Okula geç kalan mei, okula geldiğinde yakın arkadaşı nana'nın uyurken saçını okşar. Fakat okşadığı saçın sahibi'nin tokyo manji çetesinin lideri mikey olduğundan habersizdir.
Başlangıç: 15 mayıs 2022
Bitiş: 2 haziran 2022
Düzenleme: 19 şubat 2023
Mei'nin gönlünü geri kazana bilmek Nanadan yardım istemiştim. Yardımı mı hemen kabul etmişti çünkü o da barışmamızı istiyordu. Bir kaç gün sonra Nana'nın, mei'nin evinde kalıcağı zaman onun yerine ben gidecektim.
Mei'nin evine geldiğim de zile bastım. Kapı bir süre sonra açıldı. Kapıyı açan Mei'nin kardeşi Kotaydı.
"Ne istiyorsun?"
"Eve girebilir miyim?"
"Hayır." Dedi ve kapıyı yüzüme kapattı. Kapıyı kapatmasının ardından zile bir kaç kez ardı ardına bastım. Kota kapının arkasından bağırdı.
"Kötü adamlar giremez içeri" zile daha da çok abandım ama açmadı. Geri çekilip ne yapıcağımı düşünürken camı fark ettim. Cama doğru yaklaşıp içeri baktım. Kota koltukta oturmuş telefonuyla oynuyordu. Evin içine birazcık daha göz gezdirdikten sonra masanın üstünde boş dorayaki paketi gözüme takıldı. Dorayaki ile onu kandırabilir miyim acaba? Ama sadece 5 dorayakim kaldı. Cebimden dorayakilerden birini çıkardım. Dorayaki ile bakıştım. Hayatımın en önemli kararını veriyordum şuan. Bir yanda Mei bir yanda ise dorayaki vardı. Ne yapmalıyım? Mei için dorayakiden vazgeçebilir miyim? Hayır bunu yapamam. Ben dorayakisiz yaşayamam.
....
"Kota dorayaki istermisin."
Bunlar hep senin için mei...
Kota başını çevirip bana baktı. Düşünüyor gibiydi. Sonra ayağa kalkıp yanima geldi ve camı açıp elimde ki dorayakiyi aldı ve camı geri kapatıp koltuğa geri oturdu.
"Kota eğer kapıyı açarsan sana daha da fazlasını veririm." Kota tekrar cama doğru yaklaştı.
"Önce malları göster."
Malları?
Elim ister istemez cebime gitti ve geriye kalan 4 paketi çıkardım.
"Bunlar az."
Seni velet.
"Bak çocuk elimde sadece bunlar var anlıyor musun? Bir dahaki gelişimde söz bir sürü getiricem."
"Kaç tane?"
"Ne kadar istersen."
"30 tane."
"Oha okadar da değil."
"O zaman giremezsin."
"Lan tamam alacam bak söz aç kapıyı hadi götüm dondu." Kota bana ters ters bakarak kapıyı açtı. Hemen içeri girdim. Güzel, eve girdim ama şimdi ne yapıcam? Mei evde yok.
Yemeksepetinden onigirileri sipariş ettikten sonra sıkıldığım için kotanın yanına gittim. Bir elinde dorayaki, diğer elinde ise telefonu vardı. Pokemon oynuyordu. Televizyonda da pokemon açıktı ve üstünde de pokemonlu t-shirt vardı. Fanatik pokemoncu.
"Pokemon seviyorsun sanırim he" başını olumlu anlada salladı.
"Hıı"
"Benim pokemon kart koleksiyonum var." Kota aniden bana döndü.
"Ciddi misin?"
"Evet tüm kartlar var."
"Ohaa. Bende topluyordum ama hepsi kore de kaldı."
"Bir daha ki gelişimde getireyim mi?"
"Evet evet evet."
Uzun bir süre daha pokemon hakkında konuşmaya devam ederler.
Mei'nin ağzından;
İşten çıkıp eve gelmiştim. Kota her zaman ki gibi koltukta uyuya kalmıştı. Normalde bu gün Nana gelicekti ama görünürde yok sanırim evine geri dönmüş. Çantamı masanın üstüne koyarken masanın üstünde bir kutu gördüm. Kutuyu elime alıp açtım. İçinde 3 tane onigiri vardı. Kurunun boyutuna göre 3 tane daha varmış ama onlar yenmiş gibi. Sanırım nana ile kota acıkıp dışarıdan sipariş vermiş ama dolapta zaten vardı görmemiş mi? Onigirinin tekini alıp yiyerek kotuğa doğru kotayı uyandırmaya gittim.
"Kota kalk yerine yat hadi."
Boyumu uzamış bunun?
"Kota!!" Üstünde ki battaniyeyi çektim.
saçları mı sarı onu-
"Huh?! M-mikey?!!" Battaniyeyi aniden çekmemle kota sandığım mikey uyanmıştı.
Onun ne işi var burda?!!
Mikey gözlerini ovuşturup etrafa bakınırlen beni fark etti ve doğruldu .
"Mei-chin dönmüşsün sonunda."
"Senin ne işin var burda?"
"Seni görmeye geldim."
"Huh?! Beni bir daha görmek istemediğini söylemiştin."
"Ne zaman??"
Salağa yatıyo.
"Bir kaç hafta önce..."
"Hiç hatırlamıyorum..."
Dalga mı geçiyorsun? Yaklaşıp 1 aydır benimle konuşmuyordun. Beni görmek istemediğini söylüyordum ve şimdi Gelmiş hiç birşey hatırlamıyorum mu diyorsun?!!
"...hem ben sensiz yaşayamam."
"Ne..?"
Bensiz ne? Huh?!
"Duydun işte. Sensiz yaşayamam."
Neden birden böyle utanç verici şeyler söylemeye başladı bu. Dalga mı geçiyor? Yoksa ciddi mi?
"Dalga mı geçiyorsun?!"
"Hayır."
"Niye abuk subuk konuşuyorsun o zaman."
"Abuk subuk konuşmuyorum ki. Seni sevdiğimi söylüyorum."
Sevmek mi..?!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
