X

64 3 0
                                    

Takip etmeye devam ettim anonim kızı. Bir arasokağa girdiğimizde artık dayanamayıp "Adın ne ?" diye sordum. Uzun bir süre yürüdükten sonra "Deniz" diye cevap verdi.Arasokaktan çıkıp başka bir ara sokağa girdiğimizde "Yani, sen şimdi bir Ancillae'sin demek ha." sessizlik beni cok bunaltmıştı özelliklede 1 saat boyunca."1 hafta kaldı 300. yaş günüme"dedi Deniz.

"300 yaşındaşın yani"

"Öylede denebilir." dedi , sesindeki kuşkuyla beraber.

"Çok genç gösteriyorsun" yine ortamdaki gerginliği yok etmek için yaptığım bir espiriydi sadece, fakat yine bir kahkaha yerine "Biraz sessiz olamaz mısın?" cevabını almak oldu.Sanki ağızım fermuarda onu kapatıyormuş gibi işaret yaptım. 1 Saat kadar daha yürüdükten sonra bir mekana girdik. Pis kokular burnuma gelmesiyle beraber benim gibi insanlarıda görmeye başladım.en sonunda. HepNerdeyse hepsinin teni soluktu. Deniz'i biraz daha takip ettikten sonra Deniz bir kapıyı açıp "Gel" dedi ve önden girdi. Etraf karanlıktİçerisi çok karanlıktı , Deniz'den başka bir şeyi göremiyordum. Biraz daha yürüdükten sonra Deniz durdu ve diz çöktü hemen ardından ayak sesleri duyulmaya başladı.Ağır adımlarla yürüyen gotik tipli, soluk tenli birisi gözüktü.

"İstediğiniz gibi efendim.Getirdim" Deniz'in efendim diye seslendiği gotik bana doğru yaklaştı ve "Merhaba Elis. Deniz sana her şeyi anlatmış olsa gerek" dedi. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde, Deniz'e ayak uydurarak dizimin üzerine çöküp "Evet efendim" diye cevap verdim."Güzel" diye karşılık verdi adam. Birden etraf aydınlandı ve adam "Gel" diyerek takip etmemi istercesine adımlarıyla merdivenleri çıktı. Başka seçeneğim yoktu ve bende adamla beraber merdivenleri çıkmaya başladım hemen arkamdan Deniz geliyordu. Merdivenleri çıktığımızda dışarıdaki soğuk rüzgar tenimi bıçaklıyordu adeta. "İste burası senin yeni evin." dedi ve ellerini açtı. Karşımda sanki başka bir dünya duruyordu sanki. Arasokaklardan geçerken normal bir şehirdi yaşadığım yer fakat burası çok daha başka bir yerdi. Ortada kırmızı boyayla yazılmış büyük bir X harfi vardı.Adama sorduğumda buranın Koloni X olduğunu söyledi. Adam Deniz'e işaret verdi ve Deniz benim kolumdan hafifce çekerek çatıdan indirdi. 

"Kimdi o ? Koloninin başkanı falan mı ?"diye sordum dışarıya çıktığımızda.

"Bir koloninin başkanı falan olmaz bunu unutma. O benim Elder'ımdı.

"Koloni X'de neyin nesi peki ?"

