadar eşlik ettiler.

Dışarıya çıktıktan sonra ağzım açık kaldı.Neredeyse 400 kişi aynı anda 'başın sağolsun prenses' dediler.Anlaşılan konser iptal olunca beni yalnız bırakmak istemediler.Bu sefer daha da çok duygulandıktan sonra kendimi ağlamamak için zor tuttum.Ahmet abi şoför koltuğuna bindikten sonra gideceğimizi anladım ve arkaya dönüp herkese:''Teşekkürler canlarım.Dostlar sağolsun.''dedim.Ve derdemez gözümden iki damla yaş çıktı.Ondan sonrada artık damla olmaktan çıkıp sele dönüştüler.Kendimi çok kötü hissediyordum.Yorgun,bitkin keza kanadı kırılmış kuş gibi yada ıssız ormanda yolunu kaybetmiş yavru tavşan gibi...

PEMBE DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin