HAYAT LİSEDE

1.BÖLÜM:LİSEDE İLK GÜN

Herkese merhaba. Kısa da olsa güzel bir başlangıç bölümüyle karşınızdayım. İlham perilerim geldikçe yazmaya çalışıyorum😊 Umarım beğenirsiniz. İyi okumalarr^^(Bölüm Şarkısı: R.City-Locked Away ft. Adam Levine)

Alarmın o uğursuz sesiyle gözlerimi güne o kadar güzel açmıştım ki annemin "Hayattttt hadi kalk kızım, ilk günden geç kalacaksın okula. Servisçi de beklemez bak seni." diyen o güzel sesi de tuzu biberi olmuştu. Şimdiden o kadar güzel bir gündü ki! devamını düşünemiyorum. 

Yataktan kalkar kalkmaz "Kalktım anneee." diyerek odadan çıktım. Lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra okul için üzerime beyaz okul tişörtümü altıma da siyah pantolonumu geçirdim. Saçlarımı da tarayıp açık bırakarak çantamı alıp aşağı kata indim. Mutfakta annemin bize kahvaltı hazırladığını gördüm.

"Anne ben bir şey yemeden direkt çıkacağım."

"Gel bir iki lokma bir şeyler ye öyle aç aç gidilmez."

"Bir şey olmaz anne ya okulda bir şeyler atıştırırım." Tam mutfağın kapısından çıkmıştım ki o sırada abimle çarpıştık. "Off çık önümden abi zaten geç kaldım."

Eliyle saçımı karıştırıp bozduktan sonra "Sana da günaydın ergen kardeşim." dediğinde gözlerimi devirdim. Ergenlikten kendisi hala çıkamamasına rağmen bana takıldığı klasik sabahlardan bir tanesi daha.

"Şu an seninle gerçekten hiç uğraşamayacağım abi." deyip göğsünden ittirdim. Yavaşça gerilerken suratından yayvan gülümsemesini de ihmal etmiyordu. "Abiye göz devrilmez eşek sıpası seni." dedi.

"Ha ha ha, çok komiksin abiciğim. Git biraz aynaya bak da eşeğin, sıpanın kim olduğunu gör." Ölmek için daha çok genç olduğum için son cümlemi içimden geçirmekle kalmıştım. Arkadan gelen annemin sesiyle hareketlendim. "Yine ne alıp veremediğiniz var sizin sabah sabah." 

O sırada paşa hazretlerimiz de hazır kahvaltı masasına geçip kurulmuştu çoktan. Ağzına bir tane siyah zeytin atarken "Bir şey yok anne ya. Atarlı kızın tersinden kalkmış bu sabah." dedi.

"Ağöğvağöveğveveğv." Ağzımı gözümü yamultup değişik hareketler yapıyordum. Tabi ki de abimi taklit etmek için. Bana şam şeytanı görmüş gibi bakıp "Anne siz bunu cami avlusundan almıştınız dimi? Aynı genlere sahip olduğumuzu söyleme sakın. Bunu kaldıramam." Ben sanki çok meraklısıyım habeş maymunun.

Daha fazla onunla uğraşamayacaktım. Annemin görmediği anda dil çıkartıp el hareketi çektim. Gelecek tepkiye hazırlıklı olmadığım için ayaklarım popoma vura vura kapıya koştum. Spor ayakkabılarımı alıp eğildim. Bağcıklarımı bağlarken bir taraftan da düşen sırt çantamı zapt etmeye çalışıyordum. "Gidiyorum ben." diye içeriye doğru bağırdıktan sonra evden çıktım. 

Evin önünde bekleyen servise yetiştiğimde koşmaktan nefes nefese kalmıştım.

Arabaya bindiğimde "Günaydın Salih abi." diye seslendim.

"Günaydın kızım, nasılsın tatil nasıldı?"

"Bitmese iyiydi."

"Eee her güzel şeyin bir sonu vardır."

Salih abi yine edebiyat parçalamaya giriş yaptığında engellemek için hemen başımı sallayıp "Aynen, Salih Abi öyle. "  diye geçiştirdim. Arkaya doğru ilerleyip en arkanın cam kenarına oturdum. Çantamdan çıkardığım kulaklığımı telefonuma taktım ve gelen müziğin sesiyle gözlerimi kapayarak kafamı koltuğa yasladım. Tam uyku pozisyonunu almış dalmak üzereydim ki kulağımdan çekilen kulaklığın tekiyle yerimde sıçrarken Barış'ın gevşek gevşek güldüğünü gördüm.