"Senin yeni evin. 3 Koloni var, burası X." bir evin yanına geldiğimizde sustu , derin bir nefes aldı ve "Bu eve gir masada bir çanta var onu al ve Koloniyi terket. 5 ay sonra burası sana ait olacak. 5 ay boyunca kısıtlı zamanlarla yanına gelebilirim. Unutma sen avlanan değil avcının ta kendisisin. Ama bazen bir avcının , diğer bir avcıyı öldürmeside gerekebilir." gözlerini yavaşça devirdi ve kapıyı açtı. Ürkek adımlarla içeriye girdigimde kapı kapandı ve ışıklar açıldı. Önümde bir masa , masanında 5-6 adım ilerisinde açık bir kapı duruyordu. Masanın üzerindeki siyah çantayı açtım ve içindekileri teker teker masaya koyduğumda pek şaşırmadım. 3 torba kan , orta büyüklükte bir defter ve bir tane de not vardı. Notu okumak için elime aldım , katlanmış sayfaları teker teker açtım "GECELERİ BU EVDE KALACAK VE O GÜN İÇİNDE OLAN ÖNEMLİ ŞEYLERİ KANLA DUVARA YAZACAKSIN." yazısıyla karşı karşıya kaldım. Zaman kaybetmemek adına her şeyi çantama topladım ve açık kapıdan dışarıya çıktım. Deniz'inde dediği gibi ben avlanmadım , daha güçlü bir avcı oldum! Labirent gibi olan arasokakları geçtiğimde Koloni'nin dışına çıkmıştım. Bilmediğim tek şey vardı bir insanın nasıl, avcı olduğunu anlayacaktım ? Caddede yürümeye devam ettim. bir an acıktım ama canım yemek çekmiyordu , canım kan çekiyordu. Bugünü çantamdaki kan torbasıyla atlatabilirdim belki ama duvara hangi kanla yazı yazacaktım torbada kan olmazsa. Caddedeki bir parka gittim ve banka oturup güneşin batışını izledim. 5 ay boyunca yalnızdım. Irmak beni çoktan merak etmiş hatta polise haber vermiş bile olabilirdi. Hava kararmış , sokaklar boşalmıştı. Gökyüzünde ki dolunay arkadaşlık yapıyordu bana sadece. Hala açtım ve eve gitmeliydim. Belkide oraya hiç geri dönmemeliydim. Bu sorunlar kafamda  gezerken birden araba freninin sesiyle irkildim ve arkamı dönüp baktığımda yolda birisi yatıyordu. Yolda yatan şeyin yanına gittiğimde bir köpek olduğunu fark ettim. Araba çoktan kaçıp gitmişti.

Köpeği iki elimle kaldırdım ve göğsümde taşırken sadece ayağının kırıldığını farkettim. Hala açtım ve çantamdaki kanı bitirmek istemiyordum. Köpek göğsümde can çekişiyordu ve bu her geçen saniye boyunca artıyordu. Arasokakları geçtim ve eve geri geldiğimde kapıyı yavaşça aralayıp eve girdim. Kanamasını durdurmak için köpeği masaya yatırdığımda vücudumdaki halsizlik birden heryerimi kapladı ve yere mıhlandım. Yine aynısı oluyordu , duyduğum tek şey köpeğin can çekişmesiydi.


Uyandığımda , odamda kanlarla yazılar yazıyordu. Yavaşça yerden kalktım ve aç olduğumu düşündüğümden dolayı çantama doğru ilerledim fakat hiçte aç değildim hatta toktum. Bu yüzden çantanın yanına gitmek yerine olduğum yerde durdum ve yazıları okumaya karar verdim. Sağ duvarda kanla büyük yazılar yazıyordu , sendeliyerek duvarın yanına gittiğimde yazıları okumamla siktiri çekmem bir oldu. "ONU ÖLDÜRDÜM , PARÇALARA AYIRDIM !" , "KAN." , "SON ÇIĞLIKLARI EN GÜZELİYDİ !" bu yazıları ben yazmamıştım , imkansızdı. Ev iki odalıydı öbür odanın depo olduğunu düşündüğümden hiç kontrol etmemistim ama şimdi kontrol etmem gerektiği kesindi. Bunun sebebi kapının altından kanlar gelmesiydi. Sendelemeye devam ederek kapının önüne geldim ve açtığımda parçalara ayrılmış bir köpek duruyordu ayaklarımın hemen önünde. Gözlerim büyümüştü , bunları ben yapmamıştım ben dün gece uyuya kalmıştım zaten. Köpeğin kellesinin ağzında bir kağıt duruyordu. Yavaşça eğildim ve kağıdı aldığımda bununda bir not olduğunu farkettim. Katlanmış kağıdı açtım "TEBRİKLER İLK AVIN. BİRDAHA Kİ SEFERE DAHA GÜZEL BİR ŞEY ÖLDÜRSEN YA ?"bunları düşünmeden çantamı yanıma alıp dün gece gittiğim parka doğru koşmaya başladım. Parka geldiğimde dün gece arabanın köpeğe çarptığı yerdeki kan izi hala duruyordu. En sonunda kabullenmiş olmalıydım ki dün gece oturduğum banka oturdum ve derin bir iç çektim. Park insanlarla doluydu. O sırada sağ tarafımda bir ses duydum "Merhaba." dedi sağımdan gelen ses.

KoloniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin