sekiz • mutluluk.

3.2K 299 65
                                    

"Abi beş dakika bile konuşmadılar, Nil zaten gereken cevabı vermiş."

Abimin çatık kaşları Yiğit abinin sözlerinden sonra bile yumuşamamıştı. Gecenin bu saatinde Zindan'ın bahçesinde, Yiğit abiyi kovalıyordu. Ben de elimdeki çikolatayı, giriş kapısının yanındaki berjere oturmuş bir halde yiyordum.

"Yiğit, bana laf anlatma oğlum!" dedi abim Yiğit abiye bir adım daha atarak. Yiğit abi hızlıca geri kaçtı.

"Nil'in yanından ayrılma demedim mi ben sana?" diye ekledi abim. Altındaki gri eşofman, üstündeki beyaz tişörtle her an uyumaya gidebilecek bir haldeydi. Onu böyle görmeye, Zindan'da geceleri de kalan adamları alışıktı. Bu yüzden sadece ortamın eğlencesine gülerek izliyorlardı.

"E ayrılmadım!"

"O zaman daha kötü ulan, niye izin verdin Nil'le konuşmalarına?"

"Hay dilim kopsun!"

Yiğit abi oturduğum koltuğun arkasına geçip hafifçe eğilerek benim arkama saklandı. Abim tam önümde dururken işaret parmağını Yiğit abiye sallıyordu.

"Elimden çok fena çekeceksin Yiğit, bu gece bahçedeki çiçekleri tek tek sulayacaksın. Yürü!"

"Abi, yağmur yağdı bu sabah farkında mısın? Çiçekleri mi öldürek!"

"Lan git duvarları yıka o zaman, delirtme beni!"

Hafifçe gülerek çikolatamdan bir parça daha ısırdım. Yiğit abi arkamda durmaya devam ederken bana doğru konuştu.

"Afiyet olsun kardeşim, güzel mi bari çikolatan?" dedi imayla.

"Bitter sevmiyorum ama fena değil... Güzel." dedim. Bir parça kırıp arkamı hafifçe dönerek ona uzattığımda göz devirerek yedi çikolatadan.

"Nil, bazen ölümüm senin elinden olacakmış gibi hissediyorum."

"Muhabbet iyi mi gençler?" diye araya girdi abim. Dudağımı dişleyip önüme döndüm. Sanırım sıra bendeydi.

"Abi... Acıktım ben."

Koltuğun iki kenarına elini koyup hafifçe eğildi abim. Sırtımı korkuyla koltuğa yapıştırdım.

"Ne yersin abim, dayak nasıl?"

"Sen bana vurmazsın ki." dedim keyifle. Bir parça daha ısırdım çikolatadan.

"Vurmam, o yüzden Yiğit'e vuracağım."

"Anasının gözü ama artık!" dedi Yiğit abi. Abim anında başını kaldırıp ona baktığında Yiğit abi koşmaya başlamıştı bile.

Onunla uğraşmamaya karar veren abim, belimden tutarak beni kaldırdığında yere düşen çikolatama hüzünle baktım. İçeri doğru yürüyorduk ancak gözlerim hâlâ yerdeki çikolatamdaydı.

"Abi, çikolatam düştü!"

"Sus Nil." dediğinde hızlıca önüme döndüm. Asansöre binince en köşeye yapıştım hemen. Abim de aynaya dönüp saçlarını düzeltirken kısa bir süre bana bakıp gülmüştü.

Zindan'ın Delisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin