[🎶- Six Days War]
22 Kasım 1941- Avustralya:
"SEDYE GETİRİN!"
"ACİL ÜÇ ŞİŞE MORFİN!"
"SICAK SU VE TEMİZ SARGI LAZIM!"
Sağır olmuştum. Duyamıyor, duysam dahi tepki veremiyordum. Gözlerim kararmış kanım çekilmişçesine titriyordum. Daha fazla dayanamayacaktım.
"Hemşire Lazım."
"HEMŞİRE!"
'E-efendim. Buradayım. Su, morfin, sargı bulmalıyım.'
'Neredeydi... neredeydi? En son yaralı bir askerle ilgileniyordum.'
"Hemşire Clarie. Kendinize gelin. Siz baş hemşiresiniz. Derhal silkelenin ve işinizin başına geçin. Yaralılar ölüyor!"
'B-ben dayanamıyorum herkes yaralı, kan içinde kurtulamıyor çoğu. Üstümüzden bombalar uçuyor çok kötü.'
"Bu şekilde söylemek işe yaramayacaksa... Pekala komutanlığımı kenara bırakıp sana abin olarak sesleniyorum Clarie sen bu Savaşın önemli parçalarından birisin. Yaralılarla ilgilenen bir hemşiresin. Şu anda burada olmamam gerekiyor fakat yanına geldim çünkü yaklaşık bir saatten fazladır yere çökmüş sayıklıyormuşsun."
'Berbatım, işe yaramazım biliyorum ama bu savaş bitmek bilmiyor. Neredeyse tüm komşularımızı, yakınlarımızı bu revirden geçerken gördüm. Hepsi büyük yaralar almışlardı. Ayrıca benim görev yaptığım çadıra yalnızca durumu hafif olanlar gönderiliyor. İçim yanıyor ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Topraklarımızın güvenliği ise tehlikede.'
"Görevinin zorluğunun farkındayım. Ancak dayanmak zorundasın topraklarımızın güvenliği bizim ellerimizde şimdi derin bir nefes al, damarına küçük bir miktar adrenalin enjekte et ve işine dön abim bizi böyle zor durumlarda sızlanalım diye mi yetiştirdi?
Yoksa halkımıza yardım edelim, iyi vatandaşlar olalım diye mi? Seni böyle görseydi çok üzülürdü. Onun emeğini yerde bırakma ve işinin hakkını ver Clarie. Bir kez daha soğukkanlılığını yitirirsen yemin ederim ki yüzüne dahi bakmam."
'Sızlanmaya hakkım yok.'
'Haklısın. Abimiz olsaydı kulağımı çeker bana kızardı. Elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Yani en azından d-deneyeceğim kardeşim. Desteğin için teşekkürler.'
"Yedinci Bölük komutanı Yüzbaşı Stamped olarak emrediyorum derhal işinin başına!"
'Emredersiniz.'
(.)
"Yolu açın yaralı geliyor!"
'Baş kişi nerede? Ölmeden önce bunu ona vermeliyim.'
"Hemşire Clarie! Yardım edin kanaması durmuyor."
'Geliyorum! Bu sargıyı sarıp üstüne hastaya kolundan küçük bir şişe morfin vermeyi unutma. Geçmiş olsun efendim Vatan size minnettar.'
"Hemşire Clarie acil yardım etmelisiniz. Bu asker göğsüne çok yakın yerden vurulmuş, hayati tehlikesi olabilir."
'Kurşunu çıkarmalıyız. Morfin getirin durumu fazla ağır olmamalı.'
'S-sen buranın başı olan kişi misin? Baş hemşire Clarie misin sen? S-söyle.'
'Kendinizi konuşmaya zorlamayın iyi olacaksınız dayanın.'
'Bunu sana iletmem... İ-istendi. Hayatım pahasına koruduğum bu mektup... '
'Sakin olun ve konuşmayın. Sizi ameliyat edeceğim.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest
Action"Görev tamam. Üsse dönebiliriz." -Bayan Stamped bizi duyabiliyor musunuz? -Belkide hala ilaçların etkisindedir. 'O nerede? Kurtarılmaya ihtiyacı var.' -Kim? 'Ajan. Beni ona götürün.' -Neden Ajan? Biraz açar mısınız? 'Çünkü bir hayale kapılmama sebep...