10.BÖLÜM

6.8K 183 26
                                    







♠️

"İstemiyorum"
Bu kesinlikle Baran'ın bi oyunuydu. Yoksa şimdiye kadar bana yardım etmekten hep kaçan Barış şimdi durduk yere neden bana yardım etsin ki.
Ona hemen güvenemezdim. Baran bir kere ailemle tehdit etti bir kere daha hata yaparsam acımayacağını söylemişti. Ve şimdi ailemi emin olmadığım birşey için riske atamazdım.
"Ne demek istemiyorum. Kurtulacaksın diyorum sana Defne. "
"Ben şimdi mi aklına geldim Barış. Bunca zaman bişey yap diye gözlerine baktım ben senin ya. Şimdi mi aklin başına geldi."
Bi yandan Barışla konuşurken bi yandan da bizi gören varmı diye etrafıma bakıyordum. Gözlerim anfide gezerken,kesiştiğim tek çift gözle,korkuyla yutkundum. İşte şimdi bitmiştim ben. Hiçbir suçum olmadığı halde yine cezalandırılacaktım ve ben bunu artık istemiyordum.
"Tamam haklısın ilk zamanlar birşey yapmadım ama bilmediğin şeyler vardı. Defne sana diyorum nereye bakıyorsun sen. Hassiktir ben tamamen unutmuştum Merve'nin de bu sınıfta olduğunu"
Barışın da Merve'yi görmesiyle, Merve'nin bakışları bu sefer Barışa kaydı. Kızgın bir şekilde bize bakıyordu. Sanki çok kötü bir şey yapıyormuşuz da yakalanmışız gibi.
Sinirle ellerimi saçımdan geçirirken bir yandan da Barışa söyleniyordum.
"Onun burda olduğunu bile bile nasıl gelirsin yanıma. Şimdi Barana söylerse ne yapacağım ben Allah kahretsin ya"

"Tamam sakin ol konuşacağım ben onunla. Dinler beni bişey demez kimseye"
Daha fazla Barışı dinlemeden çantamı toparlayıp sınıftan çıktım. Arkamdan seslenmesini hiçe sayıp ilk bulduğum tuvalete girdim. Merve barana söylerse bu sefer gerçekten biterdim. Kendimi geçtim ailem tehlikeye girecekti. Benim yüzümden onlara bişey olursa kendimi asla affedemem. Elimi yüzümü yıkayıp tuvalette volta atmaya başladım. Bi süre sonra kapının açılma sesiyle bakışlarım o tarafa kaydığın da,içeriye giren Merve ve Barışla yerimden hareket edemedim.
"Geç içeriye Merve konuşacağız"
Barış Merve'yi kolundan tutup içeri soktuğun da kapıyı kapatıp kimse girmesin diye arkasına yaşlandı.
"Siz delirdiniz mi herkesin içinde nasıl yanyana gelip konuşursunuz, Baran'ın görüp duyacağını bilmiyor musunuz"

"Onu sevgili kuzenine sor"
Benim konuşmamla ikisinin de bakışları bana kaydı. Sanırım kuzen olduklarını bilmediğimi düşünüyorlardı. Ortamda bi anlık sessizlik olduğun da bu sefer konuşan Barış oldu.
"Tamam kimse görmedi işte. Senden hariç. Sende kimseye söylemeyeceğine göre sorun yok"

"Ondan o kadar emin olma. Merak ediyorum da bu kadar tehlikeye girecek kadar önemli ne konuşuyordunuz"

Mervenin bakışları bizde gezerken, Barışa baktım. Benim söyleyecek bir şeyim yoktu ve bu hatayı kimseye birşey söylemeden o kapatacaktı. Barış kapıyı açtığında kafasını dışarı uzatıp etrafa baktı. Gelen kimsenin olmadığına kanaat getirip kapattığında hızla Merve'nin yanına gelip kolunu tuttu.
"Benim sinirimi bozma Merve. Eğer bu konu hakkında birisine tek bi kelime edersen ne olacağını iyi biliyorsun."
Barışın sözleri Merve'nin kaşlarının çatılmasına neden olurken,öylece durmuş onları izliyordum. Barış ya Merve'yle ilgili çok önemli birşey biliyor ve onu tehdit ediyor. Ya da bu olayı birine söylerse onların da başının yanacağını ima ediyordu.
"İyi be ne yapıyorsanız yapın. Ama beni sakın bulaştırmayın pisliğinize"
Merve sinirle kolunu barıştan çektiğin de kurduğu cümle sinirimi bozmuştu.
"Ne diyorsun sen ya ne yapacakmışız biz ne pisliği düzgün konuş"

"Dışardan görüneni söylüyorum ben. Hani bana ne konuştuğunuzu söylemiyorsunuz ya"

"Söylenecek birşey yok çünkü Merve uzatma. Saçma sapan da konuşma"
Barışın konuşmasıyla kapıyı çarpıp gitti Merve. Ve yine bir şekilde Barışla baş başa kalmıştım. Hızla çantamı aldığım da bu sefer ben kapıya doğru gittim.
"Defne"
Barışın seslenmesine aldırmadan derhal çıktım ordan. Başka bir riske daha giremezdim. Saate baktığım da dersin bitmesine daha çok vardı,ve ben bidaha dersi bölersem Muhtemelen hoca beni dersten kovacaktı.
Sıkıntılı bir nefes verdiğim de bahçeye doğru yürümeye başladım.
Boş bir bank bulup oturduğum da sıkıntıyla telefonumu çıkardım. Baranı arayıp dersten erken çıktığımı söylemem gerekiyordu. Ben söylemeden o öğrenirse daha kötü olurdu. Sonuna kadar çalan telefonu bi türlü açmamıştı.
"Defne"
Kafamı kaldırdığım da pınar'ın bana seslendiğini gördüm.
"Pınar"
Yanıma doğru gelmeye başladığın da telefonumu tekrar çantama koydum.
"Napiyosun burda tek başına"
Yanıma oturduğun da Banunun hakkında söyledikleri geldi aklıma. Bu ona daha da anlamlı bakmama neden oluyordu. Neler yaşamıştı acaba bu zamana kadar.
"Dersim erken bitti de Baranı arayacaktım bende. Sen ne yapıyorsun"
Mahçup olduğu her halinden belliydi. Oldukça temkinli konuşuyordu benimle.
"Derse girecektim bende şimdi. "

BANA AİT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin