3 'Tanrının el izi....'

86 34 92
                                    

𝑌𝚤𝑙𝑑𝚤𝑧𝑙𝑎𝑟, 𝑎𝑦, 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙𝚤𝑔̆𝑎 𝑚𝑒𝑦𝑑𝑎𝑛 𝑜𝑘𝑢𝑦𝑎𝑛 𝑏𝑢𝑙𝑢𝑡𝑙𝑎𝑟 𝑣𝑒 𝑡𝑎𝑛𝑟𝚤, 𝑔𝑜̈𝑘𝑦𝑢̈𝑧𝑢̈𝑛𝑑𝑒 𝑜𝑡𝑢𝑟𝑚𝑢𝑠̧, 𝑦𝑒𝑟𝑦𝑢̈𝑧𝑢̈𝑛𝑢̈ 𝑖𝑧𝑙𝑖𝑦𝑜𝑟𝑑𝑢.

𝐻𝑒𝑟 𝑐̧𝑜𝑐𝑢𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑜'𝑑𝑎 𝑏𝑢𝑙𝑢𝑡𝑙𝑎𝑟𝚤 𝑇𝑎𝑛𝑟𝚤𝑛𝚤𝑛 𝑒𝑙 𝑖𝑧𝑖 𝑧𝑎𝑛𝑛 𝑒𝑑𝑖𝑦𝑜𝑟𝑑𝑢.

𝐷𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑛𝑢̈𝑦𝑜𝑟𝑑𝑢, ℎ𝑒𝑟 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑛𝑑𝑒 𝑑𝑒𝑟𝑖𝑛𝑐𝑒 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑛𝑢̈𝑦𝑜𝑟𝑑𝑢.

𝐴𝑦 𝑏𝑖𝑟 𝑑𝑎ℎ𝑎 𝑔𝑜̈𝑘𝑦𝑢̈𝑧𝑢̈𝑛𝑒 𝑢𝑔̆𝑟𝑎𝑚𝑎𝑠𝑎....𝑁𝑎𝑠𝚤𝑙 𝑦𝑎𝑠̧𝑎𝑚𝑎𝑦𝑎 𝑑𝑒𝑣𝑎𝑚 𝑒𝑑𝑒𝑐𝑒𝑔̆𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑖𝑙𝑚𝑖𝑦𝑜𝑟𝑑𝑢.

𝐾𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙𝚤𝑘𝑡𝑎𝑛 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑦𝑜𝑟𝑑𝑢.

Indila- S.O.S

_

Yüzümde'ki ifadenin donduğunu ve sesimi kaybettiğimi biliyordum. Bana dikkat ve soru dolu gözlerle bakan Jack Stark'ın yüzündeki bir diğer ifade soğukluk'tu.
𝑲𝒆𝒏𝒅𝒊𝒏𝒊 𝒔𝒐𝒈̆𝒖𝒌 𝒛𝒂𝒏𝒏 𝒆𝒅𝒊𝒚𝒐𝒓𝒅𝒖𝒏 𝒅𝒆𝒈̆𝒊𝒍 𝒎𝒊 𝒉𝒆𝒍𝒆𝒏? 𝑩𝒂𝒌 𝒃𝒖 𝒐𝒈̆𝒍𝒂𝒏𝒂....𝒔𝒂𝒏𝒌𝒊 𝒃𝒖𝒛 𝒑𝒂𝒓𝒄̧𝒂𝒔𝜾.

"Bildiğim kadarı ile konuşa biliyorsun?" Dedi sertliğin, gençliği itmiş olgunluğu sarmalamış olduğu sesle.

Hah! Laf atmıştı, bir merhaba demeden gittiği bana laf atmıştı.
Ellerimi açık olan pencerenin kenarına koydum, ve tam aşağıdan bana dikkatle bakan oğlana bakarak genzimi temizledim.

"Evet konuşa biliyorum, ancak senin konuşamadığını Zannediyordum. Yanıldım"

"Bana vere bileceğin bir fener varmı?" Diyerek iğnelememi göz ardı etti.

"Neden istiyorsun?" Sorumla başını indirdi ve güler gibi homurtu çıkardı. Artık siyah gözleri bana değilde yeşilliğe bakıyordu.

"Işıklarımız kesildi, bir arıza var sanırım. Karanlıkta kaldım" dediği an gözlerim, pencereleri siyah olan iki katlı eve kaydı. Evin etrafını çok az sokak ışığı aydınlatıyordu.
Tekrar bana bakmakta olan Jack Stark'a baktım. Ve sertce genzimi temizledim.

"Anlıyorum ama, bir fenerim yok" dediğim zaman siyah gözleri derince kısıldı. Ve elleri kot pantolonu'nun ceplerinde yerini buldu. Uzun'du, ve....Tipi güzeldi.

Aynı onun gibi kaşımı çattım.

"Daha öncede söyleye bilirdin şerifin kızı"(!). Sesinde gizli öfke vardı, yada gerginlik. Ve kasılan çenesi ile sert ifadesine anlam kazandıramadım bir an.
Ancak yine de kollarımı kavuşturdum, ve tek kaşımı kaldırıp,
"Söyledim ya, sorun ne?" Dedim.

"Peki, bana vere bileceğin bir mum var'mı?" Dedi ışık hızı ile değişen sesi ile.
Afalladım.

"B-bilmiyorum. Babama sormalıyım,"

"O zaman boş ver." Diyerek arkasını döndüğü an yine konuştum.
"Telefon fenerini neden kullanmıyorsun?" 𝐴𝑝𝑡𝑎𝑙 𝑜𝑙𝑚𝑎 ℎ𝑒𝑙𝑒𝑛, 𝑘𝑢𝑙𝑙𝑎𝑛𝑚𝑎 𝑖𝑚𝑘𝑎𝑛𝚤 𝑜𝑙𝑠𝑎 𝑛𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑠𝑒𝑛𝑑𝑒𝑛 𝑓𝑒𝑛𝑒𝑟 𝑣𝑒 𝑚𝑢𝑚 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑠𝑖𝑛?

İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin