İkimizin asla gidemeyeceği yerden son defa yazıyorum sanaBir daha kavuşma ihtimalini de gömdüm dün gece Bin sene bekledim seni içimde Bin sene yüz bin sene Özledim deUtandım söylemeye Umutlarımı da toprağa verdim dün gece Artık gelsen ne farkeder gelmesen ne? Mülteci çocuklar gibi özledim seni Sıcak bir somun ekmeği özler gibiUçan balonları özler gibiBiliyormusun? Annemle babam uçtular benim Gökyüzüne Öksüz kaldımOyuncakları mı kurşuna dizdilerİçimdeki çocuk da gittiseninle Bir sabah geri gönderse ne Oyuncak ayımı özlediğim gibi özledim seniBin sene yüz bin sene özledim Utandım söyleyemedim Çok bekledim aşkı hatırlar mı diyeHayallerimizi de gömdüm dün geceArtık gelsen ne farkeder gelmesen ne? Nasıl anlatsam bilemedimBüyüdüm ben seni beklerken Çocuk kalbim Bir mayına bastı Öldüm ben Karanlık gecelerde izli mermileri seyrettim Gökyüzündeyıldızları seyreder gibiKaç bomba infilak etti bu gönlümde Mutluluğu da gömdümBizle birlikteBizi gömdüm dün gece Artık gelsen ne farkeder gelmesen ne? Aklımın iplerini saldım bu sabah Göğe yükselmiş bir uçurtma gibi Seninle birlikte Bir sonbahar daha borçlusun bana Yere düşen her yaprak kadar suçlusun Seni beklemek mi Bir daha asla Aslında hiç kolay olmadıKalbini kalbin kabul ettiğin birini gömmekBaşın sağ olsun Yarım kalan bu hikayeyi Ve kırgınlıkları mı Ve de bu aşkı gömdüm ben dün gece Artık gelsen ne fark eder gelmesen ne? Yılmaz Tizgöl Moskova 14 10 2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEL ALTI VURUŞLARA TERS KÖŞE ŞİİRLER
PoetryHERKESİN KENDİNDEN BİR ŞEYLERİN BULABİLECEĞİ ,BAZEN SÖYLEMEK İSTEYİPTE SÖYLEYEMEDİKLERİMİZ.