Secrets - Hyunlix

4-

Oylamayı unutmayııınn
And tekrardan hello asklar umarım beğenirsiniz geçen bölüm çok boştu biliyorum

***

Salı gecesi saat 3.00

Hyunjin hiçbir şeyden habersiz yine o sokaklara çıktı.

Felix'te tamamen siyah giyindi farkedilmemesi için.

Felix'te hemen onun ardından çıktı gittikleri yer gangnam dı felix bir an inden şunları geçirdi;"neden gangnama geldi? Mafya ya da şu çetelerden mi acaba?"," Devlet polisi olacak insan neden bunu yapsın ki, acaba ajan falan mı?" Diye düşünürken küçük bir kulübenin önünde durdu Hyunjinde tam oradan biraz ileride terk edilmiş bir binanın önündeydi. Ama tek başınaydı. Felix sadece onu izlemeye başlamıştı.

Hyunjin orada öylece dururken sigarasını yaktı etrafa bakınıyor hala öylece duruyordu biliyordu o piçlerden biri yine bir kıza zarar verecekti ne kadar onları tutmaya çalışsa da polis gelene kadar jaçmayı başarabiliyorlardı en azından kızlara birşey olmuyordu.
Ve evet sadece kızlara zarar veriyordu bu insanlar bazen sadece zarar bazen ise bu zarar cinayete dönüyordu.

Sigarası bitince söndürüp yakındaki çöpe fırlattı 30 dakika geçmişti ama gelen geçen yoktu, yakınındaki sokak telefonlarından birine yöneldi oradan onlardan biriyle konuşmaya başladı Felix yine gizlice takip etti saklandığı yerden sesler duyuluyordu. Bu sesleri duydukca katil olmasından korkuyordu.

"Yine mi yer değiştirdin?"

"Bu sefer neredesin lan!"

"Stajyerliğim bitince seni kendi ellerimle öldüreceğim."

Sesi hep sinirliydi ama sonra sesi değişti sakin tehditkâr sanki bir mafya başıymış gibiydi sesi, ve o ses ile şunları söyledi.

"İtalyan mafyalarının bir sözü vardır:
" la morte indolore è grazia." Daha sonra çevirisini yaptı.
"Acısız ölüm lütuftur."

"Ama sana bu lütufu tanımayacağım acı çekerek gebereceksin, ölmek için yalvaracaksın bana anladın mı?"

Kapattı telefonu.

Geri aynı yere döndü Felix'te aynı şekilde.

Telefonunu çıkarttı Hyunjin. Konuştuğu o adama çip takmıştı onunla buldu adamı. O adamın olduğu taraflarda ki adamlarından birini aradı.

"Bir gelişme var mı şuan o taraflarda olmalı?"

"İyi tamam. Her an tetikte olun bir gelişme olursa hemen arayın beni."

Diyip telefonu kapattı, gelen o silah sesini duymasıyla sakince arkasına döndü. Düşmanının adamlarından biriydi.

Silahlı adam silahı Hyunjin'in anlına doğru nişan aldı.

"Ne istiyorsun?"
Sakince konuştu Hyunjin.

Adam diğer eliyle de telefonu uzattı.

"Peşimi bırak yoksa sonun iyi olmayacak, daha başına sence neler gelebilir düşündün mü?"

"Hayır düşünmedim, düşünmekte istemem."

Telefondan bir gülme sesi geldi ve telefonda ki adam tekara konuşmaya başladı.

"Bu gidişle kendine değil sevdiklerine zarar vereceksin, bu yüzden istediğimizi yaparsan senin için iyi olur"

"Bana bi süre müddet ver."

"Ne kadar bir zaman dilimi?"

"2 hafta istediğini yapmam için en az bu kadar zaman lazım, kolay değil sonuçta."

"Peki, tamam. Ama eğer olmazsa neler olacağını biliyorsun."

"Tamam dedik ya uzatma!"

Hat kapandı

Hyunjin onun için gönderilen görevlinin elindeki silahı aniden alıp kolunu döndürerek yere yatırdı daha sonrasında silahı beline yerleştirerek görevlinin omzundan tutarak kaldırıp polise götürmek için ilerletti. Felix'in olduğu yerdende geçerken Felix'in orda olduğunu en başından anladığı için onunda direk tişörtünü tuttu bir elinde Felix diğer elinde suçlunun adamı vardı. Felix birşey söylememişti daha Hyunjin onun yerine konuşmaya başladı.

"Ne işin var senin burada?"

"Aklınca beni mi takip ettin?"

Sorularını duyunca Felix biraz duraksadı tabii ki.

"Şey sadece-"

"Bunu daha sonra konuşuruz önce bu adamı halletmeliyim."

Karakola varmışlardı sonunda.

"Şahit olacaksın boş boş izledin zaten bi işe yara."

"Tamam."

Felix şahitlik ettiğini söylemişti, Hyunjinde onların patronu hakkında bilgi almaya çalışıyordu.

Yarım saat sonra dışarı çıktılar.

Hyunjin arabasına yöneldi Felix'i de peşinden sürükleyerek.

Arabaya binmişlerdi.

"Özür dilerim. Sadece merak etmiştim."

"Bu kadar meraklı olma başına bi iş gelir."

Felix artık birşey diyemiyecek şekilde olduğu için susup başıyla onaylamıştı. Yüzü kızarmıştı.

Hyunjin farkedip devreye girdi.

"Neden kızardın şimdi? Merak etme öldürmem seni."

Öldürmek kelimesi geçince bile Felix korkuyla yüzüne bakmıştı.

"Ben onlar gibi insan öldürmem. Onlar tecavüzcü/uyuşturucu gibi pis işler yapan insanlar bende polise yardımcı olmaya çalışıyorum."

"Olduğumuz o yerde genelde kötü brişey oluyorsa zaten kadın çığlıkları duyulur. Bu adamlar işlerini gece yapar basılmamak için."

"Anladım."

Artık o korku ifadesi yoktu tabii ki.

"Peki senden ne istiyorlardı?"

***

Fınısh

Heycanlı yerde bitirmezsem olmaz ayol

Nabersiniz bu aradaa

Yorum/ oy vermeyi unutmayın 3-5 oyla yazıyom surda