"Asuman, ne oldu? Neden apar topar çağırdın beni Dertli Kafe'ye? Kötü bir şey yok değil mi?"
Asuman, iş çıkışı Ramazan'ı aramış, hemen Dertli Kafe'ye gelmesini istemişti. Ramazan ne kadar sebebini sorsa da, Asuman gelince anlatırım demişti. Ramazan da alelacele Asumanla buluşmaya gelmişti.
"Yok yok, korkma. Hiç kötü bir şey yok."
"İyi bari... Ee, ne oldu?"
"Sen geçsene şöyle karşıma."
Ramazan Asumana yaklaştı, Dertli kafe tabelasının tam altında dikildiler.
"Ramazan bu... Nasıl söylenir bilmiyorum ki."
"Meraklandırma insanı Asuman, noldu ya?"
"Ya şimdi ben.. sen... biz..."
"Ee?"
"Ya çok heyecanlandım bir an!"
"Asuman!"
"Ya tamam tamam!.. Hani biz zor yollardan geçtik, hayaller kurduk, bir süredir de güzel giden bir evliliğimiz var..."
"Ee Asuman? Boşanma konuşması mı yapıyorsun napıyorsun ya?"
"Saçmalama Ramazan. Ya işte... Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum!"
"Asuman bak kötü bir şeyde olmadı diyorsun valla anlamıyorum! Söylesene hadi ne söyleyeceksen çatladım burda ya!"
"Tamam tamam, söylüyorum." dedi Asuman. Derin bir nefes aldı. "Ramazan..."
"Efendim?"
"Hani biz, "senin kalbin benim kalbim, sen benimsin ben seninim" diyoruz ya."
"Diyoruz Asuman?"
"Artık bende senin olan bir şey daha var."
Ramazan afalladı, yutkundu. Asumanın gözlerinin içine bakarak ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu. O kısacık birkaç saniye içerisinde sanki binlerce kez kafasında o cümleyi tartmış, o ihtimali düşünmüş, sonra erken sevinmemek için vazgeçmişti. Erken sevinmek istemiyordu ama düşüncesi bile içini kıpır kıpır etmeye yetmişti. Asuman Ramazanın gözlerindeki soru işaretini fark ettiği için onu daha fazla bekletmek istemedi.
"Hamileyim Ramazan. Bizim bir çocuğumuz olacak."
Ramazan'ın bir an yüzü aydınlandı, sonra öylece kaldı.
"Ramazan?"
Ses yoktu.
"Ramazan? Sana diyorum ya! Burda mısın? Ramazan! Dünya'dan Ramot'a, Dünya'dan Ramot'a!"
"Asuman... Ben... Az önce... Halüsinasyon gördüm galiba. Yada duymuşta olabilirim."
Asuman güldü. "Halüsinasyon falan değil Ramazan, hamileyim diyorum... Ramazan? Transa mı geçtin ya? Ses versene!"
"O zaman kesin rüya... Ben kıpırdarsam uyanıcam di mi? Asuman bi çimdiklesene beni."
"Sen bilirsin." dedi ve Ramazanın koluna sertçe çimdik attı.
"Anam!" Ramazan yerinde zıpladı. Birkaç saniye sonra etrafa baktı ve gözleri büyüdü.
"ALLAAAAAAAAAH!"
Bağırarak bayır aşağı koşmaya başladığında, Asuman güldü ve kollarını önünde birleştirdi. Acaba ne zaman kendine gelip geri dönecekti. Ses etmeden bekledi. Biraz sonra Ramazan tekrar oraya doğru koştu.