13. BÖLÜM

5.8K 179 58
                                    


Hemen şimdiden beğeni tuşuna basın lütfen ♥️♥️♥️♥️



Çoğu zaman ne yapacağını bilen biriyimdir. Hayatım da çok fazla karışıklık olmadığı için, herşeyim düzenli bir şekilde ilerler. İlerlerdi.

Oldu ki birşeyler tersine gitmeye başladı,o zaman da duygularım direk ön plana çıkar.

Ben kesinlikle mantık insanı olamam.
Olsam da vereceğim her karar yine bana zarar verir.

Peki duygularımla hareket ettiğim de doğru kararlar mı veriyorum?  Kesinlikle hayır.

Ama ikisinin arasında  fark şu ki, duygularım, mantığımla hareket ettiğim de ve yanlış birşey yaptığım da,içimde ki o vicdan azabına neden olmuyor.

Çünkü bir insanı insan yapan duygularıdır.

"Durdur arabayı!"

Barana o korkunç telefon geldiğinden beri on beş dakika geçmişti. Bunun on dakikasi  hareket etmeyen araba da Baranla konuşmaya çalışırken geçmişti. Ve hiç bir şekilde ne benimle konuşmuş ne de tek bir tepki vermişti.

Ve beş dakikadır da yoldayız ama biraz daha böyle gidersek, bir kazanın çıkacağından eminim.

Baran söylediğim şeye hiç bir şekilde tepki  vermezken tekrardan konuştum.

"Baran durdur arabayı. Bu şekilde sürmeye devam edersen kaza yapacağız. Lütfen izin ver ben sürüyüm"

Nerdeyse on beş dakikadır ilk defa beni duymuş gibi bakışlarını bana çevirdi.
İşte bu içimi parçalıyordu. Gözlerinde ki o korku ve acı Barana hiç yakışmıyordu.
Ona acımak da bana.

Direksiyonu sıkıca tutan eline elimi koydum. Tekrar bakışları yola döndü ama hızını azaltmıştı.

"Lütfen Baran"

Derin bir nefes aldığında yavaşlayan araba tamamen durmuştu. Hiç vakit kaybetmeden kapımı açıp Baranın tarafına gitmeye başladım.
O henüz inmemişti ve öylece boşluğa bakıyordu.
Sakın bir şekilde kapıyı açtım.
Yine hareket etmemişti.

"Baran?"

"Hiç onu sevdiğimi söylemedim"

Kalbime yine o tanıdık sancı girdiğin de dolan gözlerime engel olamadım.
Bir kız çocuğu daha,hayattan sevildiğini duymadan gitti.
Ve bir abi kardeşine onu sevdiğini söyleyemediği için vicdan azabı çekmeye mahkum oldu.

"Hissetmiştir ama"

Başını olumsuz bir şekilde iki yana salladı.
Sudeye hiç sevgisini hissettirmemiş olma ihtimali içimi acıtıyordu.

"Hadi gidelim artık. Geç kalma ona"

Buruk bir şekilde gülümsedi. Ne acı bir gülümsemeydi.

"Ben ona çoktan geç kaldım"

Dediğinde,arabadan indi.
Ama ben yerimden hareket edemedim.
Pişmanlık bu dünyadaki en büyük acılardan biri ve ben bunun Baran da vücut bulmuş halini görüyorum adete.

Baran arabaya bindiğin de,içime sanki son defaymış gibi derin bir nefes çekip bende bindim.
Arabaya çalıştırıp hareket etmeye başladığımız da,az önce Baranın sürdüğü aynı hızda sürüyordum nerdeyse.

BANA AİT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin