chapter 6: unforgettable memories and unremembered people

352 45 28
                                    

Beomgyu'nun ezbere bildiği yollardan geçiyorlardı. Etrafta sadece tek tük araba sesi veya bir kaç kuş cıvıltısının sesi vardı. Bir de yol boyunca tek kelime dahi konuşmadığı Taehyun ile adım sesleri vardı duyulan.

Gerçekten uzun bir süre yürümüşlerdi. Buraya geldiğinden beri yaptığı tek eylem bu olunca artık yorulmuyordu da Beomgyu fakat nereye gittikleri de belli değildi.

Sinir bozucu sessizliği bozmak adına ilk konuşan Beomgyu oldu. "Taehyun..." Yüzüne bakmadı fakat 'hm' diye bir sesle cevap verdi.

"Sen... Ne kadardır bu kasabada yaşıyorsun?"

"Bilmem, doğdum doğalı sanırım. Neden sordun?"

"Hiç, öylesine. Sanırım sadece... Neyse boşver."

Duraksadı fakat ardından devam etti yürümeye.

"Peki, sen neden 'bu' kasabaya geldin?"

Yutkundu. Buraya tatil için gelmişti, hoş hiçbir şey de yapmıyordu fakat yaptığı vurguyla ne demek istediğini anlamadı Taehyun'un.

"Yani niye özellikle burası? Buraya geldiğine göre daha önce burada zaten bulunmuş olmalısın."

Niye böyle bir şey sorduğu hakkında düşünmek istedi Beomgyu fakat onun sorduğu soru yüzünden bu garip kaçmamalıydı.

"Haklısın... Aslında ben de buralıyım denebilir. Sadece gelmeyeli çok zaman oldu. Aklıma başka bir yerde gelmedi kafa dinlemek için."

Alçak bir uçurumun yanında durdular. Dalga sesleri oldukça yoğundu. Ağaçlar etrafı çevreleyip kapatıyordu bu yeri. Bir kere gelmişti buraya ve pek kişinin bildiğini de sanmıyordu Beomgyu.

Taehyun'un yaptığı gibi yere oturup bağdaş kurdu.

"O zaman... Bizimle küçükken tanışmış olmalısın ama kimse seni bilmiyor." Dedi Taehyun Beomgyu'ya bakarak.

"Bu konuda pek bir fikrim yok fakat ben de hiçbirinizi hatırlamıyorum. Muhtemelen tanışmadık hiç."

Taehyun'un gözlerinde Beomgyu'nun anlamadığı bir hayal kırıklığı oluştu sanki bir anlık ama belli etmek istemezcesine önüne döndü.

"Sanırım tanışmış olsak bile fazla küçüktük, unutmuş olabiliriz."

"Ben unutmazdım." Dedi Taehyun sesini biraz yükselterek. Yanındakinin irkildiğini fark edince ifadesini yumuşattı.

"Beomgyu... Sen gerçekten unutur muydun?" Sanki gelecek cevaba karşı hazırlıklıymış gibi bakıyordu.

"Bilmiyorum, unutmazdım sanırım. Yani burada yaşadığım günleri hala hatırlayabiliyorum çünkü."

Gözlerini kapattı ve derin bir nefes alarak yere uzandı Taehyun. Rahatlamış duruyordu.

"Yani en azından benim için önemli olan birini unutmadım. Aslında buraya gelişimin diğer sebebi de buydu."

Beomgyu'da sarışın olan gibi yere uzandığında bu sefer oturup ona bakan Taehyun'du.

"Önemli biri mi? Kim o?"

"Seni bu kadar meraklı görmek benim için bir ilk şu an."

"Ya! Merak ettirme sende."

"Tamam tamam kızma. Kim olduğunu bilsem söylerdim zaten."

"O zaman nasıl senin için önemli biri oluyor? İsmini bile bilmeyecek kadar hem de."

"Adını hiç söylemedi. Ayrıca çocuktuk yani bazen tanışmaya bile gerek olmadan sadece gülüp eğlenebiliyorduk. En azından ona borçlu olduğumu bilecek kadar tanıyordum onu."

"Borç?"

Yavaşça ayağa kalktı ve üzerindeki çimenleri temizledi. Ardından yerdeki sarışına elini uzattı.

"Eğer onun hakkında konuştuğumu öğrenseydi bana kızardı. Hadi kalk gidelim, yağmur yağacak gibi duruyor." Bu bir bahaneydi.

Havaya baktı ve doğru olduğunu düşünüp Beomgyu'nun elinden destek alarak ayağa kalktı. Elleri ayrıldıktan sonra Beomgyu arkasını döndü yürümek için fakat sarışın olan elinden tekrar tutup Beomgyu'yu kendine çevirdi.

Aynı elini Beomgyu'nun beline sarıp kendine çekti Taehyun, diğer elini de siyah saçlara dokundurdu okşar gibi. Gözleri karşısındaki çocuğun gözlerine ve sıcak nefesi onun tenine değerken konuştu.

"Artık hatırlama vakti."

↠↠↠↠↠↞↞↞↞↞
Ehem ehem Merhabalarr
Size ben ve kişiliklerim arasında geçen çatışmayı dile getiricem
(Kendimden Winnie olarak bahsediyorum)

Winnie bir sandalyeye oturtulmuş karanlık bir odada yüzüne tutulan ışık ile gözlerini kısmak durumunda kaldı.

Sinirli Winnie:
Bana sinirlenmemem için bir sebep ver.

Orijinal Winnie:
Şey...

Sinirli Winnie:
Gerizekalı, daha ne kadar sıkıcı
ve saçma yazabilirsin?

Avukat Winnie:
Bu onun ilk fici sakin olun lütfen.
Zaten kısa olacakmış.

Fesat Winnie:
Yo ilk değil ki kaç tane yazdı ve sildi.

Masum Winnie:
Ama ama onlar geçmişte kal-
Ağh acıdı! Neden vur-

Fesat Winnie:
Gel biz arka odaya geçelim azdın yine sen.

Masum Winnie:
Ama sen vurdun!

Fesat Winnie:
Şşt... Hepsi geçecek relax...

Sinirli Winnie:
Allah'ım sen sabır ver...

Sakin Winnie:
Amin.

Sinirli Winnie:
Lan pij sen neredesin, niye olayla
tek başıma ilgileniyorum ben??!!

Sakin Winnie:
Zapt edilmesi gereken tek şahıs
orijinal olan Winnie mi sence?
Onun soytarı kişiliğini kim tutacak?

Soytarı Winnie:
Ehe-

Orijinal Winnie:
Aha geldi benimki ehe-

İlham Perim:
E o zaman bana müsaade.

Sinirli Winnie:
Dur aq nereye? Tüm bokluklar senin yüzünden zaten dur durduğun yerde.

İlham Perisi:
Yo *ortadan kaybolur*

Sakin Winnie:
Sıçtık.

Sinirli Winnie:
Bunu sen mi dedin? İmdat...

✾✾✾

-
[Düzenleme: 01.05.24]
Hala aynı durumda olmam konusunda...
-

↠↠↠↠↠↞↞↞↞↞

↠↠↠↠↠↞↞↞↞↞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Guns N' Roses || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin