ÖZGÜN / HYUNİN

2

"Selam Özgün!
Bugün Jısung'un yeni sevgilisyle tanışmaya gittik. İlk başta biraz çekindim ama sonradan açıldım. Sevgilisi yani Minho'da arkadaşlarını getirmişti yanında. Onlarlada tanıştık . Biraz sohbet ettik. Chan hyung ile daha çok anlaştık. Bir de Jeongin vardı. O da tatlı bir çocuk. Gülünce gamzeleri ve gözleri dikkat çekiciydi. Bana nedense gözleri, gül dikenlerini anımsattı. Gülünce kısılıyorlar ve keskin bir görünüm ortaya çıkıyor. Bir o kadar da tatlı duruyor. Chan hyung ise Avustralyalıymış, bizim Felix gibi. Onlarda iyi anlaştılar. Sıcak bir ortamdı.

Minho hakkında pek bir şey söyleyemeyeceğim gerci. Biraz gergin görünüyordu. Belki de onu beğenmeyeceğimizi düsünüp gerildi. Aslında iyi birine benziyor. Fakat Jısung'un üzülmesine neden olabilir gibi geliyor. Jısung'u bilirsin, deli dolu biridir ama içten içe acılarla doludur. Birer saklı kutu misali. Ondan korkarım incinecek diye. Yine de Minho umarım incitmez onu.

Onun dışında bugün bir şeyler düşünmeye pek fırsatım olmadı. Sadece dün gece yaşam amacımla ilgili bir sey düşündüm. Benim yaşam amacım sensin Özgün. Hwang Hyunjin'in yaşam amacı sensin. Ben seninle bir oluyorum. Bir çok şeyi seninle öğrendim. Kendimi bile senin sayende yavaş yavaş tanıdım. Beni ben yapan şeyin yaşam amacım olduğunu anladım.

Sen neler yaptın? Aynı değil mi? Sıkıcı oluyordur senin için de. Yarın yine aynı tozlu olan o kitaplık rafında, elimin sana uzanmasını bekleyeceksin heyecanla, daha sonrasında kalemimin mürekkebinin üzerinde kaymasını zevkle izleyeceksin. Yazdıklarımı anlayacaksın. Beni anlayacaksın. Sonraki gün yine aynı heyecan. Zor olmalı. İyi ki varsın Özgün. Beni ben yapan güzel defterim. Benim yaşam amacım. Bugünlük bu kadar yeter. Yarın okula yeni gelen öğrencileri okulda gezdireceğim. Büyümüs hissettim bir anda. Yarın çok yorulucam, hiç hazır değilim. Vakitte geç oldu. Neyse yatıyorum ben. İyi geceler."

Defterin kapağını kapatıp rafa yerleştirdi. Kendini yatağına bıraktı. Cenin pozisyonunu alıp biraz öyle bekledi. Düşündü. Bugün az düşünmek nedense onu rahatsız etmişti. Hobisi olmuştu artık. Bugün tanıştığı insanları düşündü. Minho'nun gerginliğinin sebebinin Jısung'a olan sevgisinden, kaynaklandığını düşündü. Chan'ın gülüşünün nasıl içini ısıttığını ve yeni tanışmış olduğı bu insanın ona bunu nasıl hissettirdiğini anlamaya çalıştı. Daha sonrasında ise Jeonginin bakışlarını düşündü. O gül dikenlerine benzeyen bakışlarını. Bakmaya nedense cesaret edemediği o bakışlar... Bir dahakine daha dikkatli bakıcağına söz verdi. Korkmadan bakıcaktı. İnceleyecekti o gözleri. Gözlerini.. Gül.. Diken.. Bakış.. Jeongin..
Tüm bunları düşünürken uyuyakaldı.

Umarım beğenmişsinizdir.