𝑬𝑵𝑫

1.4K 98 65
                                    

Diyerleri Ayameyi dövdükten sonra pastayı kesip, yemiştik. Ve şimdi sıra hediye kısmındaydı.

"Maeno-san önce bizimkini aç. Kyoko ile beraber aldık." dedi miku. Uzattığı paketi alıp açtım. İçinden bir sweat çıkmıştı. Baya büyük bi sweat... net kaybolurum içinde.

"Teşekkür ederim ama sanki bol biraz."

"Huh?! En küçüğünü almıştık oysa."

"Maeno çok kısasın." Dedi kyoko.

"Hey kyoko! İnsanların boylarıyla dalga geçme." Kyoko bir anda yere çöküp miku'nun ayaklarına kapandı.

"Özür dilerim tanrım. Lütfen beni affet."

Keşkeyi pastayı üflemeden önce şuna akıl sağlığı dileseydim.

"Maeno-san ben senin hediyeyi evde unutmuşum. Çok üzgünüm yarın okula getireceğim.

Ve o hediye hiç bir zaman elime ulaşmaz...

"İyi ki doğdun." Dedi yona her zamanki haliyle elime kurdele ile sarımlış bir kunai bıraktı...

Anlıyorum...

"Benim hediyemi buraya sokmam yasakmış dışarı çıkınca bakarsın."dedi rosen ve elime bir anahtar attı...

LAN BU BENIM ÇOK İSTEDIĞIM MOTORUN ANAHTARI DEGILMIIII!!

sevinçten yerimde zıplamamak icin kendimi zor tutuyordum.

Bundan sonra en sevdiğim arkadaşım sensin.

Nana: b-ben...

"Neyse. sıra kage de değilmi? Ne aldın göstersene hadi kage" dedi rosen kageyama'yı dürtüp, sırıtarak. Kageyama kıpkırmızı olmuştu. Cebinden bir küçük paket çıkartıp bana uzattı.

"iyiki doğdun..." kızaran yüzünü görmemem için saklamaya çalışıyordu ama çok belli oluyordu utandığı. Paketi elinden alıp açtım. İçinden zincir bir bileklik çıkmıştı ve üstünde zümrütten bir kalp vardı.

Rosen'in seçtiği çok belli...

Rosen hep bu tarz takılar takardı hatta şuan parmağında bu bilekliğe benzer bir yüzük vardı. Belkide direk Taki kutusunda olan bi bilekliği verdi.

"Teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek. Rosen onu tekrar dürttü. Kageyama elini ensesine attı.

"İstersen taka-" Kageyama'nın lafını bölen Nana olmuştu.

"Sıra bende, sıra bende. Meii benimkini aççç" dedi elinde tuttuğu kocaman kutuyu bana uzatarak. Kutu onun elindeyken açtım ve içindekini elime aldım. Içinde bir peluş vardı.

İsmi ne bilmiyom ama şundan ⬇️

İsmi ne bilmiyom ama şundan ⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yaaa bu çok şirin." Dedim. Nana elinde ki kutuyu kenara attı.

"Evet aynı sen." Dedi ve bana sarıldı. Sonra geri çekilip bağırdı.

"Off ne bu böyle oturmaya mı geldik verin sarkıyı." Dedi ve arkadan müzik çalmaya başladı. Bende yan yan mikey'e bakıp hediye verip vermeyeceğine bakıyordum ama aradan 5 dk geçince vaz geçtim.

Öküz. İnsan bir hediye alır.

"Ah. Bu arada..." Dedi mikey ve cebinden bir paket çıkardı.

Çok erken konuşmuşum...

"...Emma'nın hediyesi."

"..."

Senin ben ta-

Paketi elinden alıp açtım içindem bir anahtarlık çıkmıştı. Ama anahtarlığın ucunda tanıdık biri örülmüş...

AMAN TANRİM KÜÇÜK MIKEYLI ANAHTARLIKKK.

AMAN TANRİM KÜÇÜK MIKEYLI ANAHTARLIKKK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ф ф ф ф

Ben köşede pastamın 3.dilimini yerken diğerleride dans ediyordu. 3.dilimde bittiğinde ve 4.dilimi almaya gidecekken mikey seslenmişti.

"Dışarı çıkalım mı sıkıldım." Kabul edip tabağımı bir masanın üstüne koydum ve mikey ile beraber Dışarı çıktım. Sahil barın yakınlarındaydı. Bu yüzden kısa bir sürede sahile varmıştık. Hava karanlıktı. Kayalara vuran dalaga sesleri...

Mikey ile yanyana sahilde sesizce yürürken mikey'in elimi tuttuğunu hissettim. Bir sey yapmayıp elimi tutmasına izin verdim. Biraz daha yürüdükten sonra mikey durdu. Bende durup ona baktım.

"Mei... ilerde kötü biri olma olasılığı olan birini sevebilir misin?"

"Neyden bahsediyorsun mikey?"

"Soruyorum sadece. Beni bir suçlu olsam da sevebilir misin?"

"Seni her halinle severim." Diye yanıtladım. Karanlıktan dolayı tam göremesem de mikey'in gülümsediğini anlayabilmiştim.

"Aaa dur sana doğum günü hediyeni vermeyi unutmuşum" dedi ve elini cebine sokarak bana doğru yaklaştı.

Yeni mi aklına geldi cidden??

Mikey tam önüme geldiğinde elini cebinden çıkarmıştı. Elinde küçük bir hediye paketi falan beklerken bir anda iki eliyle yanağımdan tutup beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Ben olayın şaşkınlığıyla olayı yeni yeni kavraraken, mikey geri çekilip kollarını bana dolamış ve kafasını da boynuma gömmüştü. Kokumu derince içine çekip başını kaldırıp kulağıma fısıldadı,

"İyiki doğmuşsun sevgilim..."

Eveett kitabın sonuna gelmiş bulunmaktayız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eveett kitabın sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Bu bölüme kadar okuyup destek olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Öptüm hepinizi muahhh <33

🎉 𝑰 𝑪𝒂𝒏 𝑵𝒐𝒕 𝑳𝒊𝒗𝒆 𝑾𝒊𝒕𝒉𝒐𝒖𝒕 𝒀𝒐𝒖//𝓢𝓪𝓷𝓸 𝓜𝓪𝓷𝓳𝓲𝓻𝓸 hikayesini okumayı bitirdin 🎉
𝑰 𝑪𝒂𝒏 𝑵𝒐𝒕 𝑳𝒊𝒗𝒆 𝑾𝒊𝒕𝒉𝒐𝒖𝒕 𝒀𝒐𝒖//𝓢𝓪𝓷𝓸 𝓜𝓪𝓷𝓳𝓲𝓻𝓸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin