Bu bölüm biraz geç geldi, kusura bakmayın. İyi okumalar!
Beyonce- Pretty Hurts ile okuyun.
Serenay'ın Ağzından;
Hala ne yapacağımı bilmiyorum. Yutkunamıyorum bile. Neredeyse bayılıp kalacağım. Tuğba alaycı bir şekilde ''Ne oldu ?'' dedi. Şu kızın ümüğünü sıkasım geliyor artık. İstesem de ağzımdan bir kelime çıkmıyordu. Akın olduğunu öğrendiğim kişi yanımdan hızla geçerek Tuğba'nın yanına gitmişti. Tuğba dudaklarını büzerek ''Şafak'ı özledin mi ?'' demişti. Sevdiğimi öğrenmesi imkansızdı. Salak salak etrafıma bakınırken gözlerim yaklaşık 3-4 metre uzağımda olan çitlere takılmıştı. Kaçmayı denesem kaçabilir miyim bilmiyorum. Yaklaşık 20 tane erkek, Tuğba ve Akın. Sanırım atlatamayacağım. Bir yanım baskın olarak gitmemi söylüyor. Bu, o mükemmel fikirleriyle beni bok yoluna düşüren iç sesim olmalı. Lunapark'tayken iç sesimle beraber hareket etmiştim. Hava karardı, ve ben daha fazla korkmaya başlıyorum. Eğer bu evde daha fazla durursam, daha fazla korkacağım. Hayatımda yapabileceğim en iyi şey risk almaktır. Sanırım fazlasıyla gaza geldim. Tuğba ''Gözlerini kaçırarak bir yere varamazsın.'' demişti. Geri zekalı, gözlerimi kaçırdım sanıyor. Ani bir hareket ve sinirli bir ses tonuyla onların olduğu yerin tepesini göstererek ''Şuraya bir kaç tane araba indi!'' dedim. Herkes sağdan soldan bakmaya çalışıyordu. Akın hışımla ''Sağda mı?!'' demişti. Kafamı olumsuz şekilde sallayıp ''Hayır solda!Şafak geldi!'' dediğim gibi koşarak çitlere doğru gitmeye başladım. Çitten ani bir hareketle atladığımda pantolonumun alt tarafı yırtılmıştı. Kimin umurunda ? Hızla koşmaya devam ettim. Etraf ormanlıktı ve tekrardan söyleyeyim hava kararmıştı. Bu ikisi bir araya geldiği zaman cidden korkunç oluyor. Arkama baktığımda birilerini görmemiştim. Tuzağa düşmüşlerdi. Ama daha yol bitmedi, ben de tuzağa düşebilirim.
45 Dakika Sonra
Sanırım bitmiştim, nefesim kesildi, kesilecek. Ne kadardır koştuğumu bile bilmiyorum. Hala ormandan çıkamadım, karşımda bir yol var. Ama oradan araba geçmiyor. Sürekli yolu gözlemliyorum ama hiç araba geçmiyor. Bu cidden çok kötü bir şey.
Arkadan hızla bir araba geliyordu. Tam 'dur' diyecektim ki, beni ez geçmişti. Böyle durumlarda çoğu kişinin benim gibi şansı olmaz. Ama yinede ben umudumu kesmeyeceğim.
Sanırım iç sese teşekkür etmeliyim. Çünkü az önce gördüğüm araba geriye doğru gidiyordu. Hızla yola çıkıp önünü kestim. Onun camına doğru ilerlediğimde camını açmıştı. Karşımda duran kişi bir kızdı. Kız ''Bir sorun mu var ?'' demişti. Olumlu şekilde kafamı sallamıştım. ''Arabaya gel.'' dediğinde yavaş adımlarla ön koltuğa geçtim. Arabayı sürmeye devam ederken gözlerini bana kaydırarak ''Adın nedir ?'' demişti. ''S-serenay, senin ?'' demiştim. Hep yanı dialog geçiyor. ''Ben de Oya, memnun oldum.'' dediğinde kafamı sallamıştım. Oya meraklı bir şekilde ''Sorun neydi ? Bir şey mi oldu ?'' dedi. Derin bir nefes alıp ''Bir kaç olay yüzünden kendimi burada buldum. Aslında burası değildi. Buralardaki bir evde bulmuştum. Sanırım kaçırılmıştım. Ben de bunları göz önüne alarak kaçmaya çalıştım. Sonuç bu.'' dedim. ''Neden kaçma gereği duydun ?'' dedi. ''Oradaki insan ve gördüğüm manzara yüzünden.'' dedim. Kafa sallamıştı. ''Nerede oturuyorsun ? İstersen götüreyim ?'' demişti. ''Sana güvenebilir miyim ?'' dedim. Suratı değişik bir hal almıştı. ''Güvenebilirsin tabii ki. 'Yük olurum.' gibisinden şeyler sakın söyleme. Zaten boş boş geziyordum. Yardıma ihtiyacın olur diye geri döndüm.'' dedi. Yinede şüphe uyandırıyor. ''Nişantaşı'nda oturuyorum.'' dedim. Oya şaşırmış bir şekilde ''Oo, yolculuk uzun sürecek, o sırada konuşuruz.'' dedi. Kafa sallamıştım. ''Sen nerede oturuyorsun ?'' dedim. Gülerek ''Kağıthane.'' demişti. Fazla samimi bir kıza benzemiyor ama ön yargılı davranmayacağım. Şebnem bana ilk başta çok samimi gelmişti. Hatta dost olmak için içim içimi yiyordu. Ama bugün yaptığı, cidden çok kötü oldu. Onu değiştiren Baran'mıydı anlamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerini Kapat
Teen FictionSadece aşk hikayesi değildir... Dolan gözleri, ışık sayesinde parlıyordu. Titreyen sesiyle "Gülüşün cennetin fragmanı gibiydi Serenay." demişti. O an sanki her şey benim için durmuştu.