Gözlerini Kapat

Sapık (4.Bölüm)

Voteleriniz için teşekkür ederim.

Magic-Rude ile okuyun.

Serenay'ın Ağzından;

Hala sapık olduğunu düşünüyorum ama sohbet etmesi eğlenceliydi. Eğlenceliydi derken eski anıları komikti. Saat 22:05, ve hala gitmediler. 'Gidin' desem olmaz, 'gitmeyi düşünüyor musunuz ?' desem de olmaz. Gitmelerini beklesem iyi olacak. Şu an da filmlerden bahsediyoruz. Korku filmi önerip duruyorlardı. Şafak "Dabbe 5'i izleyin." dedi. Ben "Aklımı kaçırmamımı istiyorsun ?" dediğimde Şebnem hemen arkamdan "Fragmanını görmediniz herhalde." dedi. Baran " 'Korku filmi' adı üstünde, 'Korku'  korkmayınca korku filmlerinin anlamı kalmaz." dedi. Şebnem "Ama biz aklımızı kaçırıyoruz." dediğinde gülmüştük. Şebnem "Serenay evde çikolata, cips gibisinden bir şeyler var mı ?" demişti. Ben "Çikolata yok ama cips var mı bakayım." dedim ve mutfağa doğru gittim. Abur-cuburların olduğu çekmeceye baktım ve cips yoktu. Salona gidip "Yokmuş." dedim. Şebnem ve Baran aynı anda "Gidip alsana." demişti. Neye uğradığımı şaşırmıştım.Şebnem "Bakkal kapanmamıştır belki, benim odam da para var." dedi. "Üşeniyorum." dedim. Baran "Pislik yapma ya hadi." dedi. Şebnem sanki çok acıklı bir şey olmuş gibi bakıyordu. Neyse, gitsem birşey olmaz herhalde. Sıkıntılı bir nefes verip odamdan üzerime ince bir şey alıp kapıya doğru yöneldim. Şebnem "Para ?" demişti. "Ben de var." dedim. Ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıktım.

Hava, akşamları serin oluyormuş. Sadece araba sesleri ve birkaç erkek sesi duyuluyordu. Ayı gibi bağırıyorlardı. Evimin olduğu tenha yerden çıktım ve bana en yakın markete doğru yürümeye başladım. Of, kapalıymış. Neyse onun etrafına bakmaya başladım ve henüz kapanmamış markete doğru gitmeye başladım.

Markete girdiğimde girişte olan cipslerden birkaç paket aldım. Biraz daha marketin içine girdim ve 4 tane çikolata aldığım gibi kasaya doğru gittim. Burada insan çok herhalde. Saat 22:26, ve önümde sıra var. Bir tane kız ve bir tane aile vardı. Özendim, hatta çok özendim. En azından küçükken iyi geçinebileceğim bir ailem olsun isterdim. Tahmin edebiliyorum ki ailelerin %80'i çocuklarına kötü davranıyor. Ailesiyle arası hala iyi olanlar da var.  Onlara lafım yok. Akrabalarım bana onlar hakkında bilgi vermedi. En kısa zamanda onlarla konuşup öğrenmeye çalışacağım. Neyse sıra bana gelmişti. Elimdeki abur-cuburları verdim ve bir miktar para uzattım. Kasiyer abur-cuburları poşetledi ve bana verdi. Hızla marketten çıktım ve yürümeye devam ettim. Burası da serseri kaynıyordu. Cidden hiç ölmeyecek gibi yaşıyorlar. Onların olduğu tarafı hızlı adımlarla geçtim.

Sanırım geçmeyi başaramadım. Birine çarpmıştım ve kollarımı tutuyordu. Bu sefer de koşmam gerekiyor. Kalbim deli gibi atıyordu. Adımımı sağa attım ve koşmaya çalıştım. Saçımdan tutmuştu. Bağırma vakti gelmişti. "İmdat!!" diye bağırıyordum. Bir anlık bile olsa ses tellerime acı enjekte edilmiş gibi hissediyordum. "Benim Şafak!"demişti. Bir an durmuştum. Kafamı çevirip baktığımda bir şey gözükmüyordu. Cebinden birşey çıkardı ve yüzüne tuttu. Huh! Cidden Şafak'mış. Derin bir nefes verdim ve "Sen ne yaptığını sanıyorsun!" dedim. "Ne bileyim, saat geçken genç bir kızı sokakta tek başına bir yere gitmesine izin verebilecek kadar pislik miyim ?" dedi. Ben "Hayır pislik değilsin, sapıksın. Sokakta yanımda serseriler varken önüme geçip beni kaçırmaya çalıştın." dedim. "Yahu ne kaçırması ? Zaten yanında serseriler var diye yanına geldim." dediğinde hemen arkasından "Ya bak sapıksın işte, sanki ben eve tek başıma gelemiyorum. Beni sıkıştırmaya çalıştın." dedim. Şaşırmış bir şekilde "Çok yalancısın, ben asla öyle birşey yapmam. Beni kandırmaya çalışıyor ya. "Beni taciz etmeye çalıştın." dediğimde hemen arkamdan "Dokunmadım bile." dedi. "Asıl sen yalancısın! " dedim. Güldü. Gülünecek birşey mi var ? "İstersen 'tecavüz ettin' de." demişti. Hah! Şimdi sinir etme sırası bende. "Yakında onu da yaparsın." dedim. Sinirlenmiş olmalı ki yumruğunu sıkıyordu. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Arkadan birisi "Bir sorun mu var ? Kızı mı sıkıştırıyorsun ?" demişti. O serseri dediklerimden biri demişti bunu. Şafak "Seni ilgilendirmez." demişti. Orada ki adam bana "Şşt, seni mi sıkıştırıyor ?" demişti. Tam 'Hayır' diyecekken Şafak "Seni ilgilendirmez." demişti tekrar. Adam "Sana sormadık, sen cevap ver." dedi ve bana baktı. "Hayır." dedim. Adam "Emin misin ?" demişti. Şafak " Git şuradan seni ilgilendirmiyor." demişti. Adam "Sen bir kessene sesini." demişti. Şafak tam üzerine doğru yürürken kolunu tutmuştum. Şafak "Serenay geç şuraya." demişti. Ben onu dinlemeden kolunu daha çok çekiştiriyordum. Sinirli bir nefes verdi ve bileğimi tutarak hızlı adımlarla eve doğru yürüdü.