Frost ailesi

176 5 3
                                    

Kartanelerim biraz geç oldu biliyorum ama bu günlerde yazamıyorum. Başlayalım...

Jack'in Ağzından

"Onları bırak adi pislik!"

"Abuağ abuağ abuağ"

Elsa ağlamaya başlamıştı. Bense Pitch'e çatık kaşlarımla bakıyordum. Ve içten içe ağlıyordum. Çocuklarım bir adinin elindeydi ve tabii ki de Emsa da vardı. Emsa Elias'ı Pitch ise Jackie'ye bakıyordu.

Emsa sinsi ve acıma duygusu ile dolu olan bir gülümseme ile "Çok tatlı bir yardımcı olacak ve elbette çok tatlı bir çocuk olacak. BENİM ÇOCUĞUM!" dedi.

"HAYIR!!!!"

Elsa hem buzlar atıyor hem de ağlıyordu.

"Elsa hemen buz atmayı bırak yoksa ikizlerine kocaman bir "Good bye" dersin!"

"Good bye mı onu sen Pitch'e söyle!" dedim ve Elsa ile birlikte buzları fırlattık. Buzlardan biri Emsa'ya biri ise Pitch'e gelmişti. Çok dikkati ateş ettiğimiz için çocuklarımıza gelmemişti. Elsa Emsa'ya yaklaştı ve kocaman bir yumruk indirdi. Ona her geçen gün daha aşık oluyorum! Tatlı çocuklarımız 2 aylık oldukları halde gülüyorlardı.

11 YIL SONRA

Elias'ın Ağzından

"Hey Jackie!" diye bağırdım. "Jackie!"

Neredeydi bu kız. "Jackie!"

"Ne oldu Elias?!"

"Annem eldivenlerimizi takmamızı istiyor"

Bunu dememle hayatımın en büyük hatasını yaptığımı anladın. Çünkü Jackie annemin söylediği şarkıyı söylüyordu. Benim de söylememi istermiş gibi bir hali vardı ve bu yüzden ben de şarkıya katıldım. (Şarkıyı açın)

"Elias?"

"Jackie?"

"Çocuklar!"

"A-anne?! A-amm şe-şey me-merhaba s-sen burada ne ya-yapyorsun?"

Jackie'nin omuzda bir dirsek indirim. Ağzımın yanıyla "Kekelemeyi bırak!" dedim. Annem bize meşhur göz bakışını attı. Bunun anlamı:Hemen şarkıyı kesin. Kardeşleriniz Erica,Jasmine,Abigale ve Andy yeni uyudu! Evet doğru duydunuz biz doğduktan tamı tamına 10 yıl 8 ay sonra dördüz kardeşlerimiz oldu. Şimdi altı kardeşiz. Tabii annem de çok yoruluyor. Babam kraliyet işleriyle uğraşıyor. Annem Abigale,Jasmine,Erica ve Andy ile uğraşıyor. Teyzem Anna ise bize kraliyet dersi veriyordu. Aslında ders vermiyor bizi okula bırakıyor sonra da Arryn ve Nora ile uğraşıyordu. Onlarda ikizler ve 11 yaşında oldukları halde çookkk -baya baya babamın arkadaşlarından biri olan kanguru gibi zıplıyorlar- yaramazlar. Kanguru -kanguru dediğimi duymasın- aslında tavşan ama o kadar zıplıyor ki. Neredeyse kanguru değil kurbağa diyeceğim. Zıp zıp zıp zıp zıplıyor ama güzel çikolata veriyor. Onun da bu yönünü çok seviyorum zaten.

"Selam arkadaşım. Naber?"

Bana 'Naber?' dedikten sonra saçımı karıştırdı ve babamı sordu.

"Kraliyet salonunda kanguru. Neden bana tuhaf ba-"

Geç de olsa ona 'Tavşan' değil de 'Kanguru' dediğimi anlamıştım.

"Yani şe-şeyy ka-kanguru değil yavşan."

Alnıma vurdum ve sonra da kekeleyerek devam ettim.

"Yo-yok ya-yavşan de-değil ta-tav-tavş-"

Bir türlü 'Tavşan' kelimesi ağzımdan çıkmamıştı. Tekrar alnıma vurdum ve burun kemerimi sıktım.

"TAV- TAVŞAN!"

Oh be sonunda söylemiştim. Tavşan tekrar saçımı karıştırdıktan sonra bana koca sepet çikolatayı verdi. Bende "ÇİKOLATA!" diye bağırdım.

"Kardeşinle de paylaş ve bebeklere bu sefer kaptırmamay çalış neredeyse ölüyorlardı."

"Tamam şunu hatırlatma ya!"

"Tamam görüşürüz Elias."

"Görüşürüz"

Hızlıca bahçeye indim. Bahçede Jackie'yi çiçeklere şarkı söylerken buldum. Babamın dediğine göre Ay Dede bana ve Jackie'ye buz gücünden başka güçler vahşetmiş. Biz de 1 hafta öne güçlerimizi bulduk. Jackie çiçeklerin ve hayvanların dilinden anlıyor bense geceyi ve gündüzü yaratıyorum. Kardeşlerimin güçleri daha belli değil.

Kartanelerim kısa biliyorum ama yarın okul var ve benim bir ton ödevim var -Aslında yok aklıma fikir gelmedi- varsa da benim haberim yok. Her neyse bölümü beğenip beğenmediğinizi yorumda görmek ben mutlu eder. Hepinize iyi günler diliyorum ve -RÜYANIZDA JACK'İ GÖRÜN- cümlemi Jale

-Kendinden üçüncü şahıs gibi bahsetme- bitirdi. Bu arada biz Jale'yle -Kes şunu kendimden üçüncü şahıs gibi bahsedilmesinden nefret ederim.- KAVGA ETMEDEN BİTİREYİM. HEPİNİZİ SEVİYORUM. -Kucak dolusu öpücükler yolluyorum!- <3 <3 <3


Jack Frost ve Işık kız ElsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